BÜYÜ VE TELEKİNEZİ ARASINDAKİ MANKURT BAŞBAKAN
Başbakan’a büyü yapılıyormuş…
Yok, büyü değil de Telekinezi yapılmaya çalışılmışmış…
Olur mu?
Olur, niye olmasın.
Başbakan’a Telegram da yapılabilir.
Meselenin bam teli de burada aslında.
Salih Mirzabeyoğlu, yıllardır kendisine yapılan Telegram işkencesine karşı mücadele etmeye devam ediyor. Hadi bıraktık cezaevinden çıkarılmasını, Telegram’a bile son vermediler. Son vermek ne kelime, AKP iktidarında Mirzabeyoğlu’na yapılan Telegram işkencesinin şiddeti de arttı.
Mirzabeyoğlu, “Devlet ya Telegram yok desin veya gereğini yapsın!” diyor.
Peki devletimiz ne diyor bu konuda?
İşte Bolu Savcılığının geçtiğimiz sene içersinde verdiği cevap: Böyle bir konu ispat edilemeyeceğinden dolayı tatbikata mahal olmadığına.
Devlet diyor ki, “Elimdeki imkânlar bu işkenceyi ispatlamaya yetmez!”
Şayet doğru söylüyorlarsa, RTE’ye Telegram yapılmaması düşünülemeyeceği için, asıl Telegramlı oyuncak RTE’nin kendisi demektir. Devletin elindeki imkânlar nasıl olsa buna karşı tedbir almaya yetmiyor ya, bu sebeple RTE Telegramcılar tarafından çoktan ele geçirilmiş bir mankurttan başkası değil ki, RTE’ye ümit bağlayanlar için söyleyelim, geçmiş olsun.
Yok, devletin elinde Telegram’ı engelleyecek imkân var ve RTE de buna karşı korunuyorsa, o halde iş MirzabeyoğlU’na gelince,”elimizde böyle bir imkân yok!” demek, Telegram işkencesini nerelerden kaynaklandığını göstermesi bakımından mühim.
Şimdi, ya RTE’nin Telegramla oyuncak bir mankurt haline getirildiğini kabul edeceğiz veya Telegram’ı yaptıranın bizzat RTE olduğunu.
Telegram RTE’ne uygulanmaya çalışıldı ve devlet de buna karşı tedbir aldıysa, RTE’yi de mevzudan haberdar etmişlerdir ki, RTE’nin haberdar olmadığı düşünülemez. Yok, Telegram sadece Mirzabeyoğlu’na uygulanıyor da RTE’ye uygulanmıyorsa, o halde RTE’ zaten Telegramcılar için bir tehdit oluşturmuyor, yani RTE mankurt olmayı kendisi istemiş, yumurtasızlar çetesine kendiliğinden dâhil olmuş bir garabet.
Hadise nerden tutulsa elde kalmakta, durum o kadar feci.
Salih Mirzabeyoğlu’na yapılan Telegram işkencesi, görüldüğü gibi sadece Mirzabeyoğlu’nu ilgilendiren şahsi bir mevzuu değil, doğrudan doğruya bağımsızlığımızla alakalı bir konu.
RTE’nin Telegram’ı bilmemesi düşünülemez. Buna rağmen Telegram’ın devam ediyor oluşu, RTE’nin Mirzabeyoğlu’na karşı gerçek düşüncelerinin bir ifşaıdır. Mirzabeyoğlu’nu nasıl görüyor ve davranılmasına izin veriyorsa, öyle mukabelede bulunmaya devam edeceğiz.
İşkenceci köpekler hesap verecek!
Telegramcılar, Mirzabeyoğlu’nun, “Gebertilmesi teker teker muradım olan işkenceciler!” dediği aşağılık mahlûkların en başta gelenleri arasındadır.