NATO UKRAYNA’DAN SÜRÜLERKEN…
Yaklaşık olarak 3 ay önce fiîli olarak bölünen Ukrayna’da, Ukrayna – Rusya çekişmesi sokak çatışmalarına dönmüş durumda. Ukrayna’daki Batı yanlısı ve milliyetçi Ukraynalıların desteklediği hükümet, Rus destekçilerinin yoğun olarak bulunduğu doğu ve güneydeki şehirlerdeki hâkimiyetini tekrar sağlamak için bu şehirlere askerî operasyonlar düzenlemeye başladı. Düzenlenen bu operasyonlar ise, Rus taraftarı milisler tarafından kanlı bir şekilde engellendi. Güneydeki Odessa, Doğudaki Donestk ve Harkov şehirlerindeki isyanlar, Ukrayna ordusunun müdahalesiyle birlikte sokak savaşlarına dönüştü. Rusya taraftarı silahlı milisler, Ukrayna ordu birliklerine saldırarak birçok helikopteri düşürdü, birçok Ukrayna askerini öldürdü.
Rusya ise, Ukrayna hükümetini “sivillere karşı katliam” yapmakla suçladı. Rusya bu şekliyle, Yanukoviç’i “sivillere karşı katliam” yapmakla suçlayan ve “insan hakları emperyalizmi”nin maşası olan bu söylemle vurmuş oldu.
3 aydır yazdığımız gibi, hem Rusya ve hem’de AB, özellikle de Almanya ve Polonya için bir varoluş noktası olan Ukrayna, 3. Dünya Savaşının fitilini ateşlemek üzere. Burası’nı kim kaybederse, hayat sahasını tamamen kaybetmeye başlayacak. Bu sebeple, Ukrayna hiç kimse için vazgeçilemez stratejik bir mevki.
Ukrayna’yı kazanan, Avrasya’da söz sahibi olacak. Kaybeden ise şimdiden parçalanmaya hazır olsun. Ama görünen manzara, gerek Rusya ve gerekse AB-D’nin Ukrayna’yı kaybetmeye göze alamayacakları gerçeğidir. Fakat ABD’nin dünya hegemonyasının önünü kesmek için Rusya’nın tereddüt etmeyeceği açık. Bu süreç içinde Amerika’nın Çeçen kartını oynayarak Rusya’ya verilen desteği ve duyulan sempatiyi kırmaya çalışacağı ihtimali de yüksek. Ukrayna’da Suriye benzeri bir tuzağa düşmemek gerekir. Tarihi olarak da Ukraynalılar Slav ırkına dahil olduğundan Ukrayna “Ana Milleti” temsil eden Rusya’nın tabii parçası sayılır. Rusya’nın Ukrayna’da Atlantik Paktı’na karşı verdiği bu mücadelenin başarıya ulaşması, işgalci NATO’nun zayıflamasıyla birlikte diğer “Ana Millet”lerin de güçlenmesine yol açacaktır. Bunların başında da Türk ve Arap milletleri gelmektedir.
ADIMLAR DERGİSİ