YERYÜZÜ SOFRASINA POLİS SALDIRDI

YERYÜZÜ SOFRASINA POLİS SALDIRDI

polis iftar saldırdı anti kapitalist

Dün akşam, İstiklâl Caddesi’nde toplanan Antikapitalist Müslümanlar iftarlarını açmak için yanlarında getirdikleri iftariyeliklerini yere açmaya başladıklarında, polis saldırıya geçti.

“Burada iftar açamazsınız!”

“Niye? Yeryüzü müslümana mescid kılınmadı mı? Oruç açmak da bir ibadet ve istediğimiz yerde açmak, ibadetimizi yapmak hakkımız!”

Polis emir almıştı bir kere, iftar yapılmasına, oruç açılmasına, yani ibadetin kendisine engel olacaktı.

Başörtülü bir hanımın önündeki yiyeceğe el koydu polis. İftarını açamasın diye. Oysa oruçlunun iftarına mani olmak, açmasını geciktirmek ne kadar büyük günah…

Yaşlıca bir amcayı, yaka paça yerlerde sürükleyerek, üstünü-başını parçalayıp, elbiselerini paralayarak gözaltına aldı polis. Suç büyük: AKP dininin dışına çıkmak… İftarı RTE dinine uymayacak şekilde açmaya teşebbüs etmek. (O sırada RTE, Birlik Vakfı’nın iftarında beş yıldızlı mönü ile açıyordu iftarını.)

RTE iftarını beş yıldızlı mönü ile aça dursun, polis bir başka vatandaşın ekmeğini tepelemekteydi.

Ekmeği tepeleyen polis… Başörtülü hanıma saldıran, elindeki ekmeğini elinden alan polis… Babası yaşındaki yaşlıca amcayı yerlerde sürükleyen polis… Tek suçları, iftarlarını o gün orada hep birlikte açmak istemeleri.

Ama RTE emretmiş bir kere, “bana iman etmeyenler oruçlarını toplu olarak açamaz, ancak benim gösterdiğim yerde, benim verdiğim iftariyeliklerle oruç açmayı kabul ederlerse, ramazan çadırlarında vs. topluca iftar edebilirler!” demiş.

İnsanların toplanması, bir araya gelmesi, dostluklarını, kardeşliklerini pekiştirmesi, RTE’nin işine gelmiyor. O, nefretten beslenen, bunun için de sahte kutuplaşmalarla milleti bölen olarak, her türlü birliktelik korkutuyor onu.

Ya polis?

Anasına, bacısına, babasına saldıran, saldırtılan polis?

Polisin bacısı, anası yoktur. Onlar emir kuludur. Kul, kulluk ettiğinin çıkarlarını anasının, bacısının hakkından daha üstte tutar. Yoksa polislik yapamaz, emir alıp kulluk ettiklerince işten atılır. Ne varsa bu işten atılma korkusunda var, yani rızık korkusunda. Oysa rızık korkusu ile zulme alet olan dinden çıkar. Kula kulluk eden Allah’a kul değildir. Allah’a kul olan, kulun emirlerini her ne olursa olsun yerine getirmez. Onun-bunun verdiği emir, Allah’ın emirlerine ters ise yapmaz. Çünkü o her şeyden önce Allah’ın kuludur, Allah’tan başkasına boyun eğmez. Kul için öncelik Allah’ın emirleridir.

Bir yere gelmiş olmak, o yerin yanlışlarını sahiplenmeyi gerektirmez. Yoksa “gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar!” hesabına döner iş ki, bu da gâvurluğun ta kendisidir.

Unutulmasın, Allah Firavun’u ordusuyla, askerleriyle beraber helâk etti. O orduda asker olanlar içinde Hz. Musa’ya inandığını söyleyen emir kulları da yok değildi. “Emir kuluyuz, ne yapalım, ekmek parası!” demek onları kurtarmadı.

Zulme alet olan, vesile olan, zalime yardım eden, zalimin kendisidir.

Zalimler için yaşasın cehennem.

ADIMLAR HABER

unnamed (3)3

unnamed (4)

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: