Bir Çul İçin Kumandanı Meze Yapanlar…
Bugün gündeme Salih Mirzabeyoğlu’nun Cumhurbaşkanı tarafından affedildiği haberi bomba
gibi düştü. Bu haber üzerine Salih Mirzabeyoğlunu kendi canı bilen sevenleri yola koyuldular. Bu yalan haber üzerine umutlarını da beraberinde götürdüler. Bolu cezaevinin önüne
ama ortada bu yalan haberi atanlar yoktu…
Onların gayesi yalan haber üzerinden Kumandanı Cumhurbaşkanından af dileyen bir mahkum seviyesine indirmek.
“Ben suç işlemedim ki af dileyeyim” diyen Kumandan’ın sözü hala tazeliğini korurken bu ahlaksızlığı yapanların derdi ne Kumandan ne de davadır.
Onların tek derdi kurulu düzenlerinin bozulmaması, Kumandan’ın bu süreçle yetki verdiği Avukatı Hasan Ölçer Bey’in belirttiği gibi rol kapma mevzusudur.
Mevlananın kıssası konuyu özetler niteliktedir.
Mevlana Şems Tebrizi’ nin gidişinden sonra çok mutsuzdur. Onun sohbetlerini çok özlemektedir. Mevlana Celaleddin Rumi her yere haber salmıştır, dostu Şemsi bulabilmek için. Her yerden haberler gelmektedir.
Şems hakkında bir grup adamlar gelir ve Şemsi gördüklerini söylerler. Mevlana hiç düşünmeden sırtındaki kıyafetini hediye olarak haber getiren adamlara verir.
Habercilere ikramlarda bulunulur.
Haber getirenlerin ayrılışından sonra Mevlana’nın yanındakiler:
Efendim, haber getirdiğini söyleyen kişiler dolandırıcıdır.
Vallahi yalan söylediler.
Onlar Şems Tebrizi’yi ne görmüş ne de duymuşlardır. Kıyafetinizi neden verdiniz, deyince
Mevlana Hazretleri şöyle der: “Yalanına çulumu verdim, gerçeğine canımı veririm.”
Mevlananın ahlakı üzerine yaşamaya çalışan samimi İbdacılar bugün yayılan haberin yalan olduğunu bile bile kimi borç parayla araba kiraladı, kimi ölüm döşeğindeki hastasını bıraktı, kimi ise yürüyemeyecek olduğu halde kırık bacağıyla Bolu önüne akın etti.
Zaten İbdacılar bu haberin doğru olduğunu bilselerdi neleri var neleri yok etraflarıyla beraber herkesi, herşeyi beraberlerinde sürükleyerek Bolu Cezaevinin önünü mahşer alanına çevireceklerdi.
Bu haberin yalan olduğunu bile bile yola revan olan bu akıncılar bir çul uğruna yalan söyleyenin kim olduğunuda tesbit ettiler.
Yalanla imanın yanyana gelemeyeceğinin şuurunda olan bu İbda erleri yalancının mumunu muhakkak söndürecekler.
Derdi tasası çul, mevki, para, şöhret, rol kapma olanlar elbet bu dünyada o istediklerine kavuşabilirler.
Ama bilmedikleri birşey var.
Yalancının, dolandırıcının aramızda yaşamasına asla izin vermeyiz.
Yalan söyleyerek çekip gideceklerini, yalanlarının unutulacaklarını sananlar elbet yanılacaklardır.
Bu yaptıkları ahlaksızlık, yalancılık, dolandırıcılık yanlarına asla kar kalmayacaktır.
ADIMLAR DERGİSİ
Tufan ERSÖZ
Elinde Ne Var Ne Yok Bolu Cezaevi Önüne Gelen İbdacı Gönüldaşlar