AKP’NİN GAYLERİ, LEZBİYENLERİ VE DAHA NELER VE NELERİ
Face’de gezinirken rastladığımız haber müthiş:
“AK Parti LGBT Bireyleri” adıyla kurulan grup Erdoğan’ın Maltepe’de yaptığı mitinge katıldı. AKLGBTİ adlı twitter hesabından fotoğrafları paylaşan grup, “EŞCİNSELLER TAYYİP ERDOĞAN’IN YANINDA. MİTİNGLERDEYİZ, ALIŞIN HER YERDEYİZ ” notunu düştü.
“AK Parti LGBT Bireyleri” grubu daha önce İstanbul ile Ankara arası mesafeyi 3,5 saate düşüren Yüksek Hızlı Trenin açılışına katılmıştı.
AKP ihanet çizgisinin bu milleti ne hale getirdiğinin ve nerelere götürdüğünün farkında olan var mı?
“Darbe, darbe!” diye ortalıktan dolanıp duranlar, milletin ahlâkına en büyük darbe sayenizde yapıldı ve her şey normalleşmeye başladı, farkında mısınız?
Farkında olmak için ne lâzım?
İmanî bir tahassüz lâzım.
İşte ortadan kalkmaya başlayan da bu, imanî tahassüslerimiz AKP iktidarında yavaşça ortadan kaldırılıyor. Tıpkı bir tencerenin içerisinde yavaşça ısıtılan bir kurbağanın bu yavaş ısı değişimini hissedemeyip neticede haşlanması gibi… AKP’nin narkozlayıp uyuttuğu kitleler, kalplerimizden imanımızın çalındığının farkında değil. İmânî hassasiyetlere suikast üzerine suikast yapılıyor olsa da, fark etmez, iktidarda Erdoğan var ya.
Eşcinsellik nedir?
Fıtri cinsel nizâma karşı bir suikast…
Zevk için toplumun varolma hakikatine suikast. Cinselliği sırf zevk boyutundan ele almak ve hedonizmin zirvesi. Bir toplum yapısı ancak bu şekilde alt üst edilebilir. Homoseksüellik, uyuşturucu ve her türlü ahlâki yozlaşma at başı… Oysa fert, cemiyet için kendi haz ve egolarını geride bırakabilmeli. Bunun da hakikati islâmda, Gaye İnsan–Ufuk peygamber’in, “Azim Ahlâk” diye tarif edilen ahlâkında tecessüm eden dava.
Fıtrî nizâma suikast dedik. Nizâmsızlığın en büyük haksızlık olduğunu söyleyen de Üstad… Hayatın her alanına tatbik edilebilecek bir ölçü. AKP ise bu nizâmsızlığı körüklüyor, dolayısıyla haksızlığı. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, malûm. En büyük cinayetler, hak kisvesi altında işleniyor ki, bu da katmerli bir nizâmsızlık, katmerli bir zulüm. Katmerli bir ahlâksızlık…
Hadi diyelim adamın eşcinsel eğilimleri var, içtimai yapının selâmeti açısından bunu bastırması lazım. Bastırılmayan yerde de cezası lâzım. Ama AKP iktidarında, bakıyoruz, tam tersi, bunu övünç ve onur diye sunuyorlar.
Lût kavmi misali, nasıl bir felâkete, belâya, musibete doğru sürüklendiğimizin farkında mısınız? Nasıl bir zulme maruz bırakıldığımızın? Bu zulme biz karşı gelmez ve sesimizi çıkarmazsak, Allah’ın bizleri “Celal” ismi şerifi ile terbiye edeceğini? Yaşadıklarımızdan anlıyoruz ki bu belâ ve musibetler devri açılmış olmalı. Bu belâ ve musibetlere sebep olanlar, sessiz kalanlar hakkında Allah’ın ve tüm yarattıklarının laneti yağmıyor mu zannediliyor? Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek sözünü hoşluğundan dolayı oy getirir hesabıyla sıkça kullanan Erdoğan, bu sözün sahtekârı ve parsacısı değil de doğrulayıcısı ve çilesine talip olanı olsaydı, yaratılanı yaratandan dolayı sevmenin, yaratılanlar üzerinde yaratanın nizâmını hâkim kılmak için çalışmakla mümkün olduğu ve bunun da bir ideolojik manzume işi olduğunu da anlardı… Büyük Doğu – İBDA’nın mukadder oluş prensibi çerçevesinde de niçin zaruret olduğunu da… Oysa Salih Mirzabeyoğlu cezaevinden çıkar çıkmaz Telegram işkencesi hakkında konuşmaya devam ediyor. Ve biliyoruz ki, Telegram’ın özellikle hadım edilmiş, homoseksüellik çirkefine batırılmış kişiler eliyle tatbik edildiğini. Yani anlıyoruz ki Telegram’a karşı olamayan Erdoğan bu gaylere ve lezbiyenlere zaten karşı olamaz, O’ndan böyle bir şey beklenemez. AKP’nin mitingine katılan eşcinseller, basit bir “durumu idare edelim, şimdilik görmezden gelelim” vakası değil, doğrudan doğruya AKP’nin ideolojik tercihlere taalluk eden bir dava.
Allahsız İslâmcılığın AKP nizamında homoseksüellik meşrulaşmıştır. İslâm’a en büyük darbe bu içerideki hain ve işbirlikçi yapılanmadan gelmektedir.
A. Baki AYTEMİZ
ADIMLAR DERGİSİ