CEHENNEM MUŞTUSU
AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay Siirt’te yaptığı açıklamalarda, “Bir muştu vermek isterim; neticede Türkiye’nin de içinde yer aldığı bir koalisyonun yaptığı saldırılar neticesinde çekilmiş bulunuyor. Kobani’de şu anda bir Irak Şam Örgütü IŞİD tehlikesi bulunmamaktadır” diyerek, Haçlı işbirlikçilerinden vatanlarını temizlemek isteyen Müslümanlara karşı Haçlılarla birlikte saldırdıklarını ve bu saldırılar neticesinde vatan müdafaası yapan Müslümanları gerilettiklerini müjdelemiş oldu.
Aktay sözlerinin devamında Türkiye olarak IŞİD’e destek olmadıklarını üzerine basarak vurgulama ihtiyacı hissetti. Aktay’ın, IŞİD’e destek vermedikleri konusunda Haçlıları ikna etmek için ortaya koyduğu bu üstün çaba da gözlerden kaçmadı. Haçlıların AKP’yi IŞİD’e destek vermekle suçlamaları karşısında AKP’nin kendisini Haçlılara ispat etmek üzere döktüğü dil dillere destan olmaya başladı.
Aktay’ın Haçlı saldırısını “muştu” olarak niteliyor olması, AKP’nin gerçek kimliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
IŞİD kim, onu bombalayan Haçlılar kim?
Bir tarafta, vatanlarını Batıcı işbirlikçilerinden temizlemek üzere harekete geçen, vatanlarının birlik ve beraberliği için canlarını ortaya koyan Müslümanlar; diğer tarafta besleyip büyüttükleri etnik Kürtçülüğün ortadan kaldırılmasından rahatsızlık duyduğu için etnik Kürtçüleri korumak üzere müsümanların üzerine saldıran Haçlılar ve bu saldırıda ortak olduklarını, bu saldırıları muştu olarak gördüğünü söyleyen bir AKP Genel Başkan Yardımcısı…
Aktay bunu ne için söylüyor, muştuyu kime veriyor?
Üç günden bu yana Ayn El Arap’ın (Kobane) düşme riski üzerine Türkiye’de bir kalkışma başlatan etnikçi Kürtçüleri, içerideki kendisi gibi Haçlı işbirlikçilerini rahatlatmak, sükûneti böylece sağlayabileceği hesabıyla söylüyor. Kaç türlü ihanet bir arada. Kendi koltuklarını koruyabilmeleri Haçlıların rızasına bağlı olanlar, haliyle, Haçlı işbirlikçiliği ve ihanette elbette sınır tanımayacaklardır.
Aktay’ın cehennem kapılarını kendisine açtıran muştu konuşması şöyle:
“Kobani’den gelen 185 bin Kürt kardeşimiz, şu anda ülkemizde konuk edilmektedir. Uluslararası çerçevede şu anda Irak Şam Örgütü IŞİD Türkiye’nin de belasıdır. Türkiye’nin de düşmanıdır, Türkiye’nin Irak Şam Örgütü IŞİD’e destek vermesi asla laf konusu olamaz. Irak Şam Örgütü IŞİD’in Türkiye’nin önüne çıkarılmış, aslında birinci hedefi Türkiye olan, Türkiye’nin yükselişi olan, huzuru, birliği olan bir teşkilat olduğunu tüm açıklığıyla söylememiz gerekiyor. Ancak ‘Irak Şam Örgütü IŞİD’e karşı bir mücadele verelim’ derken, bunu sağlayabilmek için Türkiye’de muhataba verilecek mesaj, Türkiye’den yakıp yıkmak değildir. Bunlar iyi mesajlar vermiyor. Bunlar, Türkiye’de halkın Kobani’ye karşı duyarlılığını Kobani’de yaşanmakta olan insani dramı daha çok yansıtmıyor olduğunu hatta bu, oradaki dramı örtbas ettiğini dikkatleri kaçırttığını söylememiz gerekiyor.”
“Kobani davası şayet bir davaysa bu davaya ağırbaşlı şekilde ziyan vermektedir. Kobani’de yaşananları adeta meşrulaştırmakta ve haklılaştırmaktadır. Vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını bekliyoruz. Eğer gerçekten Kobani’ye desteği artırmak istiyorsak, bunun yolu barışçıl gösterilerdir, mesajlar vermektir, mitingler yapmaktır. Kobani’ye doğru düzgün yardım eden bir memleket Türkiye’dir. Başka bir memleket yok. Kobani’nin de sığınabileceği diğer bir yerde yok ve Türkiye’de bu yardımı esirgiyor değildir. Eğer Türkiye’nin savaşması da isteniyorsa Türkiye henüz harp kararı vermiş değildir. Bu bir topyekun alınacak karardır.”
Aktay, son olarak Amerika’nın öncülüğünde oluşturulan Haçlı güçlerinin hava saldırıları sonucu IŞİD hedeflerinin vurulduğunu belirterek, Haçlı saldırısını şöyle muştuladı: “Irak Şam Örgütü IŞİD önümüze çıkarılmış devasa bir tuzaktır. Bu tuzağın değerlendirmelerini de yapıyoruz. Bu tuzağa da balıklama atlayacak kadar saf olmamalıyız. Bu arada bir muştu vermek isterim; neticede Türkiye’nin de içinde yer aldığı bir koolisyonun yaptığı saldırılar neticesinde çekilmiş bulunuyor, Kobani’de şu anda bir Irak Şam Örgütü IŞİD tehlikesi bulunmamaktadır. Bu olaylar şayet illaki böyle amaca muvafık ise amacına ulaşmıştır. Bunu da herkese bildirmek gerekiyor.”
Ahmet Ölçülü
ADIMLAR