ORDUCU BİR MİLLETİN ORDUSU NATO ORDUSU OLAMAZ!
AKP iktidarı tarafından meclisten geçirilen son tezkere ile Anadolu topraklarının, mevcut olanlara ilaveten yeni Haçlı-Yahudi askerleri tarafından tepelenmesine yol açılmıştı.
Bu gün Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklama ile meclisten çıkardıkları tezkereye dayanarak Barzani peşmergelerinin Türkiye üzerinden Ayn El Arap’a geçtiklerini itiraf etti.
ABD piyadesi peşmergelerin NATO bayrağı altında Türk topraklarından geçerek kardeş ülkelere saldırması konusunda ne düşündüğü merak edilen TSK adına açıklama yapan Genelkurmay Basın Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, “Bu konunun muhatabı biz değiliz. Açıklama Dışişleri Bakanlığı tarafından yapıldığı için konuya ilişkin soruların Dışişleri Bakanlığı’na sorulması gerekir” dedi.
Bu açıklamayı demokrasiye bağlılık olarak mı yoksa suçlunun adresini göstermek olarak mı anlamak lazım?
Birinci şıkta, mazisindeki İstiklâl Savaşını, Haçlı Seferlerine göğsünü germiş tarihi misyonunu inkâr eden “turuncu” kuvvetlersin.
İkinci şıkta ise suçluyu tespit etmek yetmez, gerekeni yapmak gerekir.
İslâm milletinin şerefli bir üyesi olan Türk’ün ordusunun konuşlanması gereken mevzi, Hıristiyan-Yahudi Haçlı ordusunun karşısıdır. Kılıçarslanlar da bunu yaptı, Selahaddinler de bunu yaptı, Yavuzlar da bunu yaptı, Ulu Hakan Abdülhamid Han da bunu yaptı, Kurtuluş Savaşı’nda da bu yapıldı.
Buna karşı durmayanlar, izin verenler, başları çuvallı NATO ordusudur. Gerçek Türk ordusu, ABD politikaları doğrultusunda ülkemizi bölmek için savaşanlara destek olmak için başka bir kardeş ülkeye düşman askerinin geçmesine göz yummaz. Hudut namustur ve bu namus Türk ordusuna emanet edilmişken, bu emanete ihanet etmez.
Bilakis, gerçek Türk ordusu, düşmanıyla savaşan diğer kardeş unsurları dost bilir; hele hele bir de tarihten, dinden, kültürden gelen bir kardeşlik söz konusuysa. Orducu bir milletin ordusu yasadışı terör örgütü NATO içinde kardeş ülkelere ABD bayrağı altında operasyon yapmaz. Şayet yapıyorsa, bu milletin ordusu değil, kimin bayrağı altında savaşıyorsa onun ordusu olur.
Irak’ı bölen ve Irak milli kuvvetlerini ABD işgali sırasında ABD ile arkadan vuran Peşmergelerin Türk topraklarından geçişine izin veren tezkereyi içine sindiren asker bizim askerimiz değildir.
Biz diliyoruz ki, Genelkurmay’ın yaptığı bu açıklama, Irak milli kuvvetlerini arkadan vuran ABD piyadesi peşmergelerin NATO bayrağı altında Türk topraklarını tepeleyerek kardeş ülkelere saldırmasını içine sindiremediğindendir. Haçlı saldırılarına karşı tarihinde onlarca kez göğsünü germiş, İstiklâl Savaşı vermiş Türk ordusu, Irak milli kurtuluş savaşına yapılan böyle bir ihanete ortak olmak istemiyor. Bunun için de topu hükümete atıyor.
İstanbul’u fethetmiş bir ordunun Genelkurmay Başkanı şunu bilmeli ki ülkeyi ve bölgeyi korumak için milletin hiçbir ferdinin hiç kimseden emir alması gerekmediği gibi, gerçek Türk silahlı kuvvetleri de hiç kimseden emir almak durumunda değil. NATO parçası turuncu kuvvetler olmak istemiyorsanız, belki de bu son fırsat. Gereğini yapın! Bazen ordular milleti kurtardığı gibi bazen de bedeli ağır olsa da milletler orduları kurtarır. Bu bedel ise hainlerin kelleleridir.
ADIMLAR