MÜHÜR “Derviş Muhammed 332”

MÜHÜR “Derviş Muhammed 332”

Evvelâ şunu belirterek başlamak istiyorum; bu mevzu ile alâkalı yazıyı Kumandanımız kaleme alacaktır. Ben sadece acizâne olarak yaşadıklarımı aktarmak istiyorum. Elbetdeki Kumandanımızın iznini alarak…

Perşembe günü (01.01.2015) iş yerimde Kumandanımızın konferansını dinlerken, aklıma Metris Cezaevi’nde ziyarete gelen TBMM İnsan Hakları Komisyonu katiplerinin kullandığı yazı geldi. “Bu yazıyı öğrenmek gerek ve tabiî Kumandanımıza da bir katip ve mühür gerekir” diye aklımdan geçirdim. Dün işten geldikten sonra, Kumandanımızın Mevlid Kandilini tebrik etmek için kendisini telefonla aradım. Cezaevinden çıktığı günden beri ilk defâ sesi bu kadar neşeli geldi ve bu neşesini benlimle paylaştı: 1984 yılında vefât eden bir şahıs, Kumandanımıza bir mühür veriyor. Kumandan da, daha o zamanlar bu mührü eşyalarının arasına koyuyor ve varlığını unutuyor. 31 Aralık 2014 Çarşamba günü, çocukları atılacak lüzumsuz eşyaları ayırt ederken, bu mührü buluyorlar. Fakat “işin ilginç yanı, mührün bulunması” diyor Kumandanımız. Çünkü mühür, onca eşyanın arasında aransa dahi bulunamayacak bir konumdaymış. Çocuklar, mührü temizleyip üzerindeki yazıyı okutuyorlar. Mühürde yazılı olan ifâde şu:

“Derviş Muhammed 332”

Ben bunu duyunca tüylerim diken diken oldu ve bambaşka bir ruh âlemine daldım. Bu esnâda Kumandanımızın anlattıklarını kaçırmamaya dikkat ederken, Hz. Süleyman Aleyhisselâm’ın kıssası aklıma geldi; Hazreti Süleyman Aleyhisselâm’ın mührü bir yüzüktü ki dört köşeli bir kaşı vardı. Bu yüzüğü Cebrail Aleyhisselâm Cennetten çıkarıp Allah’ın emri ile Davut Aleyhisselâm’a getirdi. Bir köşesinde “El mülkü lillah” (Mülk Allahındır) yazıyordu. Cebrail Aleyhisselâm bu yüzüğü Davut Aleyhisselâm’a verip dedi ki :
– “Ey Davut! Hak Tealâdan sana bir yüzük ve on soru getirdim. Allahu Tealânın buyruğu odur ki: Evlâtlarını toplayıp bu on soruyu onlara sor. Kim doğru cevap verirse senin yerine o geçsin. Devleri, Perileri, Ademoğullarını, yelleri, kuşları, canavarları, dünyada ne ki varsa hepsini buyruğuna baş eğdirsin, itaatli kılsın. Ve bütün dünyaya padişah olsun” dedi. Kumandanımız ebced hesabına göre Salih Miryabeyoğlu’nun 332’ye denk geldiğini söyleyince bende “Mühür kimdeyse, sultan odur efendim!” dedim ve telefon görüşmemizi bitirdik.

 

Mustafa Fişengçi

Düsseldorf -Almanya

03.01.2015

 

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: