DİYANET İŞLERİ DİN DÜŞMANLARINI SAVUNURKEN

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: “Müslümanlar olarak terör ve şiddete dayalı hiçbir eylemi tasvip etmemiz mümkün değildir. Bu saldırı, İslâm’ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır. İslâm Peygamberi Hz. Muhammed’in (S.a.v.) adının kullanılarak bir intikam duygusu ile yapıldığı söylenen bu katliam, aslında Hz. Muhammed’in (S.a.v.) bütün insanlığa kazandırdığı yüce değerleri yok etmeye yönelik açık bir saldırıdır. Bu saldırı, katliam, İslam’ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır. Hiç kimse ve hiçbir Müslüman, ifade özgürlüğünü istismar ederek Hz. Peygambere karşı yapılan saygısız ve seviyesiz düşüncelere karşı onun asla tasvip etmeyeceği çirkin yöntemlerle karşılık veremez”

Rus Ortodoks Kız: “İsa ile dalga geçen alaycılara, adaletli bir ceza verildi.”

 

Ne Ortodokslar ve Katolikler ve ne de Fener Rum Patrikânesi’nden hiçbir açıklama gelmezken, insana “bu kimin başkanı?” diye sordurtan Cinayet İşleri Başkanı’nın yukarıdaki açıklamalarını küfretmeden okuyabildiyseniz eğer, insanlığınızdan şüphe edebilirsiniz.

İslâm’da reform hayâliyle yanıp tutuşan bu zevat, İslâm’da beklenenin reform değil, bir devrim olduğunu, devrimciler tarafından kapısı çalındığında anlamasına anlayacak ama başkasına anlatabilecek mi bilmiyoruz.

Küfrün, işgâlin, zulmün karşısında ne zaman müslümanlar bir varlık gösterse, bu tiplerin, hemen herkesten önce sahne alması bugüne ait bir durum değil. Devleti işgâl etmiş bu zihniyet temizlenip, yerine büyük bir devrimle gerçek İslâm ahlâkı ve anlayışı yerleşene kadar, yaşamak müslümanlara haramdır.

“Adam”, Allah Resûlü’ne hakaret eden ve O Resûlün ümmeti olmaya çalışanları katleden hiç kimseye hiçbir nefret hissi duymazken, Allah Resûlü’ne hakaret edenlere hakkettikleri cezayı veren İslâm Fedaileri’ne bütün kinini kusuyor. Fransız Devlet Başkanı dahi bu zât gibi konuşmazken, sizce bunun derdi ne olabilir?

Rusya’daki Hıristiyan bir kızın izzet-i nefsine bile sahip olmayan bu tipler, yobaz sınıfından olarak İslâm Devrimi’nin önündeki en büyük engellerdir!

Devrimin mücadele edeceği insan tipini tanımak açısından İslâm’a içeriden saldıran bu reformist tipleri tek tek tesbit etmek ve bilmek zorundayız.

Hükümetin, olduğu gibi zihniyetini yansıttığına inandığımız bu “başkan”ın, “din”le “diyânet”le uzaktan yakından bir alâkası yoktur.

Bu adam, Diyanet İşleri Başkanı değil de, dine içten suikast plânları yapan bir merkezin Cinayet İşleri Başkanıdır!

Herkesi kandırabilirsiniz…

Bakalım İlâhî Adalet’i nasıl kandıracaksınız!