DARISI ANADOLUDA CİRİT ATANLARIN BAŞINA

DARISI ANADOLUDA CİRİT ATANLARIN BAŞINA

İslâm Devleti, ele geçirdiği bir MOSAD ajanını, genç bir delikanlı tarafından kameraların önünde başından vurarak infaz etti.

MOSSAD tarafından Filistinli Araplar arasından devşirilen bir ajan, önce Filistinliler arasında çalıştırılmış, bu işlerde belirli bir tecrübe sağladıktan sonra İslâm Devleti hakkında bilgi aktarması için Türkiye üzerinden Suriye’ye gönderilmiş.

İslâm Devleti’nce tesbit edilen bu ajan, sorgusunda bütün detayları anlatıyor ve birçok ajanın da kimliğini deşifre ediyor.

Hadisenin dikkat çeken tarafı, İslâm Devleti, MOSSAD ajanlarını kıskıvrak yakalar ve infaz ederken, Türkiye’de dünyanın en çok Mossad ajanını barındırdığı hâlde, bir tânesini dahi “bulabilmiş değil”… MOSSAD ajanlarının Türkiye’ye gayet rahatça girip çıkabildiklerini, operasyonları için Türkiye’yi istedikleri gibi kullanabildiklerini öğreniyoruz. Türkiye, Yahudi ve Hıristiyan ajanların cirit attığı, babalarının çiftliği gibi kullandığı bir ülke olmuş anlaşılan. Ki, işte Çeçen olsun, Tacik olsun, birçok muhalif şahsiyet, sığındıkları Türkiye’de rahatça “infaz timleri”nin hedefi olup, ortadan kaldırılmıyor mu?..

Ne diyelim; yıllardır Filistinli yiğitleri ihbar edip katlettiren bu Yahudileşmiş ajanın başına gelenler, vatanımızda cirit atan Yahudi ve Yahudileşmişlerin de başına gelsin…

İlgili haber aşağıda ve bir “sanat eseri” kıvamında çekilen videoyu da aşağıda izleyebilirsiniz

 

ADIMLAR Dergisi

 

 

İnfaz edilen Mossad ajanının itirafları (Video-Tercüme)

 

Yahudi Devleti’nin istihbarat örgütü Mossad adına çalışan Arap asıllı İsrail vatandaşı İsmail Müsellem infazından önce Mossad’ın faaliyetleri hakkında önemli bilgiler veriyor.

İslam Devleti tarafından Mossad çalışanı olduğu ve müslümanlar aleyhine ajanlık faaliyeti yürüttüğü için infaz edilen Arap asıllı İsrail vatandaşının istihbari faaliyetleri hakkında yaptığı detaylı itirafların yer aldığı video Tevhidi Gündem için tercüme edilmiştir;

 

“Yaptıkları bu alışveriş ne kadar da kötüdür”

(Âl-i İmran, 187)

 

“Başlangıcı, İsra topraklarında Yahudi istihbaratının koridorlarında başlayan ve İslam topraklarında Hilafet’in genç aslanlarının ayaklarında sonlanan bir hikaye…

 

Mossad ajanı Muhammed Said İsmail Müsellem

Yaş: 19

Meşgale: İtfaiye Casusu

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup

 

Ajan İsmail Müsellem’in kendi dilinden hayat hikayesi;

“Adım Muhammed Said İsmail Müsellem. 19 yaşındayım. Kudüslüyüm. İtfaiyeci olarak çalışırdım. Benim hikayem şu ki, polis memuru olarak çalışan Yahudi bir komşumuz oldu. Bir gün bana geldi ve Yahudi istihbaratı ile çalışmamı teklif etti. Ben de bunu düşüneceğimi söyledim. Gittim babam Said İsmail Müsellem ve abim İsmail Said Müsellem’le konuyla alakalı konuştum. İkisi de beni bunu yapmaya teşvik etti. Bana bu işte çok para olduğunu ve daha yüksek mevkilere geçilebildiğini söylediler. Beni bunu yapmaya teşvik ediyorlardı. O anda kendilerinin de ajan olarak çalıştıklarını anladım. Sonra gidip Eli ismindeki adamla buluştum. Bu Eli bir istihbarat memuru ve Batı Şeria’daki kontrol noktalarından sorumlu. Bizim eve geldi ve babamla görüştü, babam da bizle birlikte duruyordu, babamın önünde bana nasihat etmeye ve konuyla alakalı konuşmaya başladı. Benimle menfaatler ve maaşlar hakkında ve mesleğin kendisi hakkında konuştu bir de ödemenin göreve ve görevin önem düzeyine orantılı olduğunu söyledi.

Sonrasında beni Doğu Kudüs’te bir eğitim kampına gönderdi. –Anatavt Eğitim Kampı- eğitimime başladığım yer. Eğitim kursunda 9 kişi vardık. Bizi bir sorguyu nasıl devam ettireceğimiz, öz irademizi nasıl sürdüreceğimiz ve insanlardan nasıl bilgi sağlayacağımızla alakalı eğitmeye başladılar. Ayrıca silah eğitimi de aldım. Eğitimdekilerin hepsi Yahudiydi, tek Arap bendim. Bir ay boyunca eğitim kampındaydık. Eğitim süresince bana 5000 Şekel (Yaklaşık 3250 TL) ödediler. Eğitimi tamamladım ve ayrıldım, ardından insanların arasında casus olarak çalışmaya başladım. Özel olarak, silah satıcılarını, taş atanları, arananları, Yahudi bölgesine sızmaya çalışanları ihbar etmekle ve Kudüs’te gerçekleştirilmesi planlanan her eylemi, istihbarata rapor etmekle görevlendirildim. Filistin’deyken görevlerim için aldığım ücret, görevlerin önemine bağlı olarak 5000 Şekel veya fazlasıydı. Görev daha büyük ve bilgiler de daha değerli oldukça bana daha fazla ücret ödüyorlardı ve daha fazla prim alıyordum.

Bir gün eve geldim ve babam ve abimle oturan Miro isminde bir adama rastladım. Elinde dosyamı tutuyordu ve okuyordu. Birden bana teşekkür etmeye ve yaptığım işle ve sağladığım yardımla alakalı minnettarlığını ifade etmeye başladı. Bu yol üzerine devam etmemi söyledi, böylece nihayet onlarla çalışabilecektim. Babam ve abim de teşekkür etmeye ve gittikçe daha da iyi olacağımı söylemeye başladılar ve beni daha da teşvik etmeyi sürdürdüler. Sonra o (Miro) gitti. Bir dahaki geldiğinde benimle çalışmak istediklerini ve gelip onlarla tanışmamı söyledi. Ben de onayladım. Bizi arayacağını söyledi. Daha sonra beni aradı ve gelip onu ofisinde görmemi söyledi.

Ofise gittim ve onunla görüştüm. Ofise girdim, oturdum ve bana bazı sorular sormaya başladı. Beni bazı insanların arasına yerleştirmeleri durumunda kendimi koruyup koruyamayacağımı sordu. Ayrıca kaç dil bildiğimi ve daha önce ülkemde ne tür meslekler yaptığımı da sordu ve bilgilerimi not etti. Sonra dedi ki: “Senin acil bir görevi gerçekleştirmeni istiyorum.” Sordum: “Görev nedir?” Dedi ki: “Seni Suriye’ye göndermek istiyoruz.” Sordum: “Suriye’de ne var?” Dedi ki: “Seni İslam Devleti’ne göndermek ve onlar hakkında bilgi getirmeni istiyoruz.” Sordum: “Ne kadar alacağım?” Dediler ki: “Döndüğün zaman aylık maaş bağlayacağız, bir ev vereceğiz ve yaşama ihtiyacı gibi bütün meselelerinle ilgileneceğiz.” Dediler ki: “Öncelikle, silahlarının ve füzelerinin depolandığı yerlerin konumlarını vereceksin. İkinci olarak, tek tek üslerinin konumlarının. Üçüncü olarak Filistin’den İslam Devleti’ne hicret eden, İsrail vatandaşlığı olan bütün Filistinlilerin isimlerini. Bize oradaki tüm Filistinlilerin isimlerini ver.” Onlara sordum: “Ne zaman çıkıyorum?” Ve hazırlığa başladık. İslam Devleti’ne gittiğim zaman, eğitim kampını ve şer’i devreyi tamamlamadan çalışmaya başlamamam veya herhangi bir şey yapmamam gerektiğini açıkça belirttiler. Dedi ki: “Eğitim kampını ve şer’i devreyi tamamladığın zaman sana ihtiyacın olan techizatı ve görevini göndereceğiz, ve sana yeni görevler de verebiliriz. İhtiyacım olan her şeyi eğitim kampından ve şer’i devreden sonra göndereceklerdi. Her şeyi sıraladık, onaylaştık ve Türkiye’ye yola çıktım. Bende bir kaçakçının numarası vardı. Kaçakçıyla konuştum ve Türkiye’de olduğumu söyledim. Bana yolu gösterdi, Suriye’ye girdim ve İslam Devleti’nin bölgesindeydim.

Sonrasında misafirevine ulaştım. Bir misafirevinden diğerine taşınmaya başladık, o ana kadar henüz eğitim kampında bulunmamıştım. Birçok misafirevinde kaldık. On üç-on dört gün boyunca misafirevlerindeydik. O anda çıkmam ve buraya ulaştığımı onlara bildirmem gerekti ve herhanhgi bir terslik yoktu. Misafirevinden çıktım ve internet kafeye gittim. Babamla konuştum ve ona iyi olduğumu, sağ salim vardığımı söyledim. Misafirevine döndüm ve emirimin misafirevinden ayrıldığımı fark ettiğini gördüm. Dedi ki: “Neden misafirevinden çıktın? İşitme ve itaat etme farzına karşı gelmiş bulunuyorsun. O anda korktum. Gidip telefon görüşmesi yaptığımdan ötürü benden şüpheleneceğinden, beni cezalandıracağından ve beni birisine takip ettireceğinden endişelendim. Şüphe duymaya başladım. Kendimi biraz tuttum, gidip babamı aradım ve neler olduğunu ona söyledim. Bana orayı terk etmemi söyledi. İslam Devleti’nin sınır yönetiminden bazı adamlar beni görmeye geldiler. Ve gözaltına alındım. Beni gözaltına aldılar ve sorgulamaya başladılar. Sorgu sırasında bir casus olduğumu itiraf ettim. Ülkemdeyken yaptığım şeyleri ve Suriye sınırından ilk geldğim zamana kadar üzerinde olduğum yolu itiraf ettim.

Beni bu pisliğe bulaştıran, buraya getiren ve beni parayla vb. her şeyle kışkırtan babama ve abime diyorum ki: Allah’a (azze ve cell) tevbe edin, tevbe edin ve bu işi bırakın. Tevbe edin.

İslam Devleti’ne casusluk için gelenlere diyorum ki: Hiçbir şekilde başaramayacaksınız. Sonunda sizi yakalayacaklar ve size had uygulayacaklar.”

 

Bir İslam Devleti savaşçısı görüntüye girerek, Fransızca konuşmaya başlıyor;

“Kâfirlere ve ateistlere boyun eğdiren, Kaviyy ve Metin olan Allah’a hamd olsun. Rahmet ve savaş Peygamberi olan Peygambere salât ve selam olsun. Bundan sonra;

Ey Yahudiler! Tabilerinizi, Fransa’da sizin kendi kalenizde öldürmekle Allah bizi mükâfatlandırdı. Buraya İslam Devleti’ne gelince, burada Hilafet’İn genç aslanları var. Ahmak MOSSAD tarafından Mücahidlerin ve Müslümanların sırlarına casusluk yapmak için gönderilen birini öldürecekler. Pislik mürted bir casus. Allah tuzağınızı ortaya çıkardı ve hiçbir hayra ulaşamadınız. Yakın döneme gelince, Hilafet birliklerinin topraklarınızı ve kalelerinizi vurduğunu göreceksiniz. Allah’ın izniyle, Kudüs’ü sizin pisliğinizden kurtaracaklar.

“Doğrusu onlar onu uzak göüryorlar, biz ise onu yakın görüyoruz.” (70/Mearic, 6-7)

Ey Yahudiler! Doğrusu, size Kudüs’ü veren dedi ki: “Haçlı Seferi bitti.” Ancak bugün biz size İslami fetihlerin başlamış olduğunu ve vaad yakın olduğu için Yahudilerin dehşete düşmüş olduğunu söylüyoruz.

Ey İslam Devleti destekçileri! Ey Muhammed b. Mesleme’nin torunları! Kudüs’teki bazı casusların isimlerini ve resimlerini size ifşa etmiş bulunuyoruz, siz de onları silahlandıranlara onların kanlarının akışını gösterin.

“…Nerede bulursanız onları öldürün…” (4/Nisa, 89)

Böylece Allah’ın azze ve cell rızasına ve ahirette de kurtuluşa erişin.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki:

“Kafir ile onu öldüren, ebediyyen cehennemde bir araya gelmezler…” (Müslim, İmarat)

 

Şeyh Ebu Musab Ez-Zerkavi’nin rahimehullah konuşmasından kısa bir alıntı;

“Biz Irak’ta savaşıyoruz ve gözümüz de, yol gösterici bir Kur’an ve destekleyici bir kılıcın dışında bir şeyle geri alınamayacak olan Kudüs’te…

‘…Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter.’ (25/Furkan, 31)”

 

Muhammed Müsellem’le İrtibatlı Mossad Ajanlari

 

Said İsmail Müsellem

Yaş: 52

Meşgale: Otobüs Şoförü

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, Edmund Bilge

İş Adresi: Hemetrum Tren Kulesi, Aged Şirketi

 

İsmail Said Müsellem

Yaş: 26

Meşgale: Güvenlik Görevlisi, Polis Memuru, Üniversite Güvenlik Görevlisi

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, Edmund Bilge

İş Adresi: Har Hatsofim, İbrani Üniversitesi Civari

 

Ferah Ebu Saade

Yaş: 40

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, 700. Sokak

 

Samir Cabir

Yaş: 25

Meşgale: Berber

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, Asa’ahi Ma’ir Sokak

 

Emir Cabir

Yaş: 24

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, Asa’ahi Ma’ir Sokak

 

Ahmed Hamamira

Yaş: 40

Meşgale: Temizlik Hizmeti Taşeronu

İkamet Yeri: Kudüs, Bazkaat Zaif, Hazma Pasaji

 

İmad Hamdan

Yaş: 40

Meşgale: Temizlik Hizmeti Taşeronu

İkamet Yeri: Kudüs, Barnad Okulu

 

Raşid Ebu Sanine

Yaş: 50

Meşgale: Ulusal Ve Uluslararasi Ajan, (Farkli Ülkelere Defalarca Seyahat Etmiş)

İkamet Yeri: Kudüs, Bazkaat Zaif, Hazma Pasaji

 

Mansur Huşiye

Yaş: 40

Meşgale: Halk Otobüsü Şoförü

İkamet Yeri: Kudüs, Beyt Hanine, Nesibe Projesi, Dördüncü Proje

 

Rami Emir

Yaş: 40

Meşgale: Güvenlik Görevlisi

İkamet Yeri: Kudüs, Beyt Hanine, Barid Mahallesi

 

Halil Nasrullah

Yaş: 40

Meşgale: İnşaat

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, Eşer Culak Sokaği

 

Ebu Cebran

Yaş: 40

Meşgale: Temizlik Hizmeti Taşeronu

İkamet Yeri: Kudüs, Nebi Yakup, 700. Sokak

 

Sultan Şuveyki

Yaş: 24

İkamet Yeri: Kudüs, Katmun

 

Kaynak: Tevhidi Gündem

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: