DİYARBAKIR’DA SALDIRI: 4 ÖLÜ – 200 YARALI
Dün gerçekleşen Diyarbakır’da HDP’nin İstasyon Meydanı’ndaki mitinginde iki patlama meydana geldi. Patlamalarda 4 kişi ölürken, 20’sinin durumu ağır olmak üzere 200’e yakın katılımcı yaralandı. Diyarbakır Valiliği’nin hastanelere gönderdiği ve medyada yer alan talimat, ölü sayısının artabileceği şeklinde yorumlanmakta.
Akşam Hastahane Önünde Kurşunlama
Gündüz yaşanan Diyarbakır’daki bombalı patlamaların ardından, gece saatlerinde de bir HDPKK aracına silahlı saldırıda bulunuldu. Yaralıların kaldırıldığı hastanelerin önünde kitlelerin bekleyişi devam ederken, Veni Vidi Hastanesi önünde bulunan HDPKK seçim aracına silahla ateş edildi. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmazken, araçta dokuz mermi izi tespit edildi.
Erdoğan ve Hükümetinden Kınamalar Gecikmedi
Barbar Batı’nın işgâl projesine verdiği destekle “BOP’un yıldızı olacak!” dediği Diyarbakır’daki saldırı sonrası hemen açıklama yapan Tayyip Erdoğan’ın mitinginde meydana gelen patlamayla ilgili olarak “İçişleri Bakanı, Diyarbakır Valisi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’i telefonla ayrı ayrı arayarak bilgi aldığı” medyaya servis edildi.
ADIMLAR Dergisi’nde Ünsal Zor’u şehid verdiğimiz bombalı saldırı ve en son Hüda Par Mensuplarının katledilmeleri karşısında Müslüman Anadolu insanının “güven ve istikrar”ı karşısında muhteşem sessizliğini koruyan Erdoğan, HDPKK’nın “güven ve istikrarı” için şu açıklamayı yaptı:
“İstikrar ve güven ortamına gölge düşürmeye yönelik her türlü girişime karşı müteyakkız durumdaki devletimizin ilgili birimleri, Diyarbakır’daki son olaya ilişkin inceleme ve soruşturmayı da hassasiyetle yürütmektedir.”
Konuyla ilgili televizyonlarda açıklamalar da yapan aynı Erdoğan, düzenlenen saldırıyla ilgili HDPKK’ya canlı yayında ayrıntılı rapor verdi. Ayrıca Demirtaş’a ulaşmak için birkaç saat uğraştığını ama ulaşamadığını ifâde eden Tayyip Erdoğan, aynı canlı yayında Demirtaş’a taziye mesajlarını iletti.
Seçim şarkılarında “Reis’in emanetisin” denerek “emanetçi” muamelesi yapılan Davutoğlu ve bakanları da benzer şekilde açıklamalar yayınlayarak televizyon ve gazetelerde saldırıyı kınadılar.
“Arkasındaki Güçler”, “Saldırının failleri”, “Üstü Kapatılmamalı”
HDPKK’nın da merkez bildiği Diyarbakır’da gerçekleşen saldırı sırasında aracından inmekte olan Selahattin Demirtaş, saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Demirtaş’ın, Dergimize 25 Mart tarihinde düzenlenen bombalı saldırı sonrası ağzından çıkmayan sözler, kendilerine düzenlenen saldırı sonrası şu şekilde çıktı:
“Bu saldırının arkasındaki güçler inşallah ortaya çıkar. Bunun bir saldırı olduğu netleşirse, saldırının failleri açıklanırsa, tüm Türkiye rahatlar, bunların üstünün kapatılmaması gerekir.”
Çözülmeyen İlk Düğüm!
Dergimize 25 Mart 2015 günü düzenlenen ve bir gönüldaşımızı şehid verdiğimiz bombalı saldırıyla başlayan bu süreç, Anadolunun her köşesinde HDPKK bürolarına gerçekleştirilen saldırılarla büyüyerek devam etmekte. Adana ve Mersin HDPKK bürolarına düzenlenen bombalı saldırılar medyada ön plâna çıkarılsa da; Din, Vatan ve Millet bütünlüğü hissiyatıyla hareket eden insanımızın, Türkiye çapında, mahallelere kadar sokak sokak yayılan tepkileri ve eylemleri görmezden geliniyor. En son iki gün önce Erzurum ve Bingöl halkının HDPKK’lılarla çatışmaları ve büyük olaylar yaşanması bunun iki örneği…
Bu sürecin başında ADIMLAR’ımıza düzenlenen saldırı karşısında “muhteşem” sessizliğe bürünen Hükümet ve çevreleri ile HDPKK, dün Diyarbakır’da ölen ve yaralanan vatandaşlarımız da içinde, bu sürecin bütün sorumluluğunu üzerlerinde taşımaktadırlar.
Bu çerçevede dergimize düzenlenen saldırıyı üstlenen ve YPG’nin Türkçe açılımı olarak dikkat çeken Ayn-el Arab (Kobani) kaynaklı “Halk Savunma Birlikleri” adlı çete hakkında da HDPKK’nın bir açıklama yapmaması, süreci bugünlere getiren ve yarınlara da taşıyacak olan potansiyelin sebeblerinden biri olarak dikkat çekmekte.
Diğer yandan bu saldırı öncesinde, HDPKK’nın bölgede HüdaPar mensubu kardeşlerimizi katletmesi ve AKPKK ve çevrelerinin Müslümanlara yönelik bu saldırıları “vakâyı âdiden” sayarak benzer bir sessizliği seçmesi de hatırdan çıkarılmamalı.
ADIMLAR Dergisi’ne düzenlenen bombalı saldırı, sürecin görmezden gelinen ilk düğümüdür… Türkiye’nin “istikrar ve güven” ortamından dem vuran Erdoğan bu sözlerinde samimiyse eğer, istikrar ve güven ortamına karşı atılan bu ilk düğümü çözmeliydi önce…
Netice itibariyle;
Bu süreç nereye gider?
Göreceğiz.
ADIMLAR Dergisi