BUNLARDAN HERŞEY BEKLENİR!

BUNLARDAN HERŞEY BEKLENİR!

“Başbakan” Ahmet Davutoğlu, CNN International kanalına yaptığı açıklamalarda IŞİD’le mücadelede Türkiye’nin koalisyon dâhilinde oluşturulacak bir stratejide rol almaya hazır olduğunu ve kara operasyonunun da bu seçenekler içinde olduğunu söyledi.

Irak’ın 1991 yılındaki işgâli sırasında Batı Medya’sındaki işgal çığırtkanlığıyla parlayan “gazeteci” Christian Amanpour‘un sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’de IŞİD’le mücadelede kara operasyonu düzenleyip düzenlenmeyeceğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Kara gücü, hep birlikte konuşmamız, paylaşmamız gereken bir durum. Hava ve kara operasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyacımız var. Ancak Türkiye tek başına tüm yükü üstlenemez. Eğer koalisyon ve çok iyi bütünleşmiş bir strateji varsa, Türkiye her anlamda rol almaya hazırdır.”

Davutoğlu’nun bu cevabı üzerine Amanpour’un “Kara operasyonu da dâhil mi?”sorusunu da Davutoğlu, “Evet, elbette. Aksi takdirde IŞİD’e karşı karadan operasyon düzenlenirken sahada güç boşluğunun devam etmesi IŞİD’in yerine başka bir terörist grubun ortaya çıkmasına sebep olur. Suriye krizini kapsamlı şekilde çözmeliyiz” sözleriyle yanıtladı.

Davutoğlu, ayrıca Mısır’da düşen Rus uçağı ile ilgili soruya da, “uçağın düşürülmesi hepimize karşı bir saldırıdır” diyerek, Amerika Terör Örgütü’nün dayattığı “Ortak Düşman IŞİD” politikasını ne denli sindirmiş olduğunu CNN İnternational ekranlarında gösterdi.

TALABANİ-BARZANİ CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ BAKANI SİNİRLİOĞLU

“Türk Dışişleri” makâmını işgal eden Barzanici Feridun Sinirlioğlu’nun son dönemlerde yaptığı görüşmeler ve verdiği beyanatlar, Davutoğlu’nun yukarıdaki açıklamalarını doğrular nitelikte.

Basına yansıyan bu ziyaretler ve açıklamalardan dikkat çekici olanlardan biri geçtiğimiz hafta gerçekleşen Irak’ın Kuzeyi’ndeki kukla yapılanmaya yapılan ziyaretti. 2003’ten beri Amerika ile birlikte Ehl-i Sünnet Araplara karşı saldırılar düzenleyen ve Arap ve Türkmen köylerini yağmalayan Barzani ile yapılan görüşme sonrası Peşmergebaşı Barzani’nin yaptığı açıklama dikkat çekiciydi. Barzani, Türkiye’nin IŞİD karşıtı koalisyona katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Türkiye’nin koalisyona dahil olmasıyla DAEŞ’e (IŞİD) karşı yürütülen mücadele daha etkin olacak ve hedefine ulaşacaktır” demişti.

Sinirlioğlu’nun vatanına ihânet edenleri meşrulaştırırcasına sık sık ziyaret ettiği Erbil merkezli ihanet yuvası, ziyaret hakkında dünyaya şu bilgiyi geçmişti: Feridun Sinirlioğlu, IŞİD ile mücadelede Türkiye ile ABD arasında varılan mutabakata ilişkin Barzani’ye bilgi verdi.

Bu ziyaret sırasında “Türkiye’nin, Kürt bölgesine büyük önem verdiğini” dile getiren Sinirlioğlu, utanmadan “Türkiye’nin kalkınmanın, ilerlemenin ve istikrarın faktörü olarak gördüğü IKBY ile ilişkilerini güçlendirmeye ve genişletmeye devam edeceğini” söyledi.

Barzani’ye rapor vermesinin hemen ardından, fitne yuvası Erbil’de “Ortadoğunun Geleceği” isimli ABD ve İşbirlikçilerinin geleceğinin konuşulduğu bir konferansa katılan Sinirlioğlu, her kelimesi Türk Milleti’ne ihânet olan şu cümleleri sarf etmişti:

DAEŞ, yaşam tarzımızı ve güvenliğimizi tehdit etmektedir. Türkiye, DAEŞ’e karşı yapılan mücadelede Irak ve Kürdistan bölgesine yardım etmeye devam edecek. Tüm terör örgütlerinin ortadan kaldırılması için çabalarımızı sürdüreceğiz. Kürdistan bölgesi ve Irak’ın terörle mücadelede başarılı olabilmesi için sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz. Bu Irak ve Kürdistan bölgesine aydınlık bir gelecek için çok açık bir mesajdır.

Sözlerinden de anlaşıldığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Batıcı-İsrailci Kürdistan’ın da Dışişleri Bakanlığını yapan Sinirlioğlu, Irak Direnişi karşısında yok olmaktan korkan Barzani ve Peşmergelerini şöyle morallendirdi:

DEAŞ’a karşı önümüzdeki günlerde askeri olarak harekete geçme planlarımız var. Göreceksiniz. Hepimiz birlikte bu tehlikeye karşı durmalıyız.”

Hatırlanacağı gibi, “Türk Dışişleri” makâmını işgâl eden Sinirlioğlu, tıpkı lideri Tayyip Erdoğan’ın Mısır’a “tek çözüm laikliktir” tavsiyesinde bulunması gibi, “Suriye’deki çözümün ancak seküler-laik bir devlet anlayışıyla mümkün olabileceğini” söylemişti.

Sinirlioğlu, aynı zamanda Ayn-el Arab’ta (Kobani) İslâm Devleti karşısında yok olmanın eşiğine gelen PYD-PKK’ya yapılan 2000 tırlık silah desteğinin ve Peşmerge çetelerinin vatan topraklarımızdan geçerek Suriye’ye geçişini organize eden ekibin başındaydı.

İZİN VERMEYECEĞİZ!

Haftasonu gerçekleşecek olan G20 kod adlı “dünyayı sömüren büyük güçler ve en yakın işbirlikçileri toplantısı“nın esas gündemi Amerika Terör Örgütü’nün bölgeye dayattığı “Ortak Düşman İslâm Devleti” politikası ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Amerika’nın bu politikasına, stratejisine bağlanması!

Davutoğlu ve Sinirlioğlu’nun yaptıkları açıklamalar, “politik söylemler”i de aşan bir şekilde Amerika, İsrail ve bölgedeki karakolları vazifesini gören Batıcı Kürdistan’ın geleceği için harekete geçmekte ne derece gönüllü olduklarını ortaya koymakta.

Bize gelince;

ADIMLAR Platformu Genel Başkanı sayın Ali Osman Zor’un bundan 8 sene önce Ergenekon Saldırısı’nın başladığı günlerde, ifâde ettiği gibi;

İşgâlci Batının bütün hesabı, PKK ile Türk Ordusunu yan yana Irak Direnişi’nin üzerine salmak ve böylece Ehl-i Sünnet Türk ile Ehl-i Sünnet Arab’ın Batı Dünyası karşısında bir araya gelmesini engelleyecek bir düşmanlığı başlatmak.

Bunlar, BOP’un nihayete ermesi sürecinde, sınır tanımıyorlar.

Bunlardan her şey beklenir!

Din, Vatan ve Millet adına tuttuğumuz bu mevzide, bu ihânetlere izin vermeyeceğiz!

Aydın KALKAN 

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: