ERDOĞAN KENDİSİ VE ÇEVRESİ İÇİN KONUŞTU: İSRAİL’E MUHTACIZ!

ERDOĞAN KENDİSİ VE ÇEVRESİ İÇİN KONUŞTU: İSRAİL’E MUHTACIZ!

Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya’nın ölümü üzerine Suudi Arabistan programını yarıda kesen Tayyip Erdoğan’ın, dönüş yolunda Yahudi İsrail hakkında uçakta gazetecilerle yaptığı açıklamalar yeni yeni gün yüzüne çıkıyor.

Hasan Karakaya’nın AKP ve çevreleri tarafından Cuma namazı sonrası cenaze namazının kılınması ve hemen ardından “Cumhurbaşkanı Kur’ân okudu” haberlerine konu edilen defin seremonisini sonrasına bırakıldığı anlaşılan açıklamalarında Erdoğan, “İsrail’e ihtiyacımız olduğunu kabul etmemiz lazım” demiş.

Sanki, Suudi Arabistan’dan bugün dönmüş gibi yapılan haberlerde, uçakta yandaş medyanın bütün “İslâmcı” görünümlü gazetecilerinin olmasına ve Erdoğan’ın bu sözlerini bizzat duymalarına rağmen Erdoğan’ın İsrailci söylemlerini haberleştirmemeleri dikkat çekti. Yandaşlar tarafından gizlenen Gerçek Erdoğan haberini ise Hürriyet gazetesinden Vahap Munyar kaleme aldı.

Erdoğan’ın ısrarlı açıklamalarına rağmen kendisinin “anti-İsrailci” sahte görüntüsünü sürdürmek isteyen Yandaş Medya’nın, sanki kendileri uçakta değillermiş gibi Hürriyet’in haberini konu ederken “Gazze ambargosu” üzerine tevil çabalarına girmeleri ikiyüzlü davranışlarının yeni bir örneği olarak dikkat çekti.

 

ERDOĞAN: İSRAİL’E MUHTACIZ!

Uçakta, Yandaş’ı-Doğan’ı bütün gazetecilere hitâben konuşan Erdoğan şunları söylemiş:

İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu, bölgenin bir gerçeği. Karşılıklı samimiyet çerçevesinde bu adımları atmayı başarabilirsek, normalleşme beraberinde gelir.

 

İSRAİL’E MUHTAÇ OLANLAR KİMLER?

Aslına bakılırsa benzer açıklamaları geçmiş yıllarda bir çok Yahudi Elebaşı da yapmış ve İsrail için Türkiye’yenin ne kadar hayatî bir “müttefik” olduğunu vurgulamışlardı. Yahudi elebaşlarının bu sözlerini sürekli haberleştiren sözde “İslâmcı” medya mensupları, İsrail’e düşman bir tavır takınmanın, Yahudi’yi ne derece zor durumda bıraktığı, korkuttuğu gibi gerçekler üzerinden kalem oynatmışlardı.

Peki bugün değişen durum ne?

İsrail kime muhtaç?

Kimler İsrail’e muhtaç?!

Terör Örgütü İsrail, onyıllardır Arap mücahidler tarafından verilen Kurtuluş Savaşı’nın kendi sınırlarına dayandığı ve varlık-yokluk savaşına girmek üzere olduğu için, bölgedeki tek Küçük Amerika Düzeni’ne sahip Türkiye’ye muhtaç.

Diğer yandan, Erdoğan-AKP Hükümeti de İsrail’e muhtaç… Bölgede “aldatıldım” diye diye aldatmadığı kesim, ülke ve lider kalmayan Tayyip Erdoğan, kendi şahsî geleceği için müttefik arayışında. Tabiî, ona göbekten bağlı olan çevresi de aynı şekilde Erdoğan’ın muhtaç olduğuna muhtaçlar.

14 yıldır İsrail’in güvenliği için yürütülen BOP’un Eşbaşkanı olarak İsrail’in bölgedeki bütün gerçek düşmanlarının (Irak-Saddam, Libya-Kaddafi) katline ortak olan Erdoğan, en son NATO operasyonuyla Rus uçağının düşürülmesinin ardından “çıkış plânı” gördüğü Rusya’dan da uzaklaşarak İsrail’in dostluğuna ve müttefikliğine muhtaç bir hâle geldi… Türkiye’nin bir numaralı ticaret ortağı Rusya’nın kandırılması neticesinde, sadece Rusya değil, bütün Orta Asya ve Türkistan coğrafyasındaki ilişkileri bir gecede kesilen Erdoğan-AKP Hükümeti, bugün 250 milyar dolarlık bir sıcak paraya muhtaç!

Tek ümitleri, “öpüp başıma koyarım” dedikleri Yahudi-İsrail sermayesi. Fakat, kendisine bu kadar muhtaç hâle getirilmiş iktidarın ihtiyacını İsrail karşılayacak mı?

AKP ve çevrelerinin asıl ümidi bu; sömürgeci Yahudi’nin parası.

14 yıllık politikaları sonunda “İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım” sözünü, Anadolu adına söylenmiş gibi haberleştiren Yandaş Medya da biliyor ki;

İsrail’e muhtaç olan “Türkiye” değil, Tayyip Erdoğan ve AKP çevreleridir!

Anadolu ahâlisi, Türk, İslâm Milleti için Yahudi-İsrail tabiî düşmandır.

 

MEZHEPSİZ ERDOĞAN

Suudi Arabistan dönüşü uçakta İsrail’e muhtaç olduğunu ifâde eden Erdoğan, iktidarları boyunca yaptığı “ne Şiîyim, ne Sünnî” sözlerini tekrar ederek, Ehl-i Sünnet vel Cemaat’a karşı düşmanca tutumunu sürdürdü.

Hem İsrailci olup hem de “İslâm” etrafında değerlendirme hakkını kendisinde bulabilen bir pişkinlikle konuşan Erdoğan, “İran ile ilişkiler” hakkında sorulan soruya uçakta şu cevabı verdi:

İranlılara hep şunu söylemişimdir: “Ne Sünni ne de Şii. İslami, İslami. Olaya böyle bakmak lazım. Biz, mezhepçi bir yaklaşım içinde olmadık.”

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: