BÜYÜK DOĞU MECMUASINDA JEAN-PAUL SARTRE
Yaş olarak da Necip Fazıl’dan bir sene küçük olan 1905 doğumlu Jean-Paul Sartre’ın adına Büyük Doğu Külliyatı’nda yok denecek kadar az rastlarız. Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu’nda Heidegger bahsinden hemen sonra, işaret levhası kıymetinde birkaç cümleyle mânâsı çizilir ve geçilir. Bunun dışında neredeyse yoktur. Buna mukabil, İBDA Külliyatı’nda, –zannımızca– özellikle Varlık ve Hiçlik adlı eseri, çok çetin muhasebe ve murakabelere mevzu olmuş, İslâm Tasavvufu’nun havanında dövüldükten sonra, birçok senteze malzeme vazifesi görmüştür.
Sartre hiçbir vakit ne felsefede Bergson’la, ne de romanda Proust’la mukayese edilebilir; fakat kendisinden evvelkilere nispet ne olursa olsun, dönemine damga vurmakla kalmayıp, daha şimdiden felsefe tarihine yerleşmiş bir düşünce mektebinin sürükleyici sesidir. 1980 senesinde onun ölümüyle Batı’da bir devir kapanırken, aynı yıllarda Büyük Doğu’nun “mütefekkir yetiştiren mütefekkir” vasıflı maharetli elleri, İBDA bünyesini mayalandırıyordu. Batı aydınlanmacılığı son gerçek aydınıyla birlikte devrini tamamlarken, Doğu’nun uyanışı öz cevherine kavuşmuştur. Bundan sonra ne olacaksa bu cevherin etrafında şekillenecek ve büyüyecek.
Başlıktaki kastımıza dönersek… Eski mecmuaları karıştırırken, Büyük Doğu’lardan birisinde Sartre’ın fotoğrafına rastlayıverdik. 06 Ekim 1965 tarihli, 12. devre Büyük Doğu’nun 3. sayısı… Ekte göreceğiniz üzere, derginin kapağında Üstad’ın “Beklenen Kurtarıcı” başlıklı meşhur yazısı ve yine kapak resminde “Kurtarıcıdan Ne Haber?” sorusu… Sayfanın en altında da cevap: “Bu Kurtarıcı Gelecektir!” Ve ilgi yazıdan bir ifade: “Bu kurtarıcı, Batının kendisine devâ, bize zehir diye sattığı bütün metâlarını ona iade edecek…”
Ve aynı derginin 12. sayfasında, Üstad’ın Hasene Bacı isimli hikâyesinin yayınlandığı sayfanın sağ üst köşesinde, bizim bahsini ettiğimiz bir Jean-Paul Sartre fotoğrafı ve fotoğrafın hemen altında Necip Fazıl’ın kaleminden çıktığı besbelli şu satırlar:
“Yukarıda, şu, sokaklara ve sakallı genç turistlere kadar düşürülen (Egzistansiyalizm)in başı, meşhur (Jan Pol Sartr)ı görüyorsunuz. Kaynağını bulamadan ve iman yoksunluğuna bağlayamadan “Bunalma” felsefesiyle Batının iç buhranını pek güzel ispat eden mütefekkir sanatkâr, ileriye sürdüğü felsefenin, kendi suratiyle de ispatçısıdır.”
Sartre etrafında inceleme yapacak Büyük Doğu-İBDA bağlılarının işine yarayacağını düşündüğümüz, Üstad’ın basılı kitaplarında yer almayan bu satırları büyük bir keyifle paylaşırken, ilgili fotoğrafların da yazımız ekinde (aşağıda) yer aldığını hatırlatırız. Şahsi kanaatimiz olarak Batı’nın son büyük düşünürü dediğimiz Sartre’ın “Beklenen Kurtarıcı” kapaklı sayıda bu şekilde çerçevelenmesi ayrıca mühim ve ibretliktir.
Hakan YAMAN
03 Şubat 2016
(NOT: Sartre’a dair birkaç ay evvel kaleme aldığımız bir başka yazı: