ALMANYA’DAKİ “SİVİL” SİLAH DEPOLARI

Masum Müslümanlarla uğraşıp her defasında boşa kürek sallayan ve operasyonlardan elleri boş dönen Alman güvenlik güçleri, Alman vatandaşı oldukları belirtilen faşist neo-Nazi’lerin evlerinde yaptıkları aramalarda çok sayıda silah ve cephane buldu.

München, Rosenheim, Miesbach ve Bad-Tölz Wolfratshausen adlı il ve ilçelerde bulunan 7 evde çok sayıda kalaşnikof, makineli tüfek, çeşitli silahlar ve mühimmatlarla birlikte binlerce mermi depolandığı ortaya çıktı.

Süddeutsche (Güney Alman) Gazetesinin “Kocaman bir Cephanelik” olarak bugün yaptığı haberden edindiğimiz bilgilere göre, Güney Almanya’da kamuoyundan gizli 2 haftadan beri sürekli aramalar gerçekleşiyor.

Buna göre yaşları 26 ile 76 arasında değişen 6 kişinin evlerinde yapılan aramalarda cephanelikler öyle titizlikle saklanmış ki bazı evlerde ki aramaların 2 gün sürdüğü belirtiliyor.

Özel Kuvvetler ile Kriminal Soruşturma Dairesi’nin (LKA) ortak araştırmacıları sonucu yapılan aramalarda ruhsatsız silah biriktirdikleri ve yasadışı silah satışı yaptıkları anlaşılan aşırı sağcılardan 5’nin “geçici olarak” gözaltına alındığı açıklandı.

Bir LKA Sözcüsü, bulunan silahların “etkileyici düzeyde olduklarını ve özenle depolandığını” ayrıca “illegal depolanan silahların yanında birçok ruhsatlı silahın da olduğunu, bu yüzden bunlarla ilgili bir işlem yapılamayacağını ve ruhsatlı silahların yetkili bölge ofislerine teslim edileceğini” açıkladı.

Daha önce haberlerini yapıp siz değerli takipçilerimizi bilgilendirdiğimiz gibi, Almanlar ve Alman Polisi içerisindeki Türk-İslâm Düşmanı Neo-Nazi memurların silahlanma faaliyetlerinin devamı olarak görülebilecek bu tür haber ve gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.

İnsan ve silah, “ateş ve barut” gibi, mutlaka birbirini etkileyecektir. Silahı olanların, bunu kullanmak isteyecekleri en ufak karışıklığın önüne geçilemez sonuçları olabilir. Alman Hükümetinin bu çerçevede sadece vatandaşı veya mülteci olan Müslümanları hedef alması, bizce doğru değildir zaten. Zira, Avrupa genelinde olduğu gibi silahlanma, tek taraflı olarak, devlet içerisindeki İslâm ve yabancı düşmanı bürokrasi mensupları üzerinden sağlanmakta. Avrupa’yı içeriden kemiren bu tehdit, “çakı alsa takibe uğrayan” müslümanlara nisbetle çok daha büyük. Gerçi Avrupalı açısından “bir Türk, çakıyla neler yapabilir?” sorusunun da tarihi bir gerçekliği vardır kuşkusuz.

Adımlar Avrupa