NETİCEYİ GETİREN MÜCADELE VE ZAFER!.. MAHKEME KARARINI VERDİ: “BERAAT”

NETİCEYİ GETİREN MÜCADELE VE ZAFER!.. MAHKEME KARARINI VERDİ: “BERAAT”

İBDA Mimarı Kumandan Salih MİRZABEYOĞLU’nun 16 yıl tutuklu kaldığı davasının “yeniden yargılama” kapsamında görülen duruşmaları, bugün verilen “beraat” kararıyla son buldu.

17 Şubat 2016 tarihli celse sonunda dosya hakkında mütalaasını vermek için süre isteyen Savcı’nın bugün görülen duruşmada mütalaasını sunması üzerine, Mahkeme Başkanı’nın talebiyle Kumandan’ın avukatları Savcının verdiği mütalaa etrafında söz aldılar.

Av. Hasan Ölçer’in yeniden yargılamanın görüldüğü duruşmaların esas alınarak daha önceden hak ve hukuka aykırı kararların düşürülmesi gerektiğini belirterek, müvekkilinin beraatini talep eden konuşması sonrasında, mahkeme salonunda Antep’ten çok sayıda avukatla birlikte Adana başta olmak üzere Anadolu’nun çeşitli şehirlerinden gelen bütün avukatlar tek tek söz alarak benzer gerekçelerle beraat taleplerini yinelediler.

Sayın Mirzabeyoğlu’nun avukatlarından Av. Güven Yılmaz’ın Savcılığın mütalaası karşısında yerinde müdahalelerle gerek kapatılan 6 No’lu DGM Başkanı Sedat Karagül ve gerekse “İdam” hükmünü veren Hâkim Metin Çetinbaş’ın beyanlarının başlı başına yargılanmanın yenilenmesi ve beraat kararı verilmesine yeterli olduğunu vurgulaması; Savcılık makamının yeniden yargılama kapsamında mahkemece dinlenen tanıkların açık beyanlarını görmezden gelmesinin “akla ziyan” bir yaklaşım olduğu ve yeniden yargılama kapsamında apaçık delillere dayalı tesbitler yapıldığını vurgulaması, nihayet önceki hükmün iptaliyle birlikte Salih Mirzabeyoğlu’nun beraatine karar verilmesini talep eden konuşması dikkat çekti.

Avukatların dosya hakkında son sözlerini söylemelerinin ardından karar vermek için ara veren Mahkeme Heyeti, bir süre sonra tekrar salona davet ettikleri avukatlara dosya hakkındaki kararlarını açıkladılar: 2001 yılında 6 No’lu DGM tarafından verilen kararın İPTALİNE ve Sayın Salih Mirzabeyoğlu’nun BERAATİNE karar verilmiştir.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun Özgürlüğü ve kendisine karşı uygulanan hukuksuzluğun son bulması için verilen mücâdelede en önemli zafer, bu kararla birlikte elde edilmiş oldu.

 

NETİCEYİ GETİREN MÜCADELE

Verilmiş uzun soluklu bir mücâdele ile elde edilen bu netice, bizlere, en başta süreç içerisinde şehîdlik mertebesine eren şehidlerimiz Ünsal ve Nuray Zor’u hatırlatmakta.

İBDA Mimarı Kumandan Mirzabeyoğlu’nun Aralık 1998’de gözaltına alındığı ilk günlerde Güldenizde Elifler Grubundan gönüldaşlarımız Emel Zor ile Nuray Zor’un İstanbul Emniyet Müdürlüğü’e giderek Kumandan’ın özgürlüğü için attıkları adımlar, Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük sürecinin ilk adımları olarak kabul edilebilir.

İBDA Mimarı Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun 25 Ocak 2000 tarihinde maruz kaldığı ağır işkenceler sonrasında da, benzer şekilde eşlerini ve çocuklarını bir yana bırakarak Kumandan için koşturan İbda mensupları…

2000 yılının ilk aylarında Kartal Cezaevi’nde beliren TELEGRAM Saldırısı’nın en yoğun yaşandığı ilk safhalarında, bu işkenceye karşı gerçekleştirdiği Fedâ Eylemi sürecinde Kumandan’a destek olmak için gerek Kartal Cezaevindeki ve gerekse Avukatları başta olmak üzere dışarıda bu saldırılar karşısında kamuoyu oluşturma çabası gösteren gönüldaşlarımız…

Kumandan Mirzabeyoğlu’nun, kanun geriye yürütülerek 8 Temmuz 2005 tarihinde tek kişilik hücreye alınması üzerine yapılan “Kaide” çıkışı ve Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ali Osman Zor’un ulusal ve uluslararası yayın organlarına verdiği, sorumluları tehdid eden beyanatları…

“Kaide” döneminde teşekkül eden Büyük Anadolu Gençliği’nin (BAGİ) “Salih Mirzabeyoğlu’na Sahip Çıkmak, İslâm’a Sahip Çıkmaktır” sloganı ile 18 Kasım 2005 tarihinde başlattıkları Birinci Bolu Seferi…

Kumandan’ın tutuklandığı 28 Aralık, Metris “Noel Baba Operasyonu” ve Kumandan’a işkencenin tarihi olan 25 Ocak, Hakkında “İdam Kararı” verilen tarih olarak 2 Nisan, Doğum Günü 9 Mayıs, Kartal’da gerçekleştirdiği Fedâ Eylemi’nin günü olan 25 Haziran ve İBDA’nın Kuruluş Yıldönümü olarak 1 Ağustos ve son olarak 2013’te bu periyoda eklenen 5 Aralık Zaferi tarihlerini esas alan büyük bir kampanya ile Büyük Anadolu Gençliği’nin (BAGİ) organize edip sürdürdüğü 28 Aralık 2011… 25 Ocak 2012… 2 Nisan 2012… 9 Mayıs 2012… 25 Haziran 2012… 1 Ağustos 2012… 28 Aralık 2012… 25 Ocak 2013… 2 Nisan 2013… 9 Mayıs 2013… 25 Haziran 2013… 1 Ağustos 2013… 27 Aralık 2013… 5 Aralık 2013… 25 Ocak 2014… 2 Nisan 2014… 9 Mayıs 2014… 11 Temmuz 2014 BOLU Seferleri…

Özellikle Akıncı Beyimizin cezaevinden çıkışıyla sistemli bir şekilde tırmandırılan gerilim taarruza dönüştürülmüş ve kavga, gaz bombası, gözaltıların yaşandığı bu seferlerin sonuncusu olan 11 Temmuz 2014 tarihinde “Kumandan’ı Ramazan ayında istiyoruz, alacağız!” çıkışı ile zirvesine ulaşan seferler…

1 Mayıs 2012 tarihinde yüzbinlerin katıldığı 1 Mayıs’ta meydanlarda müstakil kortejini oluşturan gönüldaşların büyük ilgi gören “Tiyatro Bitti, İşkence Sürüyor” pankartı eşliğinde gerçekleştirdiği yürüyüş…

Av. Güven Yılmaz, Ali Osman Zor, Emel Zor, Esma Turan, Tufan Ersöz ve Cem Türkbiner‘in çeşitli televizyon kanallarının canlı yayınlarında verdikleri beyanatlar…

İstanbul’da uzun süre çeşitli parti ve sivil toplum kuruluşlarıyla “Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük” çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından Güldenizde Elifler Grubu’nun “Fikre Özgürlük Platformu” etrafında 25 Haziran 2013 tarihli Bolu Seferi sonrasında Ankara’ya yaptıkları çıkartma…

Türkiye’deki bütün parti ve kesimlerin belki de tek mutabakat maddesi hâline gelen “Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük” kampanyalarının tesirinin büyüklüğü karşısında sıkışan Hükümet ve çevrelerinin “Mirzabeyoğlu’nu raporla tahliye etmek” şeklindeki komplosu… Kumandan Mirzabeyoğlu’nun Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları’na sevki üzerine 2 Kasım 2012 tarihinden 21 Kasım 2012 tarihine kadar Bakırköy Hastahanesinde ve ardından götürüldüğü Metris Cezaevi’nde BAGİ’nin öncülüğünde her gün buluşulması ve nöbet tutulması…

Sıkışan Hükümet ve çevrelerinin Bakırköy komplosunun ardından, bu defa hemen sonrasında Salih Mirzabeyoğlu’nun 20 Şubat 2013 tarihinde İstanbul Adlî Tıp’a sevki üzerine Adlî Tıp Binasının önünde mevzilenen BAGİ mensubu gönüldaşlarımız…

12 Mayıs 2013 tarihinde Lig şampiyonunu belirleyecek olan Fenerbahçe-Galatasaray müsabakasında Kumandan’ın içinde bulunduğu işkence şartlarını afişe eden ve 50 bin kişinin bir ağızdan tekbirler ve sloganlarla destek verdiği bir eyleme imza attıktan sonra gözaltına alınan gönüldaşlarmız…

Haziran 2013 tarihinde başlayan ve aylarca süren “Gezi Parkı” eylemlerinde “Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük” davasını haykırarak günlerce mevzi tutan Akıncılar…

Başbakan’ın bir televizyon programında Salih Mirzabeyoğlu’nun durumuyla ilgili çalışma başlattıklarını söylemesi üzerine 1 Eylül 2013’te harekete geçen BAGİ mensubu gönüldaşlarımızın, her Pazar günü saat 14:00’te gerçekleştirdikleri 29 hafta süren, Erdoğan’ın sözünün takipçisi olduklarını haykıran İstanbul AKP İl Başkanlığı önündeki protesto eylemleri…

Eş zamanlı olarak Almanya’nın Türkiye Konsolosluğu’nda haftalık “Salih Mirzabeyoğlu’na Özgürlük” nöbetine başlayan Büyük Anadolu Gençliği / Avrupa Cephesi’nin (BAGİ-AC) özgürlük eylemleri, protesto gösterilerine uluslararası bir boyut kazandırmıştır… BAGİ-AC, Türkiye Konsolosluğu eylemleri yanında, süreç içerisinde Almanya’da gerçekleştirilen bütün kitle eylemlerinde Kumandan’a Özgürlük etrafında yer aldığı gibi, bizzat organize ettiği hususi gösteriler…

1 Mart 2014’te Taksim-Galatasaray Meydanı’nda başlatılan ve haftalarca süren, BAGİ mensuplarının düzenledikleri “Salih Mirzabeyoğlu’na özgürlük için sen de imzala” başlıklı imza kampanyaları…

Kumandan’ın avukatları tarafından yapılan “yeniden yargılama” başvurusu sonrası tahliyesiyle yeni bir aşamaya gelen hukuk mücâdelesi sırasında başka bir dosyadan dolayı “yeniden tutuklanacağı” yönünde 10 Eylül 2014 tarihinde medyada yer alan haberler karşısında hemen Çağlayan Adliyesi önünde “Teslim Etmiyoruz, Teslim Olmuyoruz!” pankartı eşliğinde gerçekleştirilen eylem…

Kumandan’ın gözaltına alınmasıyla başlayan bu mücadele, nihayet bugün hakkındaki “beraat” kararıyla tamamlanmıştır.

Bu mücâdele içerisinde şehid olan gönüldaşlarımız Hasan Meriç, Sancar Kartal, Nuray Zor ve Ünsal Zor’un şehadetlerinin bereketiyle gelinen bu noktada;

Yürütülen hukukî sürecin başından beri yürütücülerinden biri olması yanında gerçekleşen bütün eylemlerin teşvikçisi ve destekçisi olarak ayrıca dikkat çeken Av. Güven Yılmaz başta olmak üzere Kumandan’ın değerli avukatları ile birlikte süreç içerisinde farklı biçimlerde katkı sağlayan, emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

Allah hiçbir emeği zayi etmez.

ADIMLAR Fikir, Kültür, Siyaset Platformu

 

20160302_12571520160302_131359

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: