ERDOĞAN’IN, AMERİKA’DAKİ GİZLİ-KAPAKLI ANLAŞMALARI

ERDOĞAN’IN, AMERİKA’DAKİ GİZLİ-KAPAKLI ANLAŞMALARI

İktidara geldiği günden bu güne -14 sene içinde- 16 defa Amerika’ya giden Erdoğan’ın bu ziyaretine Yahudi lobi temsilcileri ile yaptığı görüşme damgasını vurdu.

İsrail’e muhtaç olduğunu itiraf etmek zorunda kalan Erdoğan, Amerika’da Yahudi lobisi temsilcilerinin huzuruna bir kez daha çıkarken, anti-semitizmle mücadele kararı alınan toplantı ile, İsrail’e karşı mücadele eden mücahidlere karşı Yahudilerle birlikte mücadele edeceği sözünü vermiş oldu. Yahudi lobisi temsilcileri de Erdoğan’ın bu tavrından dolayı toplantıdan çok memnun kaldıklarını açıkladılar.

Daha Amerika’ya gitmeden önce, Haçlı terör örgütünün başındaki Obama tarafından kabul edilip edilmeyeceği tartışma konusu ola Erdoğan’la Obama’nın birkaç kelime de olsa konuşabilecekleri duyuruldu.

Erdoğan Amerika’ya gitmeden önce, AKP’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerika’nın terör örgütü PYD’ye verdiği destek hakkında, “Bunun için Amerika’yı küstürmeye değmez!” diyerek, asker ve polislerimizi katleden Amerika’nın kara orduluğunu üstlenen terör örgütüne Amerika’nın verdiği desteği görmezden gelmek zorunda olduklarını da itiraf etmek zorunda kalmıştı.

Erdoğan Amerika’ya ayak bastığında kendisini Amerikalı bir onbaşı karşıladı.

Erdoğan’la Amerika Başkan Yardımcısı Biden arasında gerçekleşen toplantı akabinde de istihbarat paylaşımı konusunda daha sıkı ilişkilerin gerçekleştirilmesi için AKP’nin Amerika ile sıkı işbirliği yapacağı vurgulandı.

Bu gün Amerika, Felluce’yi işbirlikçi Şiî ve Kürtçüler ile karadan kuşatmış bir şekilde İncirlik’ten kalkan uçakları ile de havadan bombalarken, masum Felluce ahalisi, vatanlarını Haçlı teröristlere ve işbirlikçilerine teslim etmemenin bedeli olarak açlık ve yoklukla ölüme terkediliyor. Erdoğan ise, Amerikalarda Haçlı-Yahudi teröristlerin taleplerini karşılama konusunda kendisinin ne kadar faydalı olacağına dostlarını ikna etmiş gözüküyor.

İsrailci AKP medyasının sahte “batı karşıtlığı” naraları, Hükümetin dış politikasını İsrail’in güvenliği ve Amerika’nın menfaatleri doğrultusunda sürdüreceğinin göstergesi olan bu görüşmeler sonrasında sessizlikle yer değiştirmiş görünüyor.

Vatan topraklarını “NATO toprağı” olarak gören ve gösteren, işgâlci İsrail’in Güvenliği’ni sağlamak için BOP Eşbaşkanlığı’nı yürütürken milyonlarca masum müslümanın katlinden sorumlu olan, Saddam ve Kaddafi gibi İsrail düşmanlarının tasfiyesi sürecini yürüten, Kıbrıs’ı ve karasularını İsrail’e terk eden ve nihayet Lanetli Yahudi’ye muhtaç olduğunu ilân eden bu anlayış, iktidarının devamlılığı için Yahudi-Haçlı koalisyonu ile gizli kapaklı toplantılarda aldıkları kararları uygulayabilecek mi, göreceğiz… Bu kararların önündeki en büyük engel olan Arap Direnişi ve her ân infilâk etmesinden korkulan Türk’ün Ordu-Millet Ruhu, Esas-Ortak Düşman ve işbirlikçilerinin asıl hedefi.

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: