MAHKEME KADIYA MÜLK OLMAZ!
Hatırlarsınız, merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının davasıyla alakalı sürecin en akılda kalan sembol isimlerinden birisi, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ve TBMM Araştırma Komisyonu raporlarında ‘Arama-kurtarma çalışmasını geciktirecek nitelikte, bir bilgi kirliliğine yol açtığı’ vurgulanan Kayseri Valisi Mevlüt Bilici idi…
BBP ve olayda hayatlarını kaybeden ailelerin vekil olarak atadıkları avukatların o dönemde en fazla isyan ettikleri konu, Mevlüt Bilici’nin ‘ciddi’ bir idari ve adli soruşturmadan geçirilmemesiydi… Hatta soruşturmanın selameti açısından açığa dahi alınmamış, görevini sürdürmüştü!
O süreçteki layüselliği hayli tartışılan Vali Mevlüt Bilici, 2012 yılında Danıştay üyeliğine ‘terfi’ ettirildi!
***
Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’ye ‘helikopterin kırıma uğradığı yere ulaşıldı; Muhsin Yazıcıoğlu bacağı ve kaburgası kırık, şuuru açık’ bilgisini (otopsi raporuyla birebir örtüşüyor!) veren… Bu bilginin kaynağını saklamak adına usulsüz evrak tertibi ve görevi kötüye kullanmakla suçlanan kişi ise Kayseri İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir idi…
Onun da layıkıyla idari ve hukuki bir süreçten geçirilmesi beklenirken, o da Mevlüt Bilici gibi taltif edildi! Önce Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne terfi ettirildi! Yetmedi… 2014 yılında, aynı zamanda 25 Mart 2009 sonrası kurulan kriz merkezini de yöneten zamanın Başbakanlık Müsteşarı şimdinin İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından, ‘Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire’sinin başına atandı!
***
2014 yılında, Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasının ardından, Muhsin Yazıcıoğlu Dosyası Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Dosyaya bakan Savcı Habib Korkmaz, yaklaşık 4 yıldır sonuçlandırılamayan soruşturmayı birkaç ay sonra (140 klasörlük dosyayı nasıl okuduysa) takipsizlik kararıyla kapattı!
Takipsizlik kararı veren Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı Habib Korkmaz, bu kararın ardından Çorlu’ya ‘Başsavcı’ olarak atandı!
Kahramanmaraş’ta dosyaya baktığı dönemde, Yazıcıoğlu ailesine ve avukatlarına odasında ‘Ben dâhil Türkiye’de hiçbir savcı mesleki kariyerini ve geleceğini riske atarak bu dosyanın üzerine gitmez’ dediği iddia edilen Habib Korkmaz’ın mesleki yükselişi devam ediyor! Dört gün önce Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı oldu!
Bitmedi…
2014 yılında dosyaya takipsizlik kararının çıktığı mahkemenin Başsavcı Vekili Gürhan Aktaş da Aksaray İl Başsavcılığı’na terfi ettirildi! Takipsizlik kararında etkisi olduğu iddia edilen K.Maraş 2. Ağır Ceza Başkanı Turgay Ateş de ‘hükümetin önerdiği’ listeden HSYK’ya girdi!
***
2014’te verilen takipsizlik kararı, BBP’li avukatlar tarafından itiraza bakan en yakın mahkeme Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Mahkeme Başkanı Ahmet Maden, Kahramanmaraş’ta verilen takipsizliği usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırdı. Davanın devamına hükmetti. Sen misin takipsizliği kaldıran..! Ahmet Maden bu kararının ardından, HSYK Yaz Kararnamesi’yle ‘düz hâkim’ olarak Kayseri’ye atandı!
***
Ha unutmadan… Hatırlarsınız; soruşturmayı ilk yürüten Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı Uğur Koç’a olay yerinin ve enkazın güvenliğini sağlayamaması nedeniyle kınama cezası verilmişti… İşte o kınama cezası geçtiğimiz yıl HSYK tarafından kaldırıldı!
***
Gelelim BBP’li bir avuç insanın 7 yıl boyunca tüm imkânsızlıklara, engellemelere ve vefasızlıklara rağmen yürütmeye çalıştığı hukukî süreçle alakalı geçtiğimiz günlerde verilen yeni takipsizlik kararına…
Bu takipsizlik kararını veren Necati Kazak da kararın ardından, 22 ilin bağlı olduğu Gaziantep Bölge Adliye (istinaf) Mahkemesine ‘Başsavcı Vekili’ olarak atandı!
Netice itibariyle,
Bırakın ‘derin ve güçlü şüphelerle’ yüklü dava dosyası odaklı tartışmaları, sadece bir kısmını verebildiğim yukarıdaki ‘manidar’ tablo bile çok şey ifade ediyor. “Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarıyla alakalı soruşturma dosyası, siyasallaşmış ve milletimizin geneline yakınının güvenini kaybetmiş bir hukuk sisteminin kurbanı olmuştur” iddiasını dillendiren BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve süreci yürüten avukatlar, haksız mı şimdi?
Kaynak: Vahdet Gazetesi