“KİMYASAL SALDIRI”NIN PERDE ARKASINDA DİKKAT ÇEKEN İDDİALAR
Amerika’nın Suriye’yi, Kimyasal Silah kullandığı gerekçesiyle bombalamasının ardından, Suriye hükümetinin kullandığı iddia edilen kimyasal maddelerin kaynağı hakkında Rusya suçlanmakta… Amerika ve Avrupa Birliği başta olmak üzere saldırgan Batı Gücü’nün Beşşar Esad’ın zaferini açıkça tanıdığı ve mağlubiyetini saldırının bölgemizdeki tek hâmisi Erdoğan Hükümeti tarafından dile getirilerek kabul edildiği “Astana Görüşmeleri” ile 2012’den beri ilk defa uluslararası meşruiyeti elde eden Esad’ın “kimyasal silah kullanma”sının ne denli mümkün olup olmadığı bir yana, Amerika durumu büyük bir fırsat bilerek saldırı düzenlemiş oldu. Trump’un iktidara gelmesiyle birlikte net bir şekilde değişen Amerika’nın Suriye ve Rusya politikası, oluşturulan fiîli durumla tekrar Küreselci-Neoconların saldırganlığına oturtulmuş gözükse de, durum bizim açımızdan tam da öyle değil. Bunun değerlendirmesini ise başka bir zeminde yapmak gerekiyor.
Amerikan saldırısı Suriye topraklarına yapılırken, saldırının asıl hedeflerinden birinin Rusya olduğunu söylemek, yanlış olmaz… Amerika’nın başını çektiği işgalci Batı gücünün BOP Saldırısı karşısında Suriye’de sahaya inen Rusya’nın elde ettiği fiîli ve diplomatik kazanımları etkisizleştirmeye dönük bu hadise etrafında bazı iddiaları, bilgi ve belgeleri dikkatlerinize sunuyoruz. Tabiî, daha geçtiğimiz haftalarda Suriye’de bir camiyi bombalamasıyla 200’den fazla kardeşimizi katleden Amerika’ya sessiz kalıp, bugün aynı Amerika’ya “üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız” diyenleri ve Suriye’de yaşanan süreçte kimyasal saldırıların Amerika ve bölgede kara orduluğunu üstlenen işbirlikçi güçlerin kendi aralarındaki çatışmalarda kullandıklarını hatırdan çıkarmadan.
Gerçekliği mevcut hâliyle tartışmalı olsa da, ilgili resmi kurumlar tarafından doğrulanabilecek olan MİT ve Suriye El-Muhaberatının “çok gizli” başlıklı resmi belgeleri, süreç içinde yaşanan gelişmelere farklı bir perspektiften bakmamızı da sağlamakta.
Yakın çevresindeki en etkili isimlerin neredeyse tamamının Fetullahçı olduğu bilinen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in, şahsi menfaatleri ve iktidarının devamlılığı uğruna Kırgızistan’da bir yağma düzeni kurduğunu ve Amerika’nın ileri karakolu gibi görev üstlendiğini daha önceki haberlerimizde ifâde etmiştik. MİT’e (Milli İstihbarat Teşkilâtı) ait olduğu söylenen belgede doğrulanan bu husus yanında, Kırgızistan’ın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını Batılı bankalar başta olmak üzere yabancı şirketlere peşkeş çeken Atambayev’in, aynı zamanda Kırgızistan’ı yasadışı silah ticaret üssü hâline getirdiği iddiasını kuvvetlendiren El-Muhaberat’a ait olduğu iddia edilen belge ile de bütünlük arzediyor.
Dile getirdiğimiz gibi, bunları “iddialar” kaydıyla dile getiriyoruz.
KIRGIZİSTAN’DAKİ SİLAHLAR NEREYE KAÇIRILIYOR?
19 Ekim 2016 tarihinde Kırgızistan’ın resmi haber ajansı KirTag’ın duyurduğu ve Kırgız haber sitelerinin tamamının haberleştirdiği bir hadise… Kırgızistan Savunma Bakanı Marat Kenceseriyev’in şoförü ve 26 Genelkurmay Subayı ile Sınır Subayları gözaltına alındı. Gözaltına alınış gerekçeleri ise Kırgızistan Silahlı Kuvvetleri depolarından silah kaçırmak. Hadiseyi Kırgızistan Genelkurmay Basın Sözcüsü Mayrambek Musiyiv doğruladı. Bu hadise üzerine Kırgız Genelkurmay Başkanı Rayimberdi Duşebiyev olayın sorumlularından, Sınır Komutanı Abdulkerim Alimbayev’i “şiddetle kınayarak, uyardı”. Ardında tutuklular, kısa zaman sonra serbest bırakıldı ve hadisenin bir nevi üstü örtüldü… Bilindiği üzere Rusya ile Kırgızistan arasında yapılan “Savunma İşbirliği Anlaşması” doğrultusunda 2 milyar dolarlık hibe silah almakta ve orta ve uzun vâdede alınan söz konusu silâhların çoğu Kırgız Silahlı Kuvvetleri depolarında kaybolmakta.
Konuyla ilgili haberin kaynağı: http://kyrtag.kg/society/v-parlamente-kyrgyzstana-obespokoeny-faktom-prodazhi-armeyskogo-oruzhiya-
Eski Kırgızistan Sınır Komutan Yardımcısı Sayın Sarıbayev olay hakkında şu açıklamayı yapmıştı: “Bu olay da gösteriyor ki, Kırgızistan’ın askeri depolarında kontrol çok zayıf” Konuyla ilgili haberin kaynağı: http://rus.azattyk.org/a/28044891.html
DİKKATLERDEN KAÇAN KİMYASAL MADDE-SİLAH OPERASYONU
Tam dört ay sonra… 14 Şubat 2017 tarihinde ise Kırgız-24.kg Haber’den Anton Limar’ın kaleme aldığı haberde şunlar kaydediliyor:
Rusya’nın Ural Bölgesi’ndeki Gümrük Birliği’nin Basın Sekreteri Katerina Deminçuk yaptığı açıklamada, Rusya’dan Kırgızistan’a kaçak yollarla giden ve yalnızca askerî amaçlarla kullanılabilen 6 ton 900 kg AK-6 Kimyasal madde ve “B” kodlu 400 kg kimyasal madde yakalandı. Söz konusu sevkiyatın alıcısı Kırgızistan’daki bir askeri şirket görünürken, kargo kayıtlarda, demir-hurda olarak gösterilmiş… Konuyla ilgili Kırgıstan’a kaçak sevkiyatı gerçekleştirirken yakalanan Rusya vatandaşına 3 sene ceza verildi ve hükmün infazı tekrarı olmaması şartıyla 800 dolar para cezasıyla ertelendi. İlgili haberin linki: http://24.kg/proisshestvija/45099_komponentyi_dlya_himicheskogo_orujiya_pyitalis_vyivezti_izrossii_vkyirgyizstan/
ATAMBAYEV İLE SURİYE İSTİHBARATI İLİŞKİ İÇİNDE Mİ?
20 Mart 2017 tarihli bir belge…
Elimize geçen, Suriye İstihbaratına ait olduğu iddia edilen bir belge… “Çok Gizli” başlığıyla kaydedilen beldenin Dosya Numarası: 6386/27.15… Tarih 20.032017… “3458” kodlu El-Muhaberat ajanı tarafından kaydedilen raporu içeren bu belgede, verilen talimat üzerine Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’e 20 milyon dolar aktarıldığı, ancak “bir kısmı elmize ulaşan beklediğimiz “özel mal”ın tamamı henüz elimize ulaşmadı”ğı bilgisi kaydedilmiş. Belgede “uyarmalarımıza rağmen, “mal” elimizde değil. Sizden acil olarak talimat bekliyoruz” deniyor.
MİT, ADIMLAR’I DOĞRULUYOR
Biraz geriye gidiyoruz… Tarih 16 Ocak 2017… Haberini GİZLENEN GERÇEK: KIRGIZİSTAN’DA DÜŞEN UÇAĞIN ENKAZINDAN SOYGUN DÜZENİ ÇIKTI başlığıyla yapmıştık… Kırgızistan Cumhurbaşkanı ATAMBAYEV’in resmi uçağının aynı havaalanından yola çıkıp (Hong Kong) Kırgız topraklarına inmesinden tam üç saat sonra, ACT Havayolları’na ait Boeing 747-400F Jumbo Jet tipi Türk kargo uçağı iniş sırasında düşmüş, Türk mürettebatı ile birlikte 35 Kırgız vatandaşı ölmüştü… İki uçak da Hong Kong havaalanından hemen hemen ard arda kalktığı daha sonra ortaya çıkmıştı… Kırgız kaynaklarımızdan öğrendiğimize göre hadise ile ilgili bir diğer dikkat çeken şey de, Atambayev’in söz konusu Çin ziyaretinde resmi temaslarını tamamlamasının ve programın bitmesinin ardından, 10 gün, hiçbir şekilde ortada görünmedi… Atambayev, uçak düştüğü gün ailesiyle birlikte ortaya çıkmıştı…
25 Ocak 2017 tarihli haberimizde konuyla ilgili şunları yazmıştık:
Türk kargo uçağı yakıt ikmâli için değil, “yakıt ikmâli” bahanesiyle söz konusu kaçak kargoyu sahiplerine teslim etmek için Bişkek’e iniş sırasında düşmüştür. Dolayısıyla uçağın düşüşüyle ölen Kırgız vatandaşlarının ve uçağın Türk mürettebatın ölümünden Atambayev yönetimindeki Kırgızistan hükümeti ve etrafında öbeklenen menfaat çetesi sorumludur.
Haberimizde “HongKong’dan Türkiye’ye gitmekte olan uçağın yakıt ikmâli için uğrayacağı Kırgızistan’daki soygun düzeninin güdücüleri tarafından kaçak olarak sipariş edilen 86 TON yüklü elektronik eşya” hakkındaki ifâdelerimiz, MİT’in, “Erdoğan Dışında Kimsenin Okumaması Gerekmektedir” kaydıyla ilgililere ilettiği 7 Şubat 2017 tarihli belgede şu şekilde doğrulanmış oldu:
“16 OCAK 2017 tarihinde Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düşen Türk kargo uçağı ile ilgili yaptığımız istihbaratlar sonucunda uçakta para, cep telefonları, bilgisayarlar, elektronik aletler, altın ve değerli taşların bulunduğu ve bunların sahibinin mevcut Kırgızistan Cumhurbaşkanı ve eşinin olduğu anlaşılmıştır. Bu organizasyonun Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Türk vatandaşı olan sesli yılan lakaplı şahıs tarafından yapıldığı ve organizasyonun içinde Türk ve Kırgız mafya üyelerinin de olduğu tespit edilmiştir.”
Söz konusu belge Kırgız medyasında 1 Mart 2017 tarihinde yayınlanır yayınlanmaz hakkındaki iddialara karşı daima sessizliğini koruyan Atambayev ânında tepki veriyor, Bişkek’teki Türkiye Büyükelçiliği çağırılarak “nota” veriliyor ve ardından söz konusu raporun gerçekliğine karşı cevap teşkil edebilecek hiçbir ifâdenin yeralmadığı bir açıklama ile “Cumhurbaşkanlığı Sarayı” haberi yalanlıyordu.
ADIMLAR’ın haberinden bir hafta sonra Kırgız medyasında yayınlanan ilgili belge ve haberin kaynağı: http://zanoza.kg/doc/353415_posolstvo_tyrcii_v_kr:_dokyment_pokazannyy_uristami_tekebaeva_poddelka.html
YOLSUZLUK DÜZENİNİ DİLE GETİRENLERE HAPİS VE SUİKAST
Atambayev’in yolsuzluk düzeni ile ilgili Kırgızistan’da açıklama yapanlar ya hapsediliyor veya suikastle öldürülmek isteniyor… Bu çerçevede Kırgızistan’ın önde gelen muhalefet partisi liderlerinden Ömürbek Tekebayev, düşen Türkiye uçağı ile ilgili daha öncesinde yayınladığımız haberimizi doğrulayan MİT Raporu‘nu gündeme getirdiği için hemen tutuklandı… Diğer yandan, Kırgız milletvekillerinden Sadır Capparov, Atambayev’in kaçak altın ve silâh ticareti yaptığını iddiasını gündeme getirdiği için hemen tutuklanmış ve cezaevinde boğazlanarak öldürülmek istenmişti. Atambayev’in söz konusu kirli ticaretiyle ilgili Capparov’a bilgi veren Kırgızistan’ın Oş Bölgesi’nin Polis Komutanı da tutuklanmıştı.
“PARAYI VEREN…”
Neticede BOP’çuların bir diğer kanadı Fetullahçıların gayet etkin olduğu Kırgızistan üzerinden “Rus politik sahası”na sızan Amerika’nın Küreselci kanadı “kimyasal silah” ticaretini yönlendirdiği ve bu ticaretin aktörü olarak Kırgız kaynaklarını yabancı güçlere peşkeş çekmekten geri durmayan Almazbek Atambayev’i kullandıkları gözardı edilmemesi gereken bir iddia olarak karşımızda durmaktadır…
Atambayev, hatırlanacağı gibi 2011’de gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde 71 milyon dolarlık bir hibe aldığı Erdoğan’a “abi” derken, koltuğunun altında “Ali Osman Zor’un Türkiye’ye iade dosyası” ile Kırgızistan’a dönmüştü. Kırgızistan dönüşünde, tam da büyük mücâhid Usâme Bin Ladin’in şehîd olduğu 2 Mayıs 2011 tarihinde, o dönem hakkındaki tutuklama kararı dolayısıyla sürgün olarak Bişkek’te bulunan Genel Başkanımız Sayın Ali Osman ZOR’a operasyon yaparak tutuklatmış ve ardından 3 aylık cezaevi süreci sonrasında Türkiye’ye iade etmişti.
Aynı Atambayev şimdi de para aldığı başka merkezler adına, dün para aldığı Erdoğan’a efeleniyor. Dolayısıyla yukarıdaki iddiaları Atambayev’in para ile olan bu ilişkisi çerçevesinde değerlendirmek gerekir.
Aydın KALKAN
GİZLENEN GERÇEK: KIRGIZİSTAN’DA DÜŞEN UÇAĞIN ENKAZINDAN SOYGUN DÜZENİ ÇIKTI