HAÇLI TERÖR ÖRGÜTÜ AMERİKA’YI BÖYLE ÇÖKERTİYORLAR

HAÇLI TERÖR ÖRGÜTÜ AMERİKA’YI BÖYLE ÇÖKERTİYORLAR

HAÇLI TERÖR ÖRGÜTÜ AMERİKA’YI BÖYLE ÇÖKERTİYORLAR

 

Son günlerde Haçlı terör örgütü Amerika, NATO ve diğer işbirlikçilerine karşı Afganistan’da üst üste taarruz haberleri gelmeye başladı.

Afgan millî direniş hareketi, ülkesini işgâl eden Haçlı teröristlere ve onların işbirlikçiliğini yapan satılmış hainlere karşı eylem üzerine eylem koyuyor.

Amerika ve işbirlikçisi Haçlı-Yahudi Batı Barbarlarının dize getirmeye çalıştığı sadece Afgan millî direnişi değil elbette. Dünyanın neresinde işgâl varsa, orada işgâlcilere karşı istiklâl savaşları da devam ediyor.

Ve Amerika bu eylemler karşısında çaresiz, o kadar maddi imkâna rağmen direnişi bir türlü bitirememiş olmaktan dolayı da kendisi bitme noktasına gelmiş bulunuyor.

Hatırlanacağı üzere geçenlerde Amerika tarafından yayınlanan bir raporda, Amerika terör örgütünün çökmekte olduğuna dair bir tesbit yapılmıştı.

Bizim için bu tesbit çok da önemli değil. Zira Amerika’nın bu çöküş sürecine girdiğine dair tesbiti Kumandan Mirzabeyoğlu, ta 1991’de, hem de Amerika Irak’a saldırıp, gûya, “Irak’ı yendik!” diye şenlik yaptıkları esnada yapmıştı.

Kumandan Mirzabeyoğlu’ndan takip edelim:

DEDİM — Daha önce de belirttiğim gibi, Sovyetler Birliğinin berbat hâlinden dolayı, Amerika dünyada tek süper güç olarak kabul ediliyordu… Bir nevî, herşeye muktedir tek dev, tek patron… Amerika’nın güç kaybını ifâde bakımından vasıflandırışımızı “yarı süper güç” diye yapabiliriz… Niçin böyle vasıflandırdığımızı da, Irak’ın icra ettiği rolden başlayarak görebiliriz…

DEDİ — Irak’ın icra ettiği rol?..

DEDİM — Irak, yaptığı işin ne kadar şuurundadır, bu ayrı bir dava… Ama netice şudur: Amerika’nın patronluğunda kurulan –yapılandırılması düşünülen– ve “yeni dünya düzeni” diye adlandırılan durumu bir köşke benzetirsek, bu tertib dışında kalan üçüncü dünya ülkeleri bir daha dirilmemecesine mahkûm ediliyor… Köşkün sahibi Amerika, sırasıyla birkaç büyük devlet ve Türkiye gibi köşke “şoför” veya “aşçı yamağı” olarak alınmayı uman devletlerin dışında, büsbütün perişanlığa itilen devletler… Nitekim biz de dâhil, dünyadaki devletlerin büyük bir ekseriyeti, iki süper güç arasındaki sürtüşmenin neticesi olarak arada geçiniyordu… Sovyetler dağılınca?..

DEDİ — Irak’ın rolü burada oldu diyorsunuz…

DEDİM — Bir formül gibi kısaca söyleyeyim: Eğer “yeni dünya düzeni”ni bir arabaya benzetecek olursanız, Irak bu arabanın bir tekerini sökmüştür… Ve bu düzen heveslileri için iş, evdeki hesabın çarşıya uymaması gibi bir durum doğurmuştur… Daha önce de belirttiğim gibi, Saddam yaptığı işin farkında olsun olmasın, üçüncü dünya milletleri adına bu oyunu bozucu mühim bir görevi yerine getirmiştir…

DEDİ — Bir de üçüncü dünya ülkelerine verdiği moralden bahsetmiştiniz…

DEDİM — Şunu açıkça ifâde etmek gerekir ki, savunma stratejisi bakımından Irak fevkalâde ve örnek bir tutum sergilemiştir… Bu vesileyle, savaşın başladığı birkaç saatlik zaman diliminde olan bitene de temas edeyim: Müttefik kuvvetlerin yoğun bombardımanı sürerken, askerî veya sivil, yerli veya yabancı ağızlardan, çocukça yorumlar duyuyor ve gûyâ Irak’ın bir ânda felç olmuşçasına tesirsiz kaldığını işitiyorduk… Ben, Irak’ın sessiz kalmasını bir taktik diye çevreme anlatadurayım, bunu destekleyen –beklediğim– haberi duydum; sabah mıydı öğle vakti miydi neydi, Amerikalı –emekli generaldi herhâlde– biri, “ben bu kadar tepkisizliği doğrusu kaygu ile karşılıyorum!” dedi… Neyse; İsrail de, Irak’ın işinin bitirilmesinin uzamasını, “üçüncü, dünya ülkelerine kötü örnek oluyor!” diye nitelendirdi… Bu savaş, kültürle karışık yoğun bir propagandayla üçüncü dünya ülkeleri insanlarının kafalarına çivilenen herşeye muktedir ”Amerika’nın teknik üstünlüğü” hikâyesine de açıklık getirdi; bu mevzuun ne kadar abartıldığına ve “son sistem” bir takım yeniliklerin, sadece otomobillerdeki kaporta ve aksesuar farkının “yeni model” diye sunuluşunu andırdığına… Kısacası, “olağanüstü”lük alelâdeye döndü ve Amerika’nın muhatablarında vehmettirdiği heybetin büyüsü bozuldu!.. (S. Mirzabeyoğlu, Adımlar, s: 79, 80, 81)

Direniş hareketleri, dünden bu güne işgâlci Haçlılara karşı can ve kan pahası savaşır ve istiklâl savaşı verirken, bizdeki satılmışların Amerika saflarında, Amerika ve Haçlı dostlarına yardım ve yataklık yaptığını da kaydedelim; dünden bu güne…

Şimdi gelelim müjdeli haberlere, Afganistan milli direniş güçlerinin Haçlı terör örgütünün işgâline karşı gerçekleştirdiği çeşitli eylemlere:

Bagram’da Amerika’nın işgâl edip üs olarak kullandığı bölgeye 4 Ağustos’ta yapılan feda saldırısında, Amerika’ya destek için orada bulunan Gürcistan teröristlerinden birinin ölüp, üçünün de yaralandığı işgalci gürcüler tarafından açıklandı. Gürcistan, 2009 yıldan bugüne kadar, Amerika’ya destek için gelip işgal güçleri arasında yerini aldığı Afganistan’da, milli direniş savaşçılarının cezalandırma taarruzları neticesi 32 askerini kaybetti. Gürcistan’ın,  Afganistan’daki işgâlci asker sayısı 900…

Afganistan’ın başkenti Kabil’in Karabağ ilçesinde işgâlci Kuzey Atlantik Terör Örgütü NATO eşkıyaları yine 4 Ağustos tarihinde Karabağ kaymakamlık binası yakınlarında devriye gezerken, üzerinde kadın kıyafeti bulunan bir mücahid, işgâlcilere yaklaşarak üzerindeki bombayı infilak ettirdi. Bu feda taarruzu akabinde teröristlerin yaptığı açıklamaya göre 4 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Feda taarruzunu üstlenen Afgan milli direniş hareketlerinden Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahit ise saldırıda 11 ABD askerinin öldüğünü belirtti ki biz elbette Sayın Mücahid’in açıklamasına inanıyoruz.

İki gün önce de ülkenin güneyindeki Kandahar vilayetinde NATO konvoyu bir fedainin hedefi olmuş ve Taliban’ın üstlendiği eylemde 2 Amerikan işgal askerinin öldüğü açıklanmıştı.

Yine iki gün önce gerçekleşen bir başka taarruz, Paktiya vilayetinin merkezindeki Gardiz şehrinde yol kenarına yerleştirilen bombanın istihbarat çalışanlarını taşıyan aracın bölgeden geçtiği sırada patlatılması ile gerçekleşmiş ve 2 istihbarat görevlisinin öldüğü bildirilmişti.

İki gün önce, yani 2 Ağustos’ta gerçekleştirilen eylemlerden biri de Afganistan’ın güneyindeki Helmand vilayetinin Naveh ilçesindeki polis karakoluna düzenlenen eylem oldu. İşbirlikçiler tarafından yapılan açıklamaya göre 6 işbirlikçi polis hayatını kaybetti. Afgan milli direniş gücü Taliban’dan yapılan açıklamada ise taarruz sonucu 2 karakolun kontrolünün sağlandığı, 28 asker ve polisin öldürüldüğü bildirildi ki biz her zaman olduğu gibi bu açıklamayı doğru kabul ediyoruz.

Yine, işgâlci teröristlerin konvoyuna karşı Kandahar’da gerçekleşen bir başka cezalandırma eyleminde Afgan millî güçleri 15 Amerikan askerini öldürdüklerini açıklarken işgalciler sadece iki leşleri olduğunu ileri sürüyorlardı.

ADIMLAR HABER

AFGAN MİLLİ GÜÇLERİ’NİN İŞGALCİLERDEN ELE GEÇİRDİĞİ GANİMET SİLAHLAR

   

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: