AYASOFYA CAMİ OLMAYACAK-MIŞ!
AYASOFYA CAMİ OLMAYACAK-MIŞ!
Ahmet ÖLÇÜLÜ
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, restorasyon çalışmaları devam eden “Ayasofya Müzesi”ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Bir gazetecinin Ayasofya Müzesi’nin ibadete açılıp açılmayacağıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Kurtulmuş, “Gündemimizde yok. Ama sonuçta Ayasofya Fatih Sultan Mehmet’in fethinin bir sonucu olarak ibadethane haline getirilmiş. Daha sonra bir Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline dönüştürülmüştür. Şu anda gündemimizde yok ancak Fatih Sultan Mehmet’in fetih hakkı olduğunu ifade etmek isterim” diye yanıt verdi.
Ayasofya’nın imarethanesiyle, şadırvanıyla, medresesiyle aynı zamanda tam anlamıyla bir külliye olduğunu söyleyen Numan Kurtulmuş, müzeye hergün binlerce turist tarafından ziyaret edildiğini dile getirdi. Kurtulmuş, “Aslına ve ruhuna uygun bir şekilde bu onarımın bitirileceği günü sabırla beklediğimizi ifade ediyorum” diye konuştu.
Bakan, hem müze kalacak diyor, hem de aslına ve ruhuna uygun onarımdan bahsediyor.
Ayasofya’nın aslı ve ruhu cami olmaktır…
“Madde”, ruh olmadan madde, cesetten başka bir şey değil. Ayasofya’nın cesedini mumyalayıp, aslına ve ruhuna uygun onarımdan bahsedilemez.
Yani bu şartlarda Ayasofya’nın cami denilerek yeniden açılması dahi tek başına onu bir ceset olmaktan kurtarmaya yetmeyecek, illâ ki o cesede hayat olacak ruh gerekecektir. O ruh olmadıktan sonra Ayasofya’nın kapılarını cemaate açıp, “işte eskisi gibi yine cami oldun!” demek, Ayasofya’nın dirilmesi için yeterli olmayacaktır.
Ayasofya’yı Ayasofya yapan “fetih” ruhudur.
Bakan Kurtulmuş’un, “Ayasofya açılmayacak” demesindeki saik de aslında o fetih ruhuna sahip olmadıklarına dair gizli bir itiraf niteliğindedir.
Muktedir değil de akim olduklarının itirafıdır…
Ayasofya’nın yeniden bir mescid olarak tevellüd edebilmesi için muktedirlere ihtiyaç vardır!
Sahtelerine değil, gerçek kahramanlara ihtiyaç vardır!
Bu millet de hasretle “O”nu beklemektedir!
Ayasofya’ya, maddesi ve ruhiyle cami hüviyetini kazandırabilmenin yolu da Başyücelik Devleti’nden geçmektedir. Ayasofya’yı maddesi ve ruhiyle beraber ancak biz cami yapabiliriz.
Ayasofya bize, biz de Ayasofya’ya hasret çekmekteyiz!
Ayasofya, “Kumandan”ını beklemekte!