%40 ZAM VE BEKLENEN KAHRAMAN
%40 ZAM VE BEKLENEN KAHRAMAN
Ahmet ÖLÇÜLÜ
Barzanî’ye hain deniyor…
İyi de neye ve kime göre ve niçin hain?
Bu sualler cevaplandırılmadan, benim hain dememle, yıllardır Barzanî ile her türlü işi tutup, sonradan da aralarında şahsî vs bir takım meseleler girdiğinde, Barzanî’yi hain diye damgalayıp kendisini bu ihanet sürecinden kurtarmayı hesaplayan aradan sıyrılmacıları artık biliyoruz.
Tıpkı Fetullah sürecinde olduğu gibi.
Emperyalizmin bölgemizdeki “operasyon elemanları” ile her türlü işi pişiren sonra da “kandırıldım” diyerek aradan sıyrılmaya çalışan sıyrılmacı tipler, köşeye sıkıştıkları ânda yeni operasyonlarla gündemi değiştirip, ihanetlerini unutturmak ve hatta bir de yeniden kahramanlaşmayı hesap ediyor olabilirler.
Uyanık olmak lâzım…
Su uyur düşman uyumaz, hain ve münafıklarsa asla…
Bu meselelerin %40 MTV zammı ile alâkasına gelince…
Dün yaptığımız haberde de gösterdik ki bu zammın ne iktisadî, ne ahlâkî ne de içtimaî açıdan mantıklı bir izâhı yok. (Bkz: /tuttugun-kazi-yolacaksin/ )
O hâlde karşımıza iki şık çıkıyor ki, bunlardan ilki ya tamamen şaşırdılar ve şaşkın ördek misâli neyi neden yaptıklarını kendileri de bilmiyorlar…
Veya, bu zammı, Barzanî ihanetine ortaklıklarının ayyuka çıkması üzerine, gündemi değiştirici bir tertip olarak kendileri tezgâhladı.
Nasıl mı?
Şöyle ki; bu zam, toplumun her kesimini ilgilendiren bir şey… Haksızlığı da apaçık… O kadar açık ki bizzat Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı bunu gündeme getirdi. Şimdi Cumhurbaşkanı’na toplumun gözünde müsbet oy alacağı bir hamle de lâzım… İşte burada Beştepe’deki Sayın Reis Hazretleri hemen devreye girer, zalim zamcılara günlerini gösterir, zammı geri aldırır ve bu hamlesiyle de zalim zamcılara günlerini gösteren yiğit olarak milletin gönlüne taht kurar, milletin gözünde yeniden kahramanlaşır… Bu tablo size Gazman’ı tedai ettirdiyse de ettirmesin, Gazman gerçekten masum bir kahramandı, buradaki kahramanlık apaçık şike.
“Beka sorunu”ndan bahsediliyor ya, yani bir ölüm-kalım hâli. İşte, hayatta kalmayı istiyorsak, esas düşman ve onun yaptığı stratejik hamleleri asla göz önünden kaçırmamalı, gündemin bu ana eksenden kaymasına sebep olacak her şeyi, esas düşmanın kendisini perdelemek üzere oynadığı oyunun bir parçası olarak tezgâhlayıp, bunda da yerli işbirlikçilerine figürasyon düştüğünü ama bu figürasyonun da bütüne, yani esas düşmana perde görevi üstlenen hainlerden olduğunu asla unutmayacak, göz ardı etmeyeceğiz.
Bekâ meselesini unutturacak her dava sun’idir.
Ölüm kalım hâlimiz şurada dururken, bunun yerine başka meselelerle meşgûl olmak, ölüm kalım halini mühimsememek ve mühimsetmemek, düşmanla işbirlikçiliğe açılan bir kapıdır. Bizans kuşatılmışken, papazların meleklerin cinsiyetini tartışması abesidir.
Bu açıdan baktığımızda, ölüm kalım davamıza ait unutulmaması gereken bir diğer mesele de TELEGRAM’ın devam ediyor oluşudur.
Senator Cato yaşıyor olsaydı herhalde muhataplarına şöyle seslenirdi: Telegram son bulmalı, Telegramcılar ve onlara göz yuman işbirlikçiler gebertilmelidir!