AMERİKAN KARA ORDULUĞU VE İSRAİL İŞBİRLİKÇİLİĞİ BU TOPRAKLARDA VATANSEVERLİK DEĞİLDİR
Takdim: Sayın Serhat Oğuz’un facebook hesabında paylaşmış olduğu gündeme dair düştüğü notları derledik… Sayın Ali Osman Zor’un yazılarından konuyla ilgili iki parçayı da araya ekledik…
AMERİKAN KARA ORDULUĞU VE İSRAİL İŞBİRLİKÇİLİĞİ
BU TOPRAKLARDA VATANSEVERLİK DEĞİLDİR
Serhat OĞUZ
Amerikan KARA ORDULUĞUNU ve İSRAİL İŞBİRLİKÇİLİĞİNİ İslâm Milleti’ne VATANSEVERLİK olarak yutturmayı ve İslâm Milleti’nin karşısına uyduruk bir ırk olarak çıkmayı Hıristiyan-Yahudi Batı adına kabul etmiş olan “ETNİKÇİLİK”e, yakında vatan dediği topraklarda yaşayan tek bir kişinin bile kalmayabileceğini birileri onun anlayacağı dille anlatmalı.
Onun iyiliği için.
Bunu yapabilmek için de Tel-Aviv’in karanlık dehlizlerinde kurgulanan ve geliştirilen “etnikçi medya”nın ve onun zehirlediği bir numaralı destekçisi, adına “Türk Medyası” da denilen genelevin zehirli dilini aşmak gerekir.
ETNİKÇİ MEDYA
Etnikçi medyanın pis tavrına dikkat edin;
Irak’ın kuzeyindeki İsrailci hain yapılanmaya karşı çıkmak sanki “Kürt düşmanlığıymış” gibi sunuyorlar.
Ne zaman ihanetleri gündeme getirilse bunu hep yapıyorlar.
Bütün dertleri kendilerinin Türk ve Arap düşmanlığı gündeme gelmesin.
Beştepe İslâmcılığıyla Etnikçilik, bu düşmanlıkta ortak ve hem fikirdir.
Adamlara, “nedir bu İsrail işbirlikçiliği?” diye soruyorsun, verdiği cevap;
“Senin derdin Kürtlerle” oluyor.
“Nedir bu Amerikan kara ordusu misyonu?” diye soruyorsun, verdiği cevap;
“Senin derdin Kürtlerle” oluyor.
Etnikçi propagandanın temeli işte bu savunma; bunu da İsrail‘den öğrendiler.
İsrail ortak paydasından dolayı Barzanî‘nin ülkedeki siyasî kanadının hangi delikte konuşlandığını merak edenler kesinlikle AKP içine ve Beştepe etrafına bakmalı.
Sadece şu kadarını söyleyeyim, Ortadoğu’daki bir numaralı Barzanîci İLNUR ÇEVİK şu ân Beştepe’nin BAŞ DANIŞMANI.
KANDIRILMAK MI, YALAN SÖYLEMEK Mİ?
Siyasette “kandırıldım” kavramı yoktur.
Bu kavram bir “mağduriyetin” ifadesiyken;
Devletin tepesine kadar çıkıp hele hele bin bir odalı sarayda oturup, diğer taraftan da bu kavramı asla kullanamazsınız.
Buna olsa olsa, “sarayda mağduriyet icadı” oyunu denir.
“Kandırıldım”, “YALAN SÖYLEDİM” demenin başka bir şeklidir.
Bundan dolayı Türk devlet geleneğinde “kandırıldım” diyenin kellesini alırlar.
Çünkü;
YALAN, DEVLET GEMİSİNİ BATIRAN EN ÖNEMLİ UNSURDUR.
BİLGİ ÇOK AMA…
Günümüzde bilgi kafaya ulaşıyor ama, maalesef içine girmiyor; girse de fazla durmuyor.
Barzanî meselesi etrafında konuşulanlardan bunu çok net görebiliriz.
“İSLÂMCI KEMALİST”
Irak’ın kuzeyinde yapılan referandum etrafında gündem şekillenirken, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten Erdoğan hakkında, bizim, “yakında ikinci Atatürk diyerek omuzlarda taşıyacaklar” tespitimizi hatırlatır bir değerlendirme geldi; “Erdoğan İslâmcı Kemalist oldu.”
Doğu Perinçek “İslâmcı Kemalist” diyerek herhalde Erdoğan’ı Samsuna çıkmaya hazırlıyor.
Arkasından Amasya, Erzurum, Sivas derken Ankara’da “millî hükümeti” ilan ederler.
DÜŞÜNEREK KONUŞMAK
Kalıplaşmış, öğretilmiş veya adına “Türk medyası” denilen genelevin yani PROPAGANDA MAKİNESİNİN zihinlere zerk ettiği cümlelerle değil;
Yanlış bile olsa, belli bir düşünce faaliyetiyle neticelendirdiğimiz cümlelerle konuşalım.
Düşmana karşı durmanın ilk adımı bu tutumun geliştirilmesiyle atılabilir.
FUTBOL VE SİYASET
Futbolla siyaset birbirine çok benzer;
İkisi de AYAK OYUNUDUR.
Futboldaki ŞİKE, siyasetteki YOLSUZLUĞA denk gelir.
Genelde de ŞİKE yapanlarla YOLSUZLUK yapanlar aynı zeminde birleşir.
İkisi de “pastadan pay kapmacı”dır.
2003 BOP SALDIRISI
Barzanî’nin yaptığı referandumu gayri meşrû ve “yok” hükmünde gören Beştepe’ye ilk sorulacak soru şudur:
Madem Irak’ın kuzeyinde kurulacak bir KÜRT devletine karşıydın, Amerika’nın 2003’te IRAK üzerine yaptığı BOP saldırısına neden katıldın ve niçin ERKETELİK yaptın?
BARZANÎ MERKEZLİ ULUSLARASI SİYASET
2002’den beri Türkiye ve bölge siyasetinin uluslararası güçler tarafından BARZANÎ merkezinde dizayn edildiğini hâlâ anlamayan bir hödükle ülke ve dünya meselelerine dair ne konuşabilirsiniz ki?
BOP Eşbaşkanı’nın biri Ankara’daysa onun bağlı olduğu diğer BOP Eşbaşkanı da ERBİL’deydi.
Barzanî, AKP ağırlıklı olmak üzere tüm partilerde etkindir.
ARAP DİRENİŞİNE NİYE DÜŞMANSIN?
İran’a bağlı hem Irak, hem de Suriye’de 50 tane örgüt varken Türkiye’ye bağlı bir tane ÖSO çapulcularının haricinde örgüt var mı? Veya niye yok?
Amerikan politikaları doğrultusunda ve İsrail menfaatine Arap direnişine karşı verdiğin savaş ilk hesabı sorulacak husus…
Hâlâ IŞİD haltı yiyenlere sözüm…
Madem Barzanî’nin devlet kurmasını istemiyordun IŞİD’e niye saldırdın?
İhanet dosyaları açıldığında DİN PEZEVENKLERİNE bu sorular sorulacak.
CESUR LİDERLER
Şimdiye kadar yapılması gerekeni yapmadığınız gibi, Amerikan işgaline direnen Arap İstiklâl Savaşına da ihanet ettiniz; bari bundan sonra Irak’ın kuzeyindeki oluşumu, işgâli fırsata çeviren İRAN’ın kurmuş olduğu Şiî Kuşağına karşı örgütleyin…
Ama nerdee… Kime söylüyoruz ki?..
Bilakis, Barzanî üzerinden sanki Şiî Kuşağın meşrulaştırılması operasyonu başladı.
Bütün sahteliklerin ve sahtekârların tüm çıplaklılığıyla açığa çıkacağı günlerin arifesindeyiz…
Allah cesur liderlerin ortaya çıkmasını nasip eylesin…
Çünkü hadiseler artık çözerek çözülemeyecek duruma çoktan geldi; her şey KÖRDÜĞÜM oldu.
Artık bu KÖRDÜĞÜM çözerek çözülemez, ancak KESEREK çözülür.
Bunun için merhametsizce KILIÇ kullanabilecek cesur liderlere ihtiyaç var.
Yani, oturanlar artık ayağa kalkmalı, kalkamıyorlarsa seslerini kesmeli. Çünkü milletin son ümit kırıntıları boşa harcanmamalı…
HANGİSİ GERÇEK MEHMETÇİK?
“Mehmetçik KATAR’A” diye tempo tutan BARZANÎCİLERDEN “Mehmetçik Kerkük’e” cümlesini duyamayacaksınız.
Sadece vıdı-vıdı…
Katar çöllerine, Katar’ın ÖZEL GÜVENLİK TEŞKİLATI gibi SÜRÜLEN mi gerçek “Mehmetçik” olur, yoksa hiçbir öz gücü olmayan, sadece Amerika’nın havadan attığı bombalarla ve AKP’nin taşeron firmalarıyla Irak’ın kuzeyinde inşa edilen ve güçlü olduğu imajı verilen SİYONİST yapıyı bir DARBEYLE yerle yeksan eden mi?
Bunun için de gerçek iktidar lâzım.
Karar sizin.
İKTİDARSIZ
Fazla zorlamayın ve kabul edin, adam iktidarsız; değiştirme, dönüştürme arzusu ve fethetme iradesi kalmamış…
Bu zayıflığından dolayı karşı çıkışı da savunması da kendi yaptıkları üzerinden değil de, başkalarının yaptıkları üzerinden…
Adam “mazur”, boşa uğraşmayın visal odasına sokmaya…
Kadınlaşmış karakteriyle onu kendi haline bırakın ve öyle kabul edin… Hesaplaşma ona rağmen olacak.
HESAPLAŞMA
Amerika ve İsrail HESAPLAŞMANIN Irak’ın kuzeyine ulaşmaması için bütün imkânlarını seferber etse de, tüm dünyada ADALETİN tesis edilebilmesi için bunun olması gerekir.
Onlar ne kadar istemese de HESAPLAŞMA Irak’ın kuzeyine ulaşacak…
Daha fazla engel olamayacaklar.
“ZALİM SADDAM”
Hem 91 hem de 2003 saldırısında “ZALİM SADDAM” edebiyatı yaparak Amerikan işgâline örtülü veya açık destek verenlerin tamamı dinine, ideolojisine ve siyasi görüşüne bakılmadan İDAM edilmeli.
Bugünkü neticenin yegâne sorumlusu bu zihniyet sahipleridir. “Pastadan pay almak” için Irak’ın kuzeyinde kurulan yağma düzeninin failleri de bunlardır.
YAĞMACI DÜZEN
Kavramlaştırmak önemlidir; hareket tarzınızla birlikte hareketinizin muhtevasını ve hedefini de bir çırpıda gösterir…
Amerika demek, “yağmacıların lideri” demek…
Onun düzenine YAĞMACI DÜZEN denir…
Bu düzeni yürüten tüm uyduları, gönüllü ARACI kurum başlarını da GENEL VALİ olarak isimlendiriyoruz…
Haliyle GENEL VALİLERİN yönetimde oldukları düzenlere de YAĞMACI KÜÇÜK AMERİKA DÜZENİ diyoruz…
Netice;
YAĞMACIYI YAĞMALAMAK CAİZDİR…
15 Temmuz gibi tarihler bir dönemin neticesiyken başka bir dönemin de başlangıcı olabilirler…
ERBİL ÇAPULCUSUNA KİM KARŞI DURACAK?
Suriye’de Amerika’nın Türkiye’nin baş düşmanı PKK-YPG’ye verdiği desteğe gerekli cesur hamleyle karşılık veremeyenler, Amerika’nın ve İsrail’in yüzyıllık projesi “Erbil Çapulcusu”nun ilan edeceği “Kürdistan” konusunda Amerika ve İsrail’e karşı çıkamazlar.
“Erbil Çapulcusu”yla maksat ve hedefte bir olduklarını göstermek için İstanbul ve Ankara’da, ÇAPULCUNUN sembolünü göndere çeken Ankara haramilerinin sergiledikleri oyun sadece Anadolu ahalisinin kandırılması üzerinedir.
2003’ten bu güne kadar işlenen suçlar ve yapılan ihanetler, dosyalar açılıp ortaya çıktığında asıl “paralel” operasyonları başlayacak.
Bu “özde” Bazrzanîcilerin kaç kıratlık adam olduğunu o zaman göreceğiz.
ÖZDE BARZANÎCİLER
Şu ân Barzanî ve referandum hakkında sözde ülke menfaatlerini önceleyerek yazıp çizenlere dikkat edin, tavırlarının AKTÜEL olmaktan öte bir mânâ ifade etmediğini göreceksiniz.
Aktüel tavırla, 90’dan beri ömrünü bu mesele üzerinde harcamış ve siyasetini yürütürken işgâlcinin SİYONİST DUVAR “Kürdistan” siyasî hedefinden gözünü ayırmamış, diğer taraftan da asıl kutuplaşmanın “Irak’ın kuzeyi” üzerinden olduğunu söyleyerek diğer tüm kutuplaşmaların SAHTE KUTUPLAŞMA kapsamına girdiğini ortaya koyan tavır ve tutumları birbirine karıştırmayın.
Sözde Barzanî’ye ve tüm bölge ülkelerinin Batı emperyalizmi lehine parçalanması anlamına gelen “Kürdistan”a karşı olduklarını söyleyenlerin neredeyse tamamı ruhları KÜRTÇÜLÜKLE zehirlenmiş, ÖZDE “KÜRTÇÜ” ve BARZANÎCİDİRLER.
2002 yılından itibaren Irak’ın kuzeyindeki bu hain yapılanma adeta bir Hong Kong adacığı şeklinde AKP hükümetleri tarafından inşa edilmiştir.
“Bağımsız Kürdistan”ı İstanbul ve Ankara’da göndere çektiği bayraklarla dünyaya ilk ilân eden de BEŞTEPE’dir.
AKP’nin iktidara getiriliş ve iktidarda tutuluş sebebi buydu zaten.
BOP Eşbaşkanlığı’nın misyonu SİYONİST DUVARIN inşasından başka neydi ki?
Şimdi, hem BOP Eşbaşkanı’nı destekleyeceksin hem de Barzanî’ye ve “Kürdistana” karşı olacaksın? Biz de buna inanacağız öyle mi?
Irak’ın kuzeyi üzerinden BOP Eşbaşkanı’nın eteğine yapışarak ruhlarını Amerika ve İsrail’e satmış ruhsuz tayfayla, mücadelesini bu hain ve yaşa dışı yapı üzerinden örgütlemeye çalışanı birbirinden ayırın.
ADIMLAR ve diğerleri…
Farz-ı Muhal Cehennemin kuzeyi diye bir yer varsa oraya en çok yakışan Irak’ın kuzeyinde yaşayan Tel-Aviv’in koyunları ve onlar için her türlü ihaneti ve ahlaksızlığı meşrulaştıranlardır.
BARZANİ VE TASFİYE EDİLMEYE ÇALIŞILAN ORDU
12 Eylül askerî darbesinden sonra, bugüne kadar kurulan bütün hükümetlere BARZANÎ’nin Ankara Temsilciliği nazarıyla bakarsanız, Türk Ordusu’nun farklı farklı sebeplerle maruz kaldığı tasfiye operasyonları başta olmak üzere, toplum olarak yaşadığımız her şeyi daha sağlıklı değerlendirebilirsiniz.
Sizin anlayacağınız “T.C.”nin “Türkiye Cumhuriyeti”inden çıkarılıp, “Talabani Cumhuriyeti”ne dönüştürülmesi evvel zaman içinde oldu bitti; ve, İŞGÂL ÇOKTAN GERÇEKLEŞTİ.
Şimdi bütün dert bu durum Anadolu Ahalisine nasıl kabul ettirilecek? Plânlar bunun üzerine yapılıyor.
BARZANİCİLİĞİ AŞAMAYAN SAHTEKÂRLAR
“Irak’ın kuzeyi üzerinden mamalanan ve Karunlaşan sadece iş dünyası ve siyasîler değil; medya sektörü de bu talanın içinde. Şu ân adına “Türk Medyası” denilen genelevin köşe başlarına, Amerikancı etnik Kürtçülüğün yerleşmesi ve buralardan İslâm Milleti’ni tehdit etmesinin, uyutmasının alt yapısı yasadışı “ada” ile girilen bu ilişkilerle kuruldu. Bundan dolayı hem hükümet, hem Fetullahçılar, hem de laik medya bu yapının desteklenmesinde hem fikirdir, aralarındaki çekişme ekran başı seyircisine sergiledikleri şovdur. Burayla alâkalı ise, en ufak bir ihtilâfları ve ayrıldıkları nokta yoktur.”
ADIMLAR DERGİSİ
ALİ OSMAN ZOR
ÇAPULCU-YAĞMACILAR
“Bilindiği üzere bu Çengiz Çandar 17 Ocak 1991’den beri işgâlci Amerika’dan aldığı maaş çekleriyle onun medya borazanlığını yapıyordu. Mart 2003 saldırısında Irak’ın üç günde yerle bir olacağını anlatan bu beyni iğdiş olmuş liberal çapulcu, Irak İstiklâl Savaşı şiddetini arttırdıkça sesini kısmak zorunda kaldı. Kıbrıs’ın Rauf Denktaş’ın cumhurbaşkanlığından tardedilerek Avrupa Birliği’ne altın tepsi içinde sunularak “millî dava” olmaktan çıkarılmasında bu Cengiz Çandar’ın fonksiyonu unutulacak gibi değil! Şimdi sıra Kerkük’e geldi. Kıbrıs’ta oynadığı rolün aynısını şu ân Kerkük’te oynuyor. Rol arkadaşı bir numaralı Amerikancı İlnur Çevik, Barzanî’den aldığı ihalelerle ajan gazetecilik vasfına işadamlığını da eklerken o da kendisiyle Kerkük için aynı misyonu icra etmektedir. Bunlar Amerikan politikaları doğrultusunda Kıbrıs’ı AB’ye nasıl peşkeş çektilerse, Kerkük’ü de, işgalciye kapıyı içeriden açan kuklalara peşkeş çekmeye çalışıyorlar. Yaşadığımız bu süreçte Çandar’ı daha çok piyasada göreceğiz.
Irak’ta özellikle kriterlerin neye göre yapıldığı belli değil. Dikkat ederseniz Irak’tan bahsederken, Sünniler, Şiiler ve Kürtler deniliyor. Sünnilik ve Şiilik, dinî bir kriterken, Kürtlük ise ırkî bir kriterdir. Peki Arap’ların yaşadığı coğrafyadan bahsederken Sünnî ve Şii kullanıldığı hâlde diğer tarafta dinî kriterden bahsetmeyip niçin ırkî kriter kullanılmaktadır. Irak’ın kuzeyinde yaşayan Kürtler dinsiz midir? Yoksa dinler üstü seçilmiş bir ırk mıdır? İşin doğrusu, eğer işgalciler Irak’ın kuzeyini de dinî kriterlere göre ayırsalar büyük çoğunluğu Sünnî olan Kürtlere de Sünnî demeleri gerekir ki; o zaman da Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurulması mevzubahis olamaz.”
Ali Osman ZOR
4 Ekim 2007
MENFAAT ÇETESİ DAĞILIYOR
“Metal Yorgunluğu” başlığı altında yapılan tasfiyeler hızla devam ediyor.
“Reisçiler” gergin… Herkes “sıra ne zaman bana gelecek” diye beklemede…
Ama, sizin de takip ettiğiniz üzere tasfiye operasyonunun olduğu yerlerde çatışmalar şiddetini arttırarak devam ediyor.
Çeteyi bir arada tutan MENFAATLERİYDİ;
Menfaat kalmayınca ÇATIŞMA kaçınılmaz.
Benim tavsiyem, “Reisçi” olan olmayan sınıfıyla kitleleri yönlendirme faaliyeti içinde bulanan ve Beştepe etrafına öbeklenmiş, milletin maddî-manevî kanını emen ve ortaya çıkmış tüm ahlâksızlıklara öyle veya böyle katılmış, dinle, imanla, ahlâkla, vatanla, milletle ve Allah ve Resûlüyle hiç bir alâkası olmayan, onları sadece istismar edip “suç ortağı” olarak kullanan tiplerin listesini çıkarın… Hatta bu listeyi devamlı yayınlayın…
Bu liste tüm vatan mücahitlerinin çok işine yarayacak…
Televizyonlara bakın hep aynı tipler… Köşe yazarları hakeza…
Deniz bitti…
YEDİĞİNİZ İÇTİĞİNİZ SİZİN OLSUN AMA, İSTİFLEDİKLERİNİZ MİLLETİN OLACAK…
Hesabı da bu dünyada kurulacak Hakkın divanında vereceksiniz.