SEMİH VESİLESİYLE YARGI, SİYASET, MEDYA ÜÇGENİNDE ADALET

SEMİH VESİLESİYLE YARGI, SİYASET, MEDYA ÜÇGENİNDE ADALET

Semih Özakça beraat etti, onunla birlikte tutuklanan Nuriye Gülmen de tahliye oldu bu gün.

Peki öncesinde ne oldu?

Masumiyet karinesi asıl iken, savunması dahi alınmadan suçlu ilan edildi, ögretmenlikten atıldı…

Hakkı talep etmek kutsal, hak ve mesuliyet iken hakkını aradı diye jop yedi, gaz yedi, tutuklandı, hakkı için aç kaldı, dalga geçildi,  siyasetin en üstünden terorist olarak damgalandı, rencide edildi, susturuldu, medyada çarşaf çarşaf terorist olarak afişe edildi.

Her türlü iftiraya mikrofon uzatılırken, kendisine “yahu kardeşim senin derdin ne” diye söz hakkı veren olmadı…

Hal böyle iken görsel ve yazılı medya siyasetin bildiri bülteni gibi davranarak hukuksuzluğa iştirak etti.

Medyanın görevi basına servis edilen bilgiyi haberlestirmek degildir.

Bu haber de değil, bir bülten, bir bildiridir.

Basın bilgi almaz!  Bilgiyi araştırır, bulur, toplar ve sunar

Eksik ya da hatalarla dolu bir yargımız var…

Medya ve siyasetin müdehalesi ile hepten çalışamaz duruma geliyor yargı.  Çalışsa da yapılan bu müdehalelerle sonradan telafisi imkansız onarılmaz yaralar açan kararlar çıkıyor. Bozulan psikolojiler, oluşan mağduriyetler, kişinin ve yakınlarının hayatından çalınan yıllar, yara alan vicdanlar, haksız kararlar neticesinde milletin cebinden çıkan tazminatlar…

Daha karar kesinleşmedi… Sonuçta karar onanabilir ya da bozulabilir.  Ama bırakın önce yargı doğru ya da hatalı kararını versin. O zaman tartışalım siyasetiyle, medyasıyla, hukukçusuyla karar doğru mu yanlış mı diye… Doğru olan budur…

Lakin mahkemelerden önce, medya ve siyaset hükmü veriyor;  İddia ediyor, yargılıyor ve infaz ediyor…

Ve bunun bedelini topyekûn millet ödüyor…

Av. Mehmet TIĞLI – 01.12.2017

Adımlar Dergisi

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: