ŞECAAT ARZEDEYİM DERKEN SİRKATİN SÖYLEMİŞ
“Bir ülke gıdada dışa bağımlıysa bağımsız değildir!”
“Bir ülke gıda üretemez, dışarıdan alırsa bağımsızlığını sağlayamamıştır!”
“25 yıl sonra silâh değil gıda konuşulacak!”
Bu sözler Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya ait.
Adımlar dergisi olarak tam bağımsız olmak için tarım ve hayvancılığın önemini defalarca yazdık, ama Sayın Bakan’ın sözleri, “tarımsal hâsılada Avrupa birincisiyiz” gibi iktidar söylemleri ile üstü örtülmek istenen gerçeğin itirafı veya yaptıkları icraatları ile ülkeyi tarım ve hayvancılıkta, dolayısıyla gıdada dışa bağımlı hâle getirdiklerinin itirafıdır!
“Yok, öyle dememiştir!” diyenler olabilir:
Nohut ithal
Fasulye ithal
Mercimek ithal
Buğday ithal
Mısır ithal
Arpa ithal
Sarımsak ithal
Et ithal
Koyun ithal
İnek ithal (saman bile ithal)
Domates tohumu ithal
Salatalık tohumu ithal
Patlıcan tohumu ithal
Biber tohumu ithal
Turp tohumu ithal
Havuç tohumu ithal
(Zeytinyağı sıraya alındı!)
Aklınıza ne gelirse ithal!
Şimdi, “Tarım Bakanı ne demek istemiş?” diye fazla düşünmeye gerek yok. Maalesef, yürüttükleri yanlış tarım politikaları ile ülkeyi gıdada dışa bağımlı hâle getirdikleri gibi bütün bu yanlış icraatlardan ders çıkarıp, köklü bir çözüm içeren somut bir çalışma da ortaya koyamıyorlar. Bir taraftan, böyle, şecaat arzedeyim derken sirkatlerini itiraf ederken, diğer taraftan da geçtiğimiz günlerde şeker fabrikalarının kapısına kilit vuracak kararı alarak gıdada bizi daha çok dışa bağımlı hale getirmenin yolunu açmış oldular! Artık GDO’lu mısırdan elde edilmiş, fruktoz içeriği çok yüksek, kanser ve siroz başta olmak üzere birçok tehlikeli ve tedavisi yok diyebileceğimiz hastalığa neden olan “nişasta bazlı şeker”e daha çok bağımlı hâle geleceğiz! Aynı zamanda bu karar binlerce şeker pancarı üreticilerini de yok sayıp zor durumda bırakacak ve borçlarını ödeyemez hâle getirip bankaların insafına bırakacaktır.
Kandırıldıktan ihanet ettik itirafına evrilen sürece tarım gıda ve hayvancılık politikaları da dâhil oldu artık…
Ejder Hüseyin ÇETİNKAYA