HARUN YÜKSEL’İN SON YOLCULUĞU…
Bundan 15 sene kadar önce geçirmiş olduğu kalp krizi neticesi açık kalp ameliyatı olan ve o günden bu yana sıhhatine bir türlü kavuşamayan Harun Ağabey, son defa Salı günü sabah saatlerinde yine rahatsızlanıyor ve hastaneye kaldırılıyor.
Oğlu Sayın Mehmet Yüksel’in anlatımına göre, daha önce nasıl ölmek istediğini kendilerine anlatmışsa o şekilde ruhunu teslim ediyor. Kur’ân okuyor ve son nefesinde tekbirler getiriyor… Ölümü de yiğitçe karşılamasını biliyor… Üstad’ın , “ölüm geldiğinde ne var korkacak?” dediği şekilde, yıllar boyu Büyük Doğu-İbda davasına hizmet etmiş olarak, son nefesini de bu davanın bir erine yakışır metanetle veriyor.
“Allah’tan geldik ve O’na dönücüyüz!” ölçüsüne tam uygunluk…
Harun Yüksel…
Kumandan’ın, ta Eskişehir’den itibaren yol arkadaşı, davadaşı, gönüldaşı…
GÖLGE dergisi ilk çıktığında da GÖLGE’nin Eskişehir temsilcisi olarak ismini duyurması.
İlerleyen yıllarda hep Kumandan’la beraber…
GÖLGE, Akıncı Güç, Rapor, Gönüldaş, İbda’nın kuruluşu, cepheler ve derken İbda-c Kıvam’ın başında… “Kıvam” ismini takdir eden de Kumandan…
Tabi bu arada Kumandan’la kurulan akrabalık, Necla Abla ile izdivaçları sayesinde Kumandan’ın eniştesi oluyorlar.
80 öncesi dönemden başlayarak yazılarında ilk önce Kurtuluş Tezbil müstearını kullanan Harun Yüksel, bu müstearla Albert Camus’nün bir tiyatro eserini “Doğrular” adıyla çevirirken, “Füsun’lar Geç Kalmamalı” adıyla bir de roman yazdığını biliyoruz. “Doğrular”, İBDA markası altında yayınlanmıştı ki mânâsı fevkalade…
80 sonrası dönemde ise İbda çizgisinde yayın yapan dergilerde yazılarına şahitlik etmeye devam ediyoruz. O günden bu yana yazılarında birçok müstear isim kullandı ki bunları sizlerle paylaşmaya başladık, paylaşmaya da devam edeceğiz inşallah.
Bu arada avukat olan Yüksel, aynı zamanda Kumandan’ın avukatlığını da yapmaktaydı. Yine İbda’nın ilk cephelerinden olarak İbda-c Kıvam adlı hukuk bürosunun da başında…
91 senesindeki 1. Panik Operasyonu’nda Kumandan’la birlikte gözaltına alınan ve işkence gören Harun Yüksel, bu çerçevede Kumandan’la birlikte tutuklanan 6 kişiden biri olarak Bayrampaşa Cezaevi’nde 2,5 ay bir tecrübe yaşıyor.
Adımlar’ın kıymetli ağabeyi, Adımlarımız boyunca her daim maddî ve manevî olarak yanımızda yer alan, bizi cesaretlendiren ve yönlendiren Harun Ağabey’in vefat haberini öğrenir öğrenmez de adımlar İstanbul kadrosu olarak hemen evine koştuk. Kumandan’ımız da eve teşrif etmişlerdi. Bu vesileyle Kumandan’ı bir kez daha dinlemek nasip oldu. Kumandan bir konferans çapında fikir ziyafeti çekerken, vefatıyla buna vesile olan Harun Ağabey da hasenat defterini doldurmaya devam etmekteydi. O’nun bizim üzerimizdeki hakkı, ondan öğrendiklerimiz, bizlerin faaliyetlerinde yolumuza ışık olmaya devam edeceği gibi bizlerin de ondan öğrendiklerimizi bizden sonraki nesillere, onların da kendilerden sonra geleceklere aktarmasıyla devam edecek olan süreç içersinde hasenat defteri her daim açık kalacaktır Allah’ın izniyle. Harun Yüksel, kavgamızda ebediyen yaşamaya devam edecek. Çok sevdiği Ünsal’la birlikte bizleri bekliyor olacak…
Cenazesine Türkiye’nin dört bir yanından gelen gönüldaşlar iştirak etti. Vasiyeti üzerine namsız ve nişânsız bir defin gerçekleştirilirken, Başyücelik Devleti’nin Gök Bayrak’ının gölgesi altında toprağa verdik. En büyük nam ve nişân bu…
Bize yıllarca ağabeylik yapmış bu kıymetli büyüğümüzü kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Yeri doldurulamaz… Allah eşine, çocuklarına ve sevenlerine sabır versin.
Başta Kumandanımız olmak üzere geride kalanların başı sağolsun.
Adımlar Dergisi
bty