AKP-FTÖ İKİLİSİ ALLAH’IN “CİHAD” EMRİNİ “TARİHE GÖMECEK”MİŞ – Ertuğrul HORASANLI (Harun YÜKSEL)
Merhum ağabeyimiz Harun Yüksel’in farklı müstearlarla kaleme almış olduğu yazılarını paylaşmaya devam ediyoruz. Bugün Ertuğrul Horasanlı müstearıyla kaleme almış olduğu bir başka yazısını paylaşıyoruz:
AKP-FTÖ İKİLİSİ ALLAH’IN “CİHAD” EMRİNİ
“TARİHE GÖMECEK”MİŞ
Ertuğrul Horasanlı – 23 Mart 2010
AB-D Emperyalizminin içimizdeki truva atları AKP ve FTÖ ikilisinin Allah’ın hükümlerini ve Resûlullah’ın sünnetlerini birer ikişer ortadan kaldırmaya çalıştıkları biliyoruz…
Hatırlayın…
“Ilımlı İslâm” adı altında Pentagon-İsrail hattında Fetullah Gülen’in katkıları ve Tayyip Erdoğan’ın eşbaşkanlığında bütün İslâm âlemine dayatılan “gerçek İslâm’ı tahrif pojesi” milyarlarca dolarlık kaynaklar tahsis edilerek yürürlüğe konmuş ve bunun ilk pilot uygulaması AKP ve Fetullah medyası eliyle ülkemizde başlatılmıştı…
Bu proje çerçevesinde önce kelime-i şahadetteki “M……d’in Resulullah” kısmının gereksiz olduğunu ilân eden bu ikili…
Daha sonra AB’nin emri ile “Allah katında tek din İslâmdır” ayetinin camilerde okunmasını DİB’e yasaklatmış…
Bütün ilk ve orta dereceli okul kitaplarındaki “cihad, şahadet, şehidlik, mücahid, hilafet, halife, ehl-i sünet” gibi bu ülke insanlarının yüzde 95’inin inançlarının ve ortak hafızalarının temel parçaları olan birçok kelimeyi, MEB emriyle kitaplardan çıkartarak okullarda bu kelimelerin kullanılmasını da yasaklatmıştı…
Yine “Hepimiz ibrahimîyiz, Müslüman Hıristiyan Yahudi farksızdır. Hepsi cennete gidecek” yalanıyla sürdürülmüş ve hatta bu yalana hizmet eden Ankara’daki ilahiyat profesörlerinden birinin kızının “madem öyle ben Hıristiyan oldum baba; çünkü Hıristiyanlık daha kolay ne örtü var, ne içki yasağı, ne namaz, ne de oruç” dediği medyada üçüncü sayfa haberi olarak yer almıştı…
Doğrudan doğruya insanımızın çoğunluğunun imân ve itikad esaslarını sinsice törpülüyerek yoketmeyi amaçlayan bu proje; şimdi 1400 küsur yıldır İslâm topraklarını İslâm toprağı yapmış ve İslâm toprağı olarak muhafaza edilmesini sağlamış olan “Cihad” emrini yok etme, geçersizleştirme ve hafızalarımızdan silme hamlesi yapıyor…
Şu haberi o gözle dikkatlice okuyun:
[“ÖLÜM FETVASI” TARİH OLUYOR
El Kaide’nin kanlı eylemlerine meşruiyet kazandırmak için kullandığı ‘cihad’ fetvası kalkıyor.
El Kaide’nin kanlı eylemlerine meşruiyet kazandırmak için kullandığı ‘cihad’ fetvası 700 yıl sonra ortadan kalkıyor. Hoşgörü kenti Mardin’de bir araya gelecek olan İslam âleminin önderleri, barışçı söylemle yorumladıkları fetvayı dünyaya ilan edecek
Moğol istilası altındaki Mardinliler’in isteği üzerine İslam dünyasının önde gelen âlimlerinden İbn Teymiyye tarafından 1300’lü yılların başında verilen ‘cihat’ fetvası 700 yıl sonra ortaya çıktığı Mardin’de tarih olacak. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde 27-28 Mart tarihlerinde ‘Barış Diyarı Mardin’ başlığıyla düzenlenecek toplantıya Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve diğer İslam ülkelerinden yirmiye yakın tanınmış din adamı katılacak. Barışçı söylemle hazırlanacak ortak deklarasyon daha sonra dünyaya ilan edilecek.
BATI ALEMİ TARTIŞIYOR
Toplantıyı düzenleyen İngiltere merkezli Küresel Yenilenme ve Rehberlik Merkezi (GCRG) isimli düşünce kuruluşunun yöneticisi Aftab Malik, kardeşlik ve hoşgörü kentindeki buluşmayla ilgili şu bilgileri verdi:
EL KAİDE EN TEHLİKELİ OLANI: “Başta El Kaide olmak üzere radikal dinci terör örgütlerinin eylemlerini meşrulaştırmak için kullandıkları dini argümanların başında ‘Mardin Fetva’sı olarak bilinen ve Müslümanları, Müslüman olmayan yönetimlerle savaşmaya çağıran fetva gelir. Mısır’daki cihatçı hareket bu fetvayı kullanarak ayaklandı. Bunun en son ve en tehlikeli örneği ise El Kaide’dir. İslam dünyasının yanı sıra ve İslam ile ilgili çalışmalar yapan Batılı bilim adamları uzun süredir bu fetvayı tartışıyor.”
DÜNYAYA İLAN EDİLECEK
ORTAK YORUM, BARIŞÇI SÖYLEM: “Mardin buluşmasının amacı İslam dünyasının önde gelen din adamlarına o fetvanın bugünün koşullarında geçerli olup olmadığını tartıştırmak. Bu kişilerin hepsi İslam dünyasında milyonları etkileme gücüne sahip şahsiyetler. İki gün sürecek tartışmalar sonunda İbn Teymiye’nin fetvası konusunda yeni bir ortak yoruma ulaşılacak ve bu dünyaya açıklanacak. Böylece El Kaide’nin terör eylemlerine meşruiyet kazandıran dini argüman ortadan kalkmış olacak.”
TERÖR DEĞİL HOŞGÖRÜ
Toplantının organizasyonunda katkıda bulunan Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın ‘kamu diplomasisi’nden sorumlu Başdanışmanı İbrahim Kalın da, Mardin buluşmasının “İslam dininin terör değil barış ve hoşgörü dini olduğu mesajının dünyaya verilebilmesi açısından önemli bir imkan olduğunu ifade etti.] (22 Mart 2010 aktifhaber)
Haberin redaksiyonundaki sinsi/hilekâr/tahrif ediciliğin dozunun ne kadar yüksek tutulduğuna dikkat ettiniz mi?
Daha öncekiler gibi, kullandıkları bir haberdeki, yirmi cümle içine sokuşturdukları bir iki dezenformasyon cümlesiyle yetinmiyorlar…
Artık insanımızı belli bir kıvama getirdiklerine inanıyor olmalılar ki…
Haber baştanbaşa ve açık açık tahrifatçı/dezenformatif bir dille hazırlanmış…
Hazırlanışındaki ustalık bu haberin sıradan gazeteciler tarafından değil, kesinlikle psikolojik savaş uzmanlarının elinden çıktığını ayan beyan gösteriyor…
Bu haberi okuyan dinî bilgisi zayıf biri “Cihad”ı ALLAH’ın apaçık bir emri ve Peygamber’in kesin bir sünneti olarak değil de…
“Moğol istilası altındaki Mardinliler’in isteği üzerine İbn Teymiyye tarafından 1300’lü yılların başında verilen” bir “fetva” olarak algılayacaktır.
Koskoca İslâm âleminin 1400 küsur yıllık tarihi boyunca sadece İbni Teymiyye mi cihad fetvası vermiştir?
Ehli Sünnet’in kütüphaneler dolusu referans kitaplarında onbinlerce âlimin “cihad”ın Allah’ın apaçık bir emri ve Peygamber’in en kesin sünnetlerinden biri olduğuna ve bu emre uyan müslümanların faziletine ve uymayanların rezilliğine dair yüzbinlerce sayfayı ne yapacaksınız?
Moğollar gibi bütün bu kitapları da ateşe mi vereceksiniz?
***
Haberdeki başlığa ve ara başlıklara dikkat:
(“ÖLÜM FETVASI” TARİH OLUYOR)…
“ÖLÜM FETVASI”= CİHAD EMRİ
Yani:
ALLAH’IN CİHAD EMRİ TARİH OLUYOR…
Peki onun yerine ne geliyor:
(ORTAK YORUM, BARIŞÇI SÖYLEM…)
(DÜNYAYA İLAN EDİLECEK…)
Ne ilân edilecek:
(TERÖR DEĞİL HOŞGÖRÜ …)
“TERÖR” derken başkanım?
TERÖR=CİHAD
“CİHAD” neydi başkanım?
“İBNİ TEYMİYYE’NİN FETVASI…
HAAA?
YAAA?
İşte böyle adım adım “Allah’ın indirdikleri, Resûlullah’ın bildirdikleri” hafızalarımızdan silinip “tarihe gömülürken”…
Yerine gelen ne?
DEMOKRASİ…
Irak’a, Afganistan’a tankla, topla, seyreltilmiş uranyumlu, misketli, fosforlu bombalarla kan ve ateş içinde getirilen demokrasi…
Türkiye’ye usul usul, sinsice hafızalar silinip yerine yeni kayıtlar düşürülerek kitlesel hipnoz/zihin kontrolü yoluyla getiriliyor…
Demokrasi tam olarak geldiğimde ne olacak başkanım?
Allah’ın emirleri ve Resûllah’ın sünnetlernden “demokrasiye uygun olayan”larının tamamı hafızalarımızdan barış ve hoşgörü mavallarıyla silinmiş olacak?
***
“Mardin Artuklu Üniversitesi’nde 27-28 Mart tarihlerinde ‘Barış Diyarı Mardin’ başlığıyla düzenlenecek toplantıya Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve diğer İslam ülkelerinden yirmiye yakın tanınmış din adamı katılacak.”
Kimse artık bu “yirmiye yakın tanınmış din adamı”?
Onlar hangi dinin adamıysalar artık…
Ve onları kimler tanıyor ve tanıtıyorsa…
Bir buçuk milyarlık İslâm aleninde bula bula bunları bulmuşlar demek ki “fedaî” olarak…
Peki, ne yapacakmış bu “ılımlı İslâm fedaisi” ilim(!) adamları?
“İki gün sürecek tartışmalar sonunda İbn Teymiye’nin fetvası konusunda yeni bir ortak yoruma ulaşılacak ve bu dünyaya açıklanacak. Böylece El Kaide’nin terör eylemlerine meşruiyet kazandıran dini argüman ortadan kalkmış olacak.”mış…
İlmî toplantı(!)nın kalitesini görüyor musunuz?
Bu fedaî ilim adamları tam iki gün boyunca, Teymiyye’nin fetvasını nasıl etsek de ortadan kaldırsak diye kan ter içinde tartışacaklarmış…
Eeee…
İkinci günün sonunda her bir fedaî ilim adamı yorgunluktan bitap düşmek üzereyken…
“İbn Teymiye’nin fetvası konusunda yeni bir ortak yoruma ulaşılacak ve bu dünyaya açıklanacak” ve “Böylece El Kaide’nin terör eylemlerine meşruiyet kazandıran dini argüman ortadan kalkmış olacak”mış…
İyi de…
Madem bu toplantının sonunda ne olacağı başlamadan önce belli…
Tayyip Erdoğan’ın sponsorluğunda bu toplantıyı düzenleyen Mardin Artuklu Üniversitesi niçin bunca masrafı ve zaman kaybını göze alarak kendini komik duruma düşürüp ele güne rezil ediyor?
Böyle ilmî toplantı/tartışma mı olur?
Baştan sonuç belliyse…
Siz neyi “tartışmak için” toplanıyorsunuz?
Baştan sonuç belliyse…
O toplantıda hangi “allame”nin ne diyeceği de noktasına virgülüne varıncaya kadar bellidir…
Herkes eline tutuşturulan bildirileri okuduktan sonra, o bildirileri hazırlayan el tarafından, o bildirilerle birlikte önceden hazırlanmış “ortak yorum” metni okunacak ve onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine…
Böyle “ilmî toplantı” mı olur?
Böyle bir müsamereye “ilmî toplantı” adı veren üniversiteye “üniversite”, o toplantıya figüran olarak katılacak kişilere “ilim adamı” denir mi?
Koca bir ülkenin başbakanı böyle bir kepazeliğe nasıl sponsorluk yapar?
Böyle bir başbakana kendi dinî inançları tahrif edilmeye çalışılan bu ülkenin Sünnî müslümanları nasıl oy verir ve umut bağlar?
En iyisi biz CD sürücüsüne Ahmet Kaya’yı koyalım da bu saçma sapan işler konusunda bu yazıya noktayı o koysun:
“Nerden baksan tutarsızlık/Nerden baksan tutarsızlık/ Nerden baksan Ahmakçaaaaaaaaaa”