BİR İSLÂM ÜLKESİ DAHA HAÇLILAR TARAFINDAN İŞGAL EDİLİRKEN: MALİ AYNASINDA AKP – Oğuz GÜRSES (Harun YÜKSEL)

BİR İSLÂM ÜLKESİ DAHA HAÇLILAR TARAFINDAN İŞGAL EDİLİRKEN: MALİ AYNASINDA AKP – Oğuz GÜRSES (Harun YÜKSEL)

TAKDİM:

Rahmetli Harun Yüksel Ağabey’in

çeşitli müstear isimlerle yayınlamış olduğu yazıları

sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz:

 

BİR İSLÂM ÜLKESİ DAHA HAÇLILAR TARAFINDAN
İŞGAL EDİLİRKEN: 
MALİ AYNASINDA AKP

Oğuz GÜRSES (Harun YÜKSEL) – 18.01.2013 

Sömürgeci Fransa’nın Libya yağması çok verimli geçmiş olmalı ki; şimdi de haçlı koalisyonu desteğinde Mali’ye daldı… 

Mali, Libya gibi Afrika’da bir İslâm ülkesi… 

Hem de bin yıldır… 

İki ülkenin farkı şu: Libya’nın petrolü Mali’de yok ama; Libya’da olmayan altın ve uranyum Mali’de çok… 

İslam Mali’nin kuzeyine 10 ve 11. asırlarda geldi. Mali halkının yüzde 90’ı Müslüman. Ülke Güney Afrika ve Gana’nın ardından Afrika’da en fazla altın üreten 3. ülke konumunda. Buna rağmen Mali, dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak dikkat çekiyor! 

Altın madenleri ise ülkenin güneyinde yer alıyor. 

Mali aynı zamanda iyi bir pamuk yetiştiricisi. Hayvancılık da gelişmiş. Ülkenin yüzölçümü ise 1 milyon 240 bin kilometrekare; yani Türkiye’nin 1.5 katı büyüklüğünde. Mali, 1960 yılında Fransa’nın sömürgesi olmaktan çıkmıştı. Ülkenin kuzeyinde yer alan ve 680 bin insanın yaşadığı Timbuktu, eski bir ilim merkezi olarak biliniyor. Buradaki çok sayıda evliya kabri ile Timbuktu, ağır çöl şartları nedeniyle dünyada ulaşılması en zor olan turistik bölgelerinden biri. 

Sömürgeci Fransa, 2011 yılında Libya’ya başlattığı saldırının bir benzerini şimdi eski sömürgesi Mali’ye yönelik olarak sürdürüyor. 

Sahra Çölü’nün hemen güneyinde yer alan, halkının yüzde 90’ı tasavvuf ehli Sünnî Müslüman olan 14.5 milyon nüfuslu eski sömürgesine karşı özellikle hava kuvvetlerini kullanan Fransa’nın saldırılarında çok sayıda çocuğun ve kadının hayatını yitirdiği kaydediliyor. (1) 

İngiltere ve Almanya, domuzlar diktatoryası Birleşmiş Milletler’in 20 Aralık 2012’de aldığı karara dayanan Fransa’ya Müslüman katliamında destek olacağını ilan etti. 

Sömürgeci Fransa, Cezayir’in güneyinde yer alan Mali’deki yandaş rejimini korumak için tüm askeri kapasitesini harekete geçirdi. 

Fransa’nın saldırısında Libya’nın 2011 yılında şehid edilen lideri Muammer Kaddafi’nin ayak izlerine de rastlamak mümkün… 

Zira Mali’de iktidarı darbeyle ele geçiren askeri yönetime karşı mücadele eden Tuaregler, Şehid lider Kaddafi’nin en büyük destekçisiydi. 

Kaddafi, isyancılarla baş edebilmek için çok sayıda Tuareg savaşçısını ordusuna katmıştı. 

Kuzey Afrika’nın yüzyıllardır haksızlıklara uğrayan tasavvuf ehli Sünnî halkı Tuaregler, Kaddafi yönetiminin çökmesi üzerine Libya’daki gelişmiş silahları da ganimet olarak alarak Mali’nin kuzeyindeki yerleşim yerlerine döndüler ve geçen yıl Mali’nin Haçlı uşağı yönetimine karşı harekete geçtiler. 

Mali’nin Batı uşağı diktatörleri Tuareglerle baş edemeyince, altın madeni başta olmak üzere ülkenin kaynaklarını sömüren Fransa acilen devreye girdi. 

İşin garibi şu Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye’ye kadar bugüne kadar yerle bir ettiği ve milyonlarca müslümanı katlettiği müslüman ülkelere “demokrasi götürmek” argümanını kullanan Haçlı saldırganlar; Mali’deki demokratik yönetimi Batı desteğiyle devirerek iktidarı ele geçiren işbirlikçi askerî cuntayı kurtarmak için Mali’ye saldırıyorlar. 

Yani ikiyüzlü (aslında yüzsüz) Batı; Mali’de “demokrasi”ye karşı “darbe” ve “darbeciler”i destekliyor… 

Çünkü, Mali’de geçen yıl 22 Mart’ta Batı uşağı bir grup subay askerî darbe yaparak iktidarı ele geçirmiş ve böylece yaklaşık 20 yıl süren demokrasi dönemi sona ermişti. 

Batı uşağı askerî cunta, iş başına geldikten sonra ilk olarak ülkenin kuzeyindeki Sünnî Müslüman Tuaregleri hedef aldı. 

Haçlı ülkelerin Mali’de demokratik yönetime karşı askerî darbeyi desteklemesi dikkat çekiyor. 

Ama bu, Haçlı Batı’nın yaptığı ilk yüzsüzlük değil… 

Türkiye’deki 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a kadar bütün Batıcı askerî darbeler NATOCU subaylar tarafından ve haçlı ordusu NATO’yu oluşturan Batı ülkelerinin destek ve koordinasyonunda gerçekleştirilmedi mi? 

Benzer bir uygulama bundan 20 yıl önce Cezayir’de seçimlerden birinci parti çıkan İslamî Kurtuluş Cephesi’ne karşı da yapılmıştı… 

Seçimlerin ilk turunu açık ara önde bitiren İslamî Kurtuluş Cephesi’ne karşı; başta Fransa olmak üzere bütün Haçlı (Batı) ülkeleri Cezayir’de askeri cuntayı desteklemişti… 

Bunun akabinde askerî yönetim ile halk arasında çıkan çatışmalarda 100 bin Cezayirli hayatını kaybetmişti. 

Mali’deki askerî yönetime Nijerya, Burkina Faso gibi Haçlı işbirlikçisi ülkeler de askerî destek veriyor. Nijerya 600 asker, Burkina Faso da 500 asker göndereceğini açıkladı. 

İşbirlikçilik işte bu demek… 

Efendilerin nereye koş derse oraya koşmak, nereden çık derse oradan çıkmak… 

Mali’de askerî cuntaya karşı mücadele eden Müslüman grupların başında Ensar Ed-Din geliyor. Bu grup özellikle tarihî kimliği ile dikkat çeken Timbuktu’da organize olmuş durumda. 

Fransa’nın BM kararıyla üzerine yürüdüğü Müslüman grupların çok büyük bölümü çöl olan ülkenin 3’te ikisine hâkim durumda ve Haçlı Batı saldırısı olmasa, iktidardaki Batı uşağı cuntayı devirip, bütün hırsızlık, uğursuzluk, zulüm, işkence ve yolsuzluklarının hesabını sormak üzereydiler… 

Mali’de devam eden Müslüman katliamına, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in yaklaşımı ise AKP’nin “ne idüğü” hakkında çok net ipuçları taşıyor. 

Açıklamasında, Mali’de katledilen Müslümanları görmezden gelen Çelik, Suriye’deki hareketle bağlantı kurarak, “Orta Afrika’daki Mali’ye Fransa’nın askerî müdahalede bulunmak üzere asker gönderdiği haberlerini okuyorsunuz. Peki BM Güvenlik Konseyi’nden Suriye için niçin güçlü bir yaptırım kararı çıkmıyor da Mali için niye bu kadar çabuk çıkıyor.“ diyerek; Haçlı ordularını, Mali gibi Suriye’yi de istilâ ve işgâl ve yerle bir etmeye davet etti. 

İş bununla da kalmadı… 

17 Ocak 2013 günü bir açıklama yapan TC Dışişleri Bakanlığı, “Mali’deki Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.” dedi. 

Sanki Mali işgâl edilmiyormuş, Mali’nin Müslüman halkı çocuğundan yaşlısına işgâlci Haçlı orduları tarafından katledilmiyormuş gibi… 

Haçlı işgâl ve katliamının adını “gelişme” koyarak; “takip ediyoruz” diyor, Ahmet Davutoğlu hocaefendi yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı… 

Hiç utanmadan… 

Bununla da kalmıyor… 

“Türkiye’nin, bu ülkede serbest seçimler yoluyla ulusal uzlaşı ve demokratik ortamın yeniden tesisi için yürütülen uluslararası çabaları desteklemeyi sürdüreceğini bildir”iyor… 

Mali’deki Batı uşağı diktatörlerin Mali halkına reva gördüğü zulümlerden, katliamlardan, haksızlıklardan, işkencelerden, yolsuzluklardan, hırsızlıklardan tek satır şikâyet yok bu açıklamada… 

Aksine Batı uşağı darbecilerin yaptığı bütün zulüm ve haksızlıkların ismi “ülkede serbest seçimler yoluyla ulusal uzlaşı ve demokratik ortamın yeniden tesisi” olarak konulup, meşrulaştırılırken…

Sömürgeci Fransa öncülüğündeki Haçlı işgâl ordularının katliamlarını da “ülkede serbest seçimler yoluyla ulusal uzlaşı ve demokratik ortamın yeniden tesisi için yürütülen uluslararası çabalar” olarak nitelendirip, Mali’deki Haçlı işgâl ve katliamlarını desteklemeye devam edeceklerini açıkça duyuruyor… 

Zerre kadar utanıp sıkılmadan… 

Hani siz konu Suriye olunca “Diktatörlük, zulüm” edebiyatıyla Suriye’deki Haçlı istilâsına öncülük etmekte Suud’un Vehhabî, Körfez’in Selefî diktatörleriyle yarışırken birbirinizi çiğniyordunuz? 

Kötü olan “diktatörlük”se Mali’de feriştahı var… 

“Halkına zulmetmek”se dizboyu… 

Soru şu: Haçlı Batı’nın zalim uşak diktatörlerini kurtarmak için işgâl ve katliamlara başladıkları bir Sünnî İslâm ülkesi olan Mali’deki zalimliklerini hangi vicdanla “izleyip”, hangi vicdanla “destekliyor”sunuz? 

Vicdan dedim de… 

Bakın Hüsnü Mahalli bu konuda ne yazıyor: 

[Geçen hafta Başbakan Erdoğan üç Afrika ülkesini ziyaret etti. Üçü de eski Fransız sömürgesi. Ziyaretin bittiği gün Fransız askerleri Mali ve Somali’de operasyon başlattı. Hedef bu ülkelerdeki Kaide yanlısı radikal İslâmcı örgütler.

Somali son dönemde Türkiye’nin yakın ilgi duyduğu ülke. Hatta bu ülkenin ‘Uyumlu İslâmcı’ Cumhurbaşkanı geçen ay Türkiye’ye gelmişti. Mali’nin komşusu ve Başbakan Erdoğan’ın geçen hafta ziyaret ettiği Nijer ordusu Fransız askerlerine destek veriyor. NATO’nun işgâl ederek iktidar değiştirdiği Libya ve komşusu Cezayir Fransız ordusuna kolaylıklar sağlıyor. ABD ve İngiltere hava desteği verdiklerini resmen açıkladılar.

Libya işgalindeki gibi Fransa Afrika’daki radikal İslâmcılara karşı Batı’nın karanlık operasyonunda başı çekiyor. Aynı sıralarda Amerikan casus uçakları ‘Uyumlu İslâmcı’ Yemen, Afganistan, Pakistan ve zaman zaman Somali’deki ‘Uyumlu İslâmcı’ iktidarların onayıyla her hafta birçok Kaide, Taliban ve yandaşı örgütlerin yöneticilerini füzelerle öldürüyor. ] (2)

Sizce Mali’nin Haçlı işgâli öncesi üç Afrika ülkesine Başbakan tarafından yapılan ziyaret “tesadüf” müdür? 

“Tabiî ki tesadüf” diyecek goygoyculara ikinci soru: 

İslâm akaidinde “tasadüf” diye bir şeyin yeri var mıdır? 

Son söz, bugün “müteahhit” olmuş, dünün “mücahid”lerine gelsin: 

Ne zaman uyanacaksınız bu hipnoz uykularından birader?

 
Dipnotlar:

1- Kaynak: http://www.yenimesaj.com.tr/

2- Kaynak: Hüsnü Mahalli Facebook sayfası. Süreç başlıklı yazı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et