MAHKEMELER ARASINDA KALMAK
Uzaktaki bir arkadaşınızla konuşmak istediğinizde genellikle ne yaparsınız? Doğru, telefonu alıp numarayı çeviriyorsunuz. Carlos’la konuşabilmek içinse, bir otel rezervasyonu yapıp İstanbul’a bilet almam gerekiyor.
Carlos’un mahkemeleri vardı ve bu hafta Carlos’un kasvetli memnuniyetsizliği ile sona erdi: “Onların hiçbir kanıtları yok, biliyor musunuz? Onlar herhangi bir yargılamayı bir gösteriye dönüştürebilirler.” Başta, duruşmaların altı hafta sürmesi plânlanmışken, süreç 16 Mart’ta, yani önümüzdeki hafta sona erecek.
Bu haberler çantamı toplayıp, Türkiye’nin eski başkentine gedip, Carlos’la telefon iletişimi kurmama sebep oldu. Bir kural olarak, Carlos her zaman saat dörtte arardı, ama bu defa bir sinirleri bozucu bir gecikme oldu. Ne beş, ne altı, hatta saat yedide bile aramadı. Tam, artık Carlos’un aramasından ümidi kesmiş ve bize dost olan bir Türk dergisinin editörlük bürosundan ayrılacağımız esnada, avukat Güven’in telefonu çaldı.
-Esselamü aleyküm, Carlos efendi! Şu an Molotov İstanbul’da. Evet. Burada yanımda. Tabii, tabi.
-Merhabalar, yoldaş! Sen İstanbul’da mısın? Sen Paris’ten direkt Moskova’ya uçmuştun?
-Bir kuduz köpek için köy bir kanca olamaz. Nasılsın canım dostum? Duruşmanın önümüzdeki hafta biteceğini duydum.
– Evet, buda iyi bir şey. Gördüğünüz gibi, bu ikiyüzlüler benim ve savunmamın argümanlarını bile dinlemiyorlar. Savcı ısrarla bunun bir dava olduğunu iddia etmeye devam ediyor. Bu muhtemelen sadece Fransa’da mümkündür. Biliyor musun, sana bir mektup yazmak istedim, ama… Rusçada nasıl söyleniyordu? Burada neredeyse hiç ışık yok ve benim masa lambama izin verilmedi.
-Önemli olan şey, orada sağlam dur ve kendine dikkat et. Benim iyi bir fikrim var. Neden Putin’e bir mektup yazıp, ondan Rusya vatandaşlığını istemiyorsun.
-Ben Rusya’da doğmadım ki?
-Gerard Depardieu da doğmadı. Ve ya şu, siyah olan boksör.
– Evet, bunu okudum, şimdi Monsieur Gerard Kırım’da şaraplar üretebilir.
-“Ve ya Mordoviya’da”,- ben kızgınca güldüm ve devam ettim,
– “Ama bu çok iyi bir fikir… Mahkeme kararını duymak için yeniden Paris’e, senin yanına uçmayı plânlıyorum”.
-“Pekâlâ, seninle Paris’te görüşürüz. Moskova beni kolayca cezaevinden kurtarabilir. Rusça nasıl söylendiğini unuttum… Sadece beni bir casus ile takas etmesi gerekir. Fransa’ya bir casus verilmeli. Bunu yapmak çok kolay, anlatabildim mi?”
-“Çok kolay, evet kolay… Bu arada, aklımda bir Fransız casusu da var. Yüzündeki şarap ödemi, söz konusu Depardieu’ya benzerlik kazandırıyor da.
– Her şey iyi olacak. Bence Rusya bir kez daha SSCB gibi büyük bir devlet olacak. Rusya’yı gerçekten çok seviyorum!”, konuşmayı bitirdi.
Daha sonra, tramvayda giderken onun ne dediğini düşündüm. Gerçekten de bugün cezaevinde yabancı istihbarat servislerinin kaçırma kurbanı olan insanlar az mı? Mesela Pilot Yaroshenko ve Victor Booth cezaevinde yatıyorlar. Ve şu anda, muhalefet, ABD büyükelçiliğine istişare yapmak için gidiyor. Başka bir muhalif, ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi ile garip ortamlarda veya bir restoranda buluşuyor. Ve herkes oldukça mutlu görünüyor.
Böyle bir “felsefî geminin” Victor, Konstantin ve İlyiç ile kolayca takas edilebileceğine eminim. Ve kalabalık olsun diye, onlara o düzenbaz yönetmen de verilsin. Ücretsiz.
16 Mart’ta mahkeme kararı açıklanacak. Göreceğiz bakalım.
Igor MOLOTOV
Kaynak: http://www.mihwar.ru/palestina/item/mezhdu-sudami.html