FATİH’TEN EYÜP SULTAN’A KUMANDANIMIZIN HUZURUNA YÜRÜYÜŞ

Kumandan Mirzabeyoğlu’nun süregelen Telegram saldırısı neticesi 4 Mayıs’ta beyin kanaması geçirişi, beyin ameliyatı ve akabinde yoğun bakım süreci ile 16 Mayıs’da şehid oluşu…

Kumandan, 4 Mayıs’taki bu hadiseden yaklaşık bir ay kadar önce, kendisine yapılan Telegram saldırısının şiddetinin artırıldığını, tansiyonuyla oynandığını ve aslında sağlığının yerinde olup, başına bir şey gelirse bunun sebebinin Telegram’dan bilinmesi gerektiğini telefonda konuştuğu şahsa, bu telefon konuşmasını kaydettirmek suretiyle, kendisine düzenlenecek suikasti ihbar etmiş oluyordu.

Bu suikast neticesi şehid olan Kumandan18 Mayıs’da Fatih Camiî’nde ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazı akabinde Eyüp Sultan’da, bu dünyadaki son mekânına konuldu.

Kumandanlarını uğurlamaya gelen Akıncı gençlik, cenaze namazından sonra Fatih Camiî’nden Eyüp Sultan’a kadar olan 5-6 kilometrelik yolu sloganlar, tekbirler ve intikam yeminleriyle yürüyerek Kumandanın son yolculuğunda son görevini yapmaya çalıştı.

Evet, tekbirler getirildi.

İntikam yeminleri edildi.

Kumandan’ın ölmediği, kavgamızda yaşayacağı haykırıldı…

Eyüp’e girişte Eyüp Sultan selâmlandı…

Ama, bütün bunlardan farklı olarak, “Biz, biz, biz; Kumandan’ın nesliyiz!” sloganı, Kumandan’ın hakikatini, eseri üzerinden işaretlemesi açısından gayet vurucu oldu.

Ne demişler:

İnsan ölür kalır eseri…

Kumandan, geriye hiç eskimeyecek, yıpranmayacak gerçek bir eser, bir nesil bıraktı. Bu eser, ölümsüzlüğün senedidir. Eser bırakmayı Firavunlar misali ehramlar dikercesine madde şaşaasında aramayan Kumandan’ın geride bıraktığı bu eser, kıyamete kadar devam edecek bir keyfiyeti haizdir.

BİZ, BİZ, BİZ; KUMANDAN’IN NESLİYİZ!