O FAKİR GÖREVDE DEĞİL Mİ?

O FAKİR GÖREVDE DEĞİL Mİ?

Önceki gün yayınladığımız yazıda, “Brunson serbest bırakılacak mı?” diye sormuştuk. Büyük ölçüde tahmin edildiği üzere Brunson dün serbest bırakıldı ve bir tiyatro perdesi daha kapanmış oldu.

Hakkındaki onca vahim iddiaya rağmen Brunson nasıl oluyor da serbest bırakılabiliyor?

Brunson vakasının geçmişine bir göz atalım:

16 Mayıs 2017’de Erdoğan, Trump’la görüşmek üzere Amerika’ya giderken, gündemde Amerika’nın PKK-PYD’ye yaptığı silâh yardımları vardı. Erdoğan, Amerika’ya bu iş bir nokta koymak için gittiğini söylüyordu. O bunları söyleyedursun, Trump, PYD’ye silâh yardımına dair bir kararname imzalayarak, bu işe nota koyacağını söyleyen Erdoğan’a açık bir mesaj göndermiş oldu. Trump’ın imzaladığı kararname üzerine Erdoğan’ın normalde Amerika’ya gitmemesi gerekirdi ama gitti. Trump’la görüştü. Beyaz Saray’daki görüşmenin ardından Erdoğan, “Nokta mı, virgül mü koyuldu, nasıl değerlendiriyorsunuz, hangi aşamaya gelindi” sorusuna karşılık olarak “Nokta koyarsak olmaz” diyerek Amerika’ya karşı burada söylediği “nokta koymaya gidiyoruz” söyleminin kof olduğunu gösterdi.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Twitter hesabından Beyaz Saray’daki görüşmeden fotoğraf paylaşarak tutuklu bulunan İzmir Diriliş Kilisesi Papazı Andrew Brunson’un serbest bırakılmasını istediklerini yazması “kim bu Brunson?” sorusunu gündeme getirdi.

Sonrasında ise Amerika’nın Brunson’un serbest bırakılması için Türkiye ve Erdoğan’a baskı yapmasına şahit olduk. Bu baskılar Türkiye’nin kırılgan olarak adlandırılan ekonomisini kırdı ve bildiğimiz kriz yaşanmaya başlandı. Ülke, Erdoğan’ın şovu uğruna Türkiye tarihinin en büyük krizine sürüklendi.

Gönüldaşlarımızın bir kısmı sırf Müslüman oldukları için cezaevinde senelerini geçirmeye devam ederken, bir kısmı da evlerinden çıkamasın diye ayaklarına takılan kelepçelerle güya serbest bırakıldılar ama dün sahiden serbest bırakılan Brunson Amerika’ya döndü bile.

Önceki gün yayınladığımız yazıda belirtmiştik, Brunson hakkında iddia edilenler herhangi bir Türk vatandaşı için iler sürülmüş olsaydı, o şahsın cezaevinden ancak tabutunun çıkabileceği düşünülürdü. Müstemleke yöneticileri, gücü yettiği için içeride kendi vatandaşlarına istediği gibi hukuk düzenler ve muhalif gördüklerini hukuku araçsallaştırarak baskılarken, büyük ülkelerin vatandaşlarına pek dokunamazlar; Deniz Yücel ve Brunson vakalarında olduğu gibi. Hukukun kime nasıl muamele ettiğine bakmak, o ülkenin müstemleke mi yoksa bağımsız mı olduğunu gösterir.

Erdoğan, 11 Ocak 2018 tarihinde muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada, “Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın!” diyordu. Ne oldu, BOP Eşbaşkanı’nın görevi mi değişti? Yoksa yerine bir başkası mı geldi?

Aklımıza, Kumandan Mirzabeyoğlu’nun, yine bunlar için sarf ettiği, “höt denilince kemerleri çözenler” sözü geliyor.



Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: