STRATEJİK ÜRÜN KÂĞIT
Sanayi ve Teknloji Bakanı Mustafa Varank, “Balıkesir SEKA fabrikası inşallah önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yıllık 300 bin ton kapasiteyle tekrar üretime geçecek” diye konuştu. Önce fabrikaları değerinin altında birilerine peşkeş çekiyorlar, sonra yüksek fiyattan geri alıyorlar…
198 milyon dolara kurulan Balıkesir SEKA Kâğıt Fabrikası’nı 1,1 milyon dolara Albayraklar’a satan hükümet, İzmit SEKA Kâğıt Fabrikası’nı da kapatıp “kâğıt müzesi” yaptı. Giresun Aksu SEKA fabrikası da, arsası fiyatına peşkeş çekildi.
Şimdi ise kâğıdı yurtdışından alıp, gazete kâğıdının tonuna 800 dolar, kitap kâğıdına ise 900 euro ödüyoruz…
Türkiye ilk yerli kâğıt üretimini 1936 yılında gerçekleştirdi. Yurtdışında gerekli altyapı incelemelerini yapan Mehmet Ali Kâğıtçı 1934 yılında Kocaeli‘de SEKA Kâğıt Fabrikası‘nın temellerini attı. 2 yıl sonra ilk kâğıdı üreten fabrika 2005 yılına kadar aralıksız üretim yaptı, Türkiye’nin çok büyük bir ihtiyacını bu fabrikalarımız karşıladı. 1981 yılında Balıkesir’de bir fabrika daha inşa edildi. Fabrikanın kuruluş maliyeti 198 milyon dolardı. İzmit ve Balıkesir fabrikaları yerli gazete ve kitap kâğıdı üretiyordu. 1997 yılında her iki fabrika da özelleştirme kapsamına alındı. Balıkesir fabrikası 2003 yılında Albayraklar‘a satıldı. Satış fiyatı yalnızca 1,1 milyon dolar idi.
ALBAYRAKLAR’A ÖZEL YASA
Ardından Danıştay 13. Dairesi söz konusu satışı iptal etti… Albayraklar’ın itirazları sonrasında 5 defa daha aynı karar alındı, “Balıkesir SEKA Kâğıt Fabrikası bu rakamlara özelleştirilemez. Kamuya iade edilmelidir” denildi. Albayraklar fabrikayı iâde etmedi. Aradan tam 9 yıl geçti, AKP hükümeti yasal bir düzenleme yaptı ve “Özelleştirme ihaleleri konusunda yargının verdiği kararlarda, son sözü bakanlar kurulunun söylemesi” kabul edildi. Bakanlar Kurulu, Balıkesir SEKA Kâğıt Fabrikası’nı böylece Albayraklar’a kesin bir şekilde vermiş oldu. Ardından fabrika kapatıldı. 2018 yılında yeniden üretime başlayacağı duyuruldu ise de, üretim hâlâ başlamadı…
Neticede bugün Türkiye, yılın ilk 6 ayında ithal ettiği 96 milyon 902 bin kilogram kâğıt için 55 milyon dolarlık ödeme yaparken, bunun 21,8 milyon dolarlık bölümünü Rusya‘dan gerçekleştirdi. 6 ayda Rusya’dan ithal edilen gazete kâğıdı 38 milyon kilogramı aştı.
Yani stratejik ürün olan kağıt fabrikalarını teknolojik olarak geliştirecekleri yerde yok pahasına sattılar, şimdi diyorlar ki, “300 bin ton kapasiteyle tekrar başlayacağız”; bu kapasite ülke ihtiyacının %15’ini karşılar, gerisi yine ithal..
Aynı hata mı desem, aynı hainlikler mi desem bilmiyorum; ama şeker fabrikalarına da aynı metodu uygulayacaklar. Yani yok pahasına satılan şeker fabrikaları, yüksek bedelle tekrar kamulaştırılmak zorunda kalınacak.
Hüseyin Göktürk TURAN