GARİPLER
GARİPLER
Kirleri yüzlerinde birikmiş temiz giyimli insanlar,
Vakitlice çıktılar kar tutmuş dağlara.
Kelimelerin seslerini kısarak konuşurlardı,
Kitapların öğünü olan harfleri lokma lokma verirlerdi ağızlarına,
Dudaklarında serçe pırıltıları…
Duruyorlardı koca dağa karşı garipler,
Dağ! Hey dağ…
Heybeti kelam susturan
Ya dağlama bağırdan
Ya da kov bizi bu diyardan.
Kuşaklarını bellerine bağlamışlardı.
Yılankavi sokakların arasında yemler
Ilık soğuğa karşı burada,
Gül dikenine.
Yüreklerinden çıkarmışlardı kör bıçakları,
Sıtmaya tutuldular dağ eteklerinde.
Bayat yerlerdi öğünlerini adamlar,
Taze konuşmak için…
Damarları pas tutmuş adamların,
Düş kırıkları dağıldı vakit siyahı saçlarına.
Acıya dayanıklıydı vücutları,
Acıyı duyardı kulakları,
Acıyla çoğalan umutları vardı.
Yürüyorlardı koca dağa karşı garipler.
Dağ! Hey dağ…
Heybetiyle sükûtun ipliklerini çözen dağ,
Ya dağlama bağırdan,
Ya da kov bizi bu diyardan.
Fatmanur BULUT