İŞBİRLİKÇİLİĞİN ZİLLETİ VE DİRENMENİN İZZETİ
Afgan Millî Direniş güçlerinden Taliban mücahidlerinin sözcüsü Zebihullah Mücahid, yerel bir kanala Afganistan’da devam eden sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.
Afganistan merkezli Şemşad TV adlı kanala konuşan Mücahid, Haçlı terörist Amerika ile devam eden görüşme sürecine de değindi.
Zebihullah Mücahid’in açıklamalarının bazı başlıkları şöyle:
– Mücahid, Haçlı Amerika ile sadece yabancı güçlerin Afganistan’dan çekilmesi konusunun görüşüldüğünü, Afganistan’ın iç işlerine dair herhangi bir meselenin konuşulmayacağını belirtti. Zebihullah Mücahid, ABD’nin Afganistan’ın iç işlerine dair bir gündem açmasına izin verilmeyeceğini vurguladı.
– Mücahid, Afganların kendi aralarındaki problemlerin diyalogla çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Taliban sözcüsü, işbirlikçi Kâbil hükümetinin Amerikan çıkarlarına hizmet için oluşturulduğunu, Taliban’ın hükümeti bir muhalif ses olarak kabul etmediğini ve bu sebeple Kâbil hükümetiyle görüşülmeyeceğini vurguladı. (İşbirlikçi AKP yönetimi de Afganistan’ı işgâl eden Haçlı Amerika ile birlikte Kâbil işbirlikçilerine destek olmaya devam ederken, diğer yandan da Müslüman Anadolu ahalisinde de Amerika’ya karşıymış havası oluşturmaya çalışıyor. AKP’nin, Haçlı Amerika’ya desteği Afganistan özeline dair bir istisna da olmayıp, Amerika ve diğer Haçlılar dünyanın neresinde bir Müslüman toprağını işgâl ve yağmaya yönelseler –ki bunu terörle mücadele, demokrasi ve özgürlük götüme adı altında perdeliyorlar–, AKP’yi Haçlı işgâlcilere, katil ve teröristlere destek olurken görüyoruz. Irak, Afganistan, Suriye, Libya ve Afrika’daki Müslümanların yaşadığı diğer bütün Haçlı operasyonlarında, Haçlılar hangi taraftaysa, AKP’nin de o tarafta, vatanlarını Haçlı işgâlci ve yerli işbirlikçilerinden krutarmak için mücadele eden millî direniş örgütlerine karşı Haçlılara destek olduklarını, bu millî direniş örgütlerine karşı Haçlıların ağzıyla, “terörist” dediklerine şahit olmaktayız.)
– Afgan Millî Direniş güçlerinden Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid, “Son 18 yıldır Afganistan’ın müdafaası ve özgürlüğü için savaştığı için Taliban’ın bir kurtarıcı olarak geri döneceğini” öne belirtti.
(Afganistan özelinden yola çıkarak; bugün Amerika Afganistan’dan çekilmeyi konuşuyor. Yarın da çekilecek ve orada millî direniş gücü Afganistan yönetimi ele alacak. Bu durumda AKP ve onların sayesinde Türkiye, Haçlı işbirlikçiliği yapmanın utancını yaşamayacak mı? Taliban karşısında ne diyecekler? Afganistan’da şu ân AKP’nin “terörist” muamelesi yaptığı Taliban meşru hükümet olarak kabul edilince, AKP yönetimi Afganistan’la ne tür bir ilişki geliştirecek?
İşte, Suriye’deki durum ortada…
Benzer şeyler Libya ve Afrika’daki diğer ülkeler için de geçerli.
Düne kadar, “Biz emperyalizme karşı millî mücadele verirken kardeş dediğimiz Araplar bizi arkadan vurdu!” derken, şimdiden sonra aynı şeyi bu kardeşlerimiz bizim için söylemeyecek mi? Haçlılara karşı direnen millî direniş hareketlerine, Haçlı ağzıyla terörist demek de ne oluyor? Aynı propaganda dünde Anadolu’daki direniş için yapılmıyor muydu ve bundan sonra da yapılmayacak mı zannediliyor?
Gerçek bir anti-emperyalist tavır, bütün millî direniş hareketlerini kardeş kabul ederek ortaya konabilir.
Biz bu topraklarda, “sözde” anti-emperyalizmleri ilk defa görmüyoruz. Halkın teslim olmama hissiyatına karşı gelemeyince, –halkla beraber gözükmek mecburiyetinden– önce halkla beraber emperyalistlere karşı koyar, döğüşür gibi yapıp, sonra kontrolü ele alınca emperyalistlerle anlaşmaya gidenlerin oyununu –bu oyunun aktörleri birbirine zıt ideolojilerden gözükseler de– ilk defa seyrediyor değiliz.
Şiarımız, Büyük Doğu Mimarı’nın bize talim ettiği şu ölçüdür:
“Yarım oluşlar, tüm oluşları engeller!”
Hüküm, “Ben fikir ve aksiyon adamıyım!” diyen İBDA Mimarı şehid Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun:
“Ya tam olmak, ya hiç!”
Ahmet ÖLÇÜLÜ