MARAŞ BELEDİYESİ’NDE SKANDAL İSTİFA VE…

MARAŞ BELEDİYESİ’NDE SKANDAL İSTİFA VE…

Adımlar Maraş olarak seçimden önce Mahir Ünal-Celalettin Güvenç arasında yaşanan hadiseye dair yapmış olduğumuz haberden dolayı büyük teveccüh gösterilmişti.

/maras-mahir-unal-celalettinc-guvenc-kavgasiyla-calkalaniyor/

Bu haberden sonra irtibata geçerek müsait zamanda buluşup konuşma kararı aldığımız bir grup arkadaşla yaptığımız sohbetin notlarını sizlerle paylaşıyoruz. Bu sohbetleri devam ettirme kararı aldık. Bu sohbet notlarını paylaşmaya devam etmeyi umuyorum.

– (KASKİ) -Kahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İşleri- Genel Müdürü Doç. Özgür Özdemir istifa etmiş.

-Niye etmesin ki?

-Nasıl yani?

-Şimdi, Mahir Ünal Ankara’dan çıkıp geliyor, Maraş’ta geziyor. İlçelere gidiyor. Ekinözü’nde kanalizasyon problemi şikâyetine muhatap oluyor. O da bu şikâyet üzerine yetkilileri fırçalıyor. Bu da bütün medyaya yansıdı.

-Yani öyle gizli saklı değil de açıktan fırçalıyor koca adamları öyle mi?

-Fırçaladığı adam doçent… Hem zaten daha yeni işbaşına gelmişler.

-Hem yeni gelmişler, hem gelmişler de ne olmuş. Kasada iş yapacak tek kuruş para yok. Belediye maaşları ödemekte zorlanıyor. Sen bu adamlara iş yapmaları için parası olan bir belediye teslim etmemişsin ki sonra da çıkıp fırça atıyorsun.

-Özgür Müdür Kayseri’ye gitmiş diyorlar.

-Oradan nasıl bir söz verildiyse… “Siyasiler işine karışmayacak!” diye.

-Mahir Ünal Maraş’a ne zaman gelse bir çalkalanma oluyor.

-Ünal’ın partideki görevinden alınacağına dair söylentilere ne dersin?

-AKP’deki sorun, kötü gidişteki mesuliyetin faturası bazı şahsılara kesilerek çözülecek sorunlardan değil. Sorun, şahsî hatalardan, insan olmanın getirdiği eksikliklerden kaynaklanan bir problem değil. Yani Ünal gitsin falan gelsin… Gitse ne olacak, gelse ne olacak. Mesele şu, AK Parti ne için var?

-Temelde bir varoluş problemi saklı diyorsun.

-Evet, varoluş problemi, beka sorunu. Bu soruna sistem çapında cevap veremedikleri hâlde ülke yönetmeye, ülkenin beka sorunu çözmeye talip oldular ve bu hâlleriyle işleri düzeltmek değil daha da berbat edecekleri söylendiği hâlde dinlemediler. Kumandan konferansında söylemişti: “İçeri girdin, ne yapacaksın.” Ne yapacağını bilmiyorsun ki. İlk zamanlar işler zahirde iyi gider gibi oldu. İyi gitmiyor da hani krizden sonra, kim gelse zaten o krizden sonra, o kriz şartlarına göre daha iyi görünecekti. Şimdi ülkenin ve dünyanın 500 yıldır birikmiş meselelerine çözüm getirilmesi gereken bir kavşakta, bu virajı atlatacak hiçbir donanıma sahip değilken, bu viraj ancak devrimci bir anlayışla atlatılabilecekken…

-AKP devrimci değil mi? Kemalizm’i devirmedi mi?

-Kemalizm’i devirdi mi yoksa zaten devrilmiş olan Kemalizm üzerine geçip fatihlik pozu mu verdi? Hani bahsimizi Mahir Ünal’la açtık ya, ondan devam edelim. Yıllar öncesinden verdiği bir röportaj var, diyor ki, “Biz müslümanları rejime entegre ettik.” Yani, adam bununla övünüyor. Kemalizm’i devirmek mi yoksa Müslümanları rejime entegre etmek mi? Hem Kemalizm’i devireceksin, hem de Müslümanları rejime entegre edeceksin… Ülke ve dünyanın 500 yıldır beklediği çözüm devrindeyiz. Zamanın ruhunu anlayamayan, zaman ölçüsü tutturamayan insanlar. Temelde zaman ölçüsü olmayan insanın iş ölçüsü de olmaz. Doğru düşünce olmadan, doğru düşünce faaliyeti olmaz. Gösterilebilecek başarılar da tesadüfî veya düpedüz asliyle “felix culpa” mahiyetinde olup, işte medya vs. yoluyla başarı gibi takdimi yapılan cinstendir.

-Medya demişken, medya Hayrettin başkandan şikâyetçi…

-Reklâmları kestiği, yani medyanın para musluğunu kapattığı içindir.

-Başkan, har vurup haran savurma döneminin bittiğini göstermekte kararlı. Bu kararlılığı sadece dışa karşı da değil, aynı zamanda kendi şahsî hayatı, yaşantısı ile de gösteriyor diyorlar.

-Evet, gayet mütevazı bir yaşantı… Bu da onun şahsı adına bir artı puan.

 -Ama bu durum yiyicilerin hiç hoşuna gitmeyecek. Aleyhinde çok şeyler söylenecek.

-Zaten belediyede yaptığı kadro değişiklikleri, tasarruf tedbirleri vs. ilgili olarak, “CHP gelse ancak bu kadar olurdu!” deniyor.

-İstifa işi ne olmuştu?

-Sadece Hayrettin Bey değil, Kayseri Belediye Başkanı da… Çıkmış demişler ki, “Kasada para yok, bu şartlarda belediye yönetilemez. Beni affedin!” Tabiî Erdoğan ikna etmiş ama denilene göre bizim başkan, “benden en az bir sene bir icraat yapmamı beklemeyin!” diyerek durumun vahametini ortaya koymuş.

-Erdoğan’ın Fatih’in elini sıkmaması tesadüf değil yani. (Sabık Maraş Büyükşehir Belediye Başkanı Mahmet Fatih Erkoç. 15 Temmuz kutlamaları için İstanbul’da havaalanında Erdoğan’ı karşılarken, Erdoğan herkesin elini sıkıyor, sıra Fatih’e gelince Fatih elini uzatıyor ama Erdoğan Fatih’i atlayıp ondan sonraki şahsın elini sıkmaya devam ediyor.)

-Görüntüler her türlü yoruma açık. Ama o tablo her halükârda Fatih’in aleyhine. Haklı spekülasyonların doğmasına da sebep olacak netlikte.

Adımlar Maraş – A. Bâki AYTEMİZ

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d