MISIR’DA YOLSUZLUK İSYANI
Mısır’da Sisi karşıtı gösterilerde yüzbinler sokağa dökülürken, gösterilerin fitilini Sisi rejiminin yolsuzluklarının ortaya dökülmesi ateşledi.
Çeşitli illere yayılan gösterilerde, “Özgürlük, adalet, Sisi artık yeter” sloganları atılıp Sisi’nin posterleri yakıldı.
İşin dikkate değer yanı, gösterilerin fitilini Muhammed Ali adlı eski bir müteahhidin ifşa ettiği yolsuzluklar olması… Mısırlı iş adamı Muhammed Ali, Sisi ve generallerinin kendisine verdikleri ihalelerle yolsuzluk yaptıklarını belirterek Mısırlıları, Sisi rejimine karşı sokağa çıkmaya davet etmişti. Eski müteahhitin konuşmaları tesirli oluyor çünkü o hortumlama sistemi içinde bir zamanlar bizzat kendisinin de yer aldığını, milletin malını nasıl hep beraber hortumladıklarını anlatması Mısırlılar nazarında samimi bulunuyor.
Yer Mısır, konu da ihaleler yoluyla yolsuzluk olunca, konunun tarihi perspektifi ve bugünkü yolsuzluk rejimlerine örnek teşkil edici yanı göz ardı edilemez.
Şöyle, Kavalalı Mehmet Ali Paşa dönemi Mısır’ına bir gidelim…
Malûm, Kavalalı Osmanlı’nın paşasıdır ama Osmanlı’ya kafa tutmuş ve Osmanlı, Kavalalı’nın şerrinden kurtulmak için Haçlı düşmandan yardım istemek mecburiyetinde bile kalmıştır.
Kavalalı, münbit Mısır arazisinden gelen zenginlikle gücüne güç katmıştır. Diğer yandan, bir özelliği de Mısır’ı imar etmesi diye bilinir.
Bir idarecinin devlet hazinesini doğrudan kendi şahsi kesesine aktarması mutlak otorite değilse mümkün değildir. Bu durumda Kavalalı, imar faaliyetlerini, devlet malını hortumlamanın vasıtası olarak kullanmıştır. Gerçekleştirdiği büyük imar faaliyetleri, kendi zamanının çılgın projeleriyle, yaptırdığı saraylarla hazineyi yandaş müteahhitlerle beraber yağmalamanın yolunu bulmuştur.
Yolsuzluk ve hortumlamanın yandaşlarla beraber yapılması, aklımıza zamanında “Yeşil” adıyla bilinen kontrgerilla unsurunun, muhatabının gayrı meşru yoldan elde ettiği parayı kendisiyle paylaşması için tehdit ederken söylediği, “yalnız yersen kustururlar!” sözü geliyor. O zaman Yeşil’in gizli dinlemeye takılan ve kamuoyuna sızan bu konuşma kayıtları bayağı konuşulmuştu. Yolsuzlukların, hortumlamanın, hukuksuzluğun bu kadar ayyuka çıkmasına paralel devletin bağırsaklarını temizleme denilen operasyonlara da şahit olduk.
Tarih değişiyor ama usûl değişmiyor.
Devleti yönetenler, üst kademelerde görev alanlar, devlet malını hortumlamaya niyet ettiklerinde kendilerine uygun suç ortakları buluyor. Bunlar da umumiyetle müteahhitler-işadamları ve yer altı âleminden gayrı meşru unsurlar oluyor.
Herkes biliyor ki, devlet malı, haram mal yalnız yenmez, kustururlar. Ortada bir şirket daima vardır. Firavun’un yanında Haman, Belam ve Karun’un olması gibi.
Mısır’daki hadiseler, Muhammed Ali adlı eski “Karun”un konuşmasıyla patlıyor. Ali, İspanya’ya sığınmış ve bir zamanlar kendisinin de ortak olduğu yolsuzluk hikâyelerini anlatıyor, Mısır’ın çılgın projelerinin iç yüzünü ortaya döküyor. Muhammed Ali’lerin konuşma ihtimali veya Yeşil örneğinde olduğu gibi konuşulanların gizlice kaydedilmesi her zaman büyük tehlike.
Sisi ise, kendisine yönetilen eleştiriler karşısında, pişkinliği elden bırakmadan, “Mısır’da saraylar sadece Muhammed Ali için mi?” diyerek, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya atıf yapıyor. Bir de bu yolsuzluk iddialarının dış güçlerin oyunu olduğu, Sisi tam Akdeniz’de doğalgaz için düğmeye basacakken dış güçlerin ülkeyi karıştırdığı da söylenenler arasında…
Ahmet ÖLÇÜLÜ