“YENİ JENARASYON”UN ADIMLARI

“YENİ JENARASYON”UN ADIMLARI

Önce Fransa’da “Sarı yelekliler” hareketi ilebaşlayan kapitalizme karşı (aslında kapitalizm demek sınırlamak olur) insanın onurluve insanca yaşayabileceği bir düzen aramak gayesiyle dünyanın çeşitliyerlerinde (Fransa, Şili, Lübnan, İran, Irak, Hindistan vs.) sokaklara dökülen,her görüşten vicdan sahibi insanlar.

Dünya nüfusunun yüzde 1’i servetin yüzde 80’inigasp ederken, dünya nüfusunun üçte biri açlıktan kırılırken, “büyük güçler”vekâlet savaşlarıyla 3. dünya ülkelerini birbirlerine kırdırarak “nüfûzbölgeleri”ni genişletmek ve pekiştirmek istediler, istemeye  devam edecekler.

İsrail’in, daha özelde Siyonizm’in (Şeytan’ın)dünya hâkimiyeti için çalışan ABD-Britanya ve Koalisyon Ortakları’nın BüyükDoğu coğrafyasını işgal savaşları, vekâlet savaşları ve kiralık katilşirketlerinin (Blackwater, Wagner vb.) özel birlikleriyle yürüttükleri iç savaşlarve bölge-dışı büyük güçlerin de belki yakında bilfiîl müdahil olma olasılığınıtaşıyan bir büyük savaş… Zaman içinde dünyanın başka bölgelerine desıçrayabilecek bir büyük savaş… Sırasıyla, merkez Ortadoğu, Büyük Ortadoğu ve Uzakdoğu…

Afrika kıtasında baş kaldıracak Kaddafi gibiliderler ayak oyunlarıyla devrildi, Latin Amerika’da Chavez zehirlendi, Maduroher ân gidebilir, Morales gitti. Emperyalizm Uzakdoğuya yelken açmadan öncemerkez Ortadoğu’yu bitirmekte kararlı. Belki son İran gerilimi hem bölgeülkeleri hem de halkları için önemli bir sınav olacaktır.

Dar gelirli halklar açısından bakıldığındabırakın yenilgiyle biten bir savaşı, “zafer”le biten savaşlarda da kazananhalklar değil, istismarcı hâkim ve yönetici sınıflardır. Halkları savaşlardaasıl kıran “düşmanlar” değil, onları cepheye gönderip kendileri arkada kalanhâkim ve yönetici sınıflardır. Geçenlerde sosyal medyaya düşmüş bir resim herşeyi yalın bir şekilde ortaya koyuyordu; “Balkan Savaşından İstanbul’a dönenbir Türk askeri” her tarafı hırpanî ve çevresinde İstanbul’daki mutlu azınlık.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun eserlerinde dezikrettği ve en son 29 Kasım 2014 tarihli Konferansında hatırlattığı birFransız öğrenci liderinden aktardığı söz var; “Biz mevcuda inanmıyoruz. Memnunda değiliz mevcuttan. Eğer bize derseniz ki, yerine ne koyalım? Onu da bizbilmiyoruz. Onu bulmak da, yönetici olarak sizin göreviniz.”

Kısaca iş dönüp dolaştı, insanlara umut vadeden ve onları yabancılaşmaya karşı koruyacak yeni bir düşünce ve eylem birliğiyle ufukta görünmeye başladı. Şimdilik fikrî anlamda geriden gelse de, eylem birliği anlamında bu birliktelik, fikrî birliğimize de zenginlik katıp “UMUT”u, “insan” temelli ve bütün insanlığa hitâb eden bir sistemde -ki biz kısaca İBDA ve “İslam’a Muhatap Anlayış” diyoruz- kendisini bulacaktır.

Hüseyin Göktürk TURAN

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: