MAVİ MARMARA DAVASI VESİLESİYLE; “DEVLET” VE BAŞYÜCELİK!

MAVİ MARMARA DAVASI VESİLESİYLE; “DEVLET” VE BAŞYÜCELİK!

Mavi Marmara Davası…  Filistinlilere yardım götüren ve ambargoyu delme amaçlı sivil direniş olarak tarihe geçen Mavi Marmara Gemisi olayı… Hepimiz biliyoruz; hadise ne için, nasıl başladı, nasıl bitti, dönemin başbakanı günümüzün cumhurbaşkanı bu hadisenin siyasi rantını nasıl kullandı, sonunda nasıl inkâr etti ve mağdurlarını nasıl ortada bıraktı.

Devlet, mağdur olan/öldürülen vatandaşının hakkını aramak için var…

Aramıyorsa?

Kur’ân’daki kısastan bahsetmeyelim. Onu biliyorsunuz; dişe diş, göze göz… Bu hakkın talep etme yada vazgeçme hakkını, hakkın sahibine bırakmıştır. Talep ederse, devlet bu hakkı talep edene vermek zorunda… Vermez ise ortada devlet yok demektir.

Akla ve laik görüşlere dayalı sistemlerde hak aramayı ve hakkı elde etmek için gerekli “şiddet kullanma yetkisi”ni toplumsal sözleşme ile devlete bırakır insanlar…  Hakkı çiğnenen, elinden alınan fert, devletten şiddet kullanma yetkisini hukukî yoldan talep eder ve hakkının iadesini ya da tazmini ister. Devlet ise kurduğu mahkemeler yolu ile tescil edilen vatandaşın hakkını, elindeki siyasî ve silahlı gücü ile hakkı gasbedilen vatandaşına iâde eder…

proxyMavi Marmara davası… Gazze’ye insanı yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıyı gerçekleştirerek 10 vatandaşımızın ölümüne, 490 vatandaşımızın da yaralanmasına neden oldukları gerekçesi ile dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levvi hakkında açılan davanın 21. duruşması yapıldı. Mağdur yakınları, davaya müdahil olanlar ve vekilleri İktidar sahiplerinin İsrail ile yaptığı anlaşmanın anayasaya aykırı olduğundan bahisle mahkemeden anlaşmanın iptali için Anayasa Mahkemesine gidilmesini talep ettiler.

Müşteki avukatları Selçuk Kar; “Bu anlaşma ile hak arama hürriyeti ihlâl edilmektedir. Yaşam hakkı, işkence görmeme hakkı gibi temel insan hakları normlarını çiğneyen bu anlaşmanın yok sayılarak davaya devam edilmesini istiyoruz” diye açıklayarak talepte bulundu.

Avukat Sönmez ise “Dava düşmemeli, düşmeyecek, düşemez. Zira en önemli sebep bugün, bu mahkemede konuşuldu. Türkiye-İsrail arasında yapılan bu anlaşmanın içeriği af kanunu niteliğindedir. Bu ülkede İsrailli katillere kimse af çıkaramaz. Af çıkarmanın koşulları var. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre 5’te 3 oylamayla, 330’la alınması gereken bir karardı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kararı 206 oyla aldı. Yani geçersiz bir anlaşma var. Hukuka aykırı olmakla beraber Anayasaya aykırı, geçersiz bir anlaşma var. Bu mahkemenin bunu bu şekilde geçirmesi demek; 20 milyon doları, 40 milyon dolar olarak bir Türk işadamından alıp veren İsrail, Türkiye’yi belki de milyarlarca dolar ödemek zorunda bırakabilir. Ben bu mahkeme heyetinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, Türkiye’yi sayısız davada mahkûm edecek ve milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda bırakacak bir karara imza atabileceğini düşünmüyorum.” dedi.

Devleti yöneten Beştepe Hükümeti İsrail ile yaptığı anlaşma ile vatandaşının hakkının mahkemece tespiti engellemiştir. İktidar, yaptığı anlaşma ile işin cezaî boyutunu ortadan kaldırmış, sadece İsrail’in tazminat değil de bir lütuf olarak belirlediği miktar üzerinden tazmini kabul etmiştir…

Uğradığı tecavüzün tazminini para ile alan mağdur, para karşılığı ikinci tecavüze hazır hâle gelir ki, devamında iş mağduriyetten çıkar mesleğe dönüşür.

Mesleğin adını söylememe gerek var mı?

Peki, siyasi iktidarın yaptığı anlaşma ile vatandaşın hakkı ortadan kalktı mı?

Hayır, hak bâki!

Mevcut sistem içerisinde hakkın temini hukuki yoldan tıkanırsa ne olur? Hukuki yoldan hakkın temini engellenen vatandaşın önünde iki yol mevcut;

Ya hakkın verilmeyişine rıza gösterecek, yada sistem dışına çıkarak meşru müdafa / ihkak-ı hakka yönelecek.

Yani devlete devretmiş olduğu şiddet kullanma yetkisini bizzat kullanarak hakkını tesis edecek.

Siyasi iktidarın anlamadığı husus şudur;

Millet, önüne gelen belgeyi seçim mührü ile tasdikleyen noter makâmı değildir. Hak adına kullanması için yetkileri iktidara devredendir. Hukuk/Hak adına yetkileri/iktidarı kullanmayan iktidar sahipleri de meşru değildir.

Genel uygulamalara baktığımızda siyasi irade karşısında mahkeme hâkimin yapacağı bir şey yok. Siyasi iradenin almış olduğu kararı uygulayacak, uygulamadığı takdirde haberlerden de izlediğimiz gibi eline kelepçe takılarak duruşma salonundan cezaevine götürülme gibi tehdit ile baskı altında. Bu nedenle duruşma salonunda hâkime yönelik bağırma, çağırma eleştireler bir anlam ifâde etmiyor. Tepkinin bu anlaşmayı imzalayan siyasi iradeye yani Beştepe’ye yöneltilmesi gerekiyor.

Mavi Marmara gemisinden mülhem, mavi otobüslerin Beştepe sarayına sefer düzenlemesi “benim hakkıma sahip çıkman gerekirken şerefimi ayaklar altına alıp nasıl onu paraya tahvil edersin!” diye sorması gerekir.  Bu aynı zamanda kendi şerefinin hesabını sormanın yanında, devletin de şerefini korumaktır.

Gösterdiği refleks açısından, İsrail niçin mi devlet? Esir alınan bir askeri için altı ay Lübnan’ı bombalarla dümdüz ettiği için! Niçin mi İran devlet? Karasularını ihlâl eden ABD askerlerinin başına çuval geçirerek dünyaya teşhir ettiği için! Niçin mi Rusya devlet? Kendisi ve öldürülen pilotun eşinin Türkiye’nin vereceği milyonlarca liralık tazminatı reddettiği ve bedelini anında reflex göstererek ödettiği için! Niçin mi Fransa devlet? Şehrindeki konseri patlatan İslam Devleti’ne ânında uçaklar gönderdiği için. Niçin mi İD devlet? İşgal edilen topraklarının bedelini bizzat işgalcilerin şehirlerini patlatarak sorabildiği için!

Bütün bu “devlet refleksleri”ne karşın biz, niçin mi ısrarla Başyücelik Devleti ve Başyüce Mirzabeyoğlu’nu istiyoruz?

Herkes için ADALET’i isteyen ve bunun nasıl mümkün olabileceğini net bir şekilde ortaya koyduğu için…

Hâsılı 700 yıl öncesinden Diriliş Ertuğrul’u aramaya gerek yok ki…

Altmış küsûr eseri ve 40 yıldır sürdürdüğü taviz vermez mücadelesi ile capcanlı karşımızdadır.

Av. Mehmet TIĞLI

İlk Yayın Tarihi: 4 ARALIK 2016

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: