DEVLET VE SİYASET – PRATİKTEN TEORİYE – ABD SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE’YE YANSIMALARI
ABD seçimlerinde Türkiye bir kez daha ikiye bölündü. Gördük ki, Amerikancılık kanlara işlemiş ve Bidencilik veya Trumpçılık şeklinde ortaya dökülüyor. Her iki taraf da, kendilerine kulak verirseniz, Trump veya Biden’ın iktidara gelmesini Türkiye’nin menfaatleri için savunduklarını söylüyorlar.
Özellikle AKP yandaşları Trump’ın kazanmasını isterlerken, Biden’ın kazanmasına sevinenleri Amerikan işbirlikçiliği ve Türkiye düşmanlığıyla suçluyorlar.
Amerika’da Biden veya Trump’ın kazanması, Amerika’yı Amerika olmaktan çıkarmayacağına göre, bunlardan birinden birinin kazanmasına bu denli angaje olmak, bu denli içerideki politikanın aleti kılacak bir dil kullanmak; kimden yaya ve kime karşı olunursa olunsun, esas tehlikeli ve işbirlikçi olanlar bunlardır. İnsan ancak taraflardan birinden birine hayatî derecede angaje olduğunda, karşı tarafın seçilmesini isteyenleri sınırsız bir şekilde işbirlikçilikle suçlayabilir.
Dış politikada en başta bu denli angaje olmak veya düşmanı şeytanlaştırmak yanlış. Bu saiklerler yönelilen toptancı bakış açısı yanlış.
Karşıdakini şeytanlaştırmak ne kadar yanlışsa, bu denli angaje olmak ve kendi angaje oluşunu görmeden, kendisine gözleri kör olup, kendi angaje olduğuna angaje olmadı diye karşıdakine saldırmak kabul edilemez.
Evet, Biden’in kazanmasını isteyenler arasında Türkiye düşmanları ve Amerikan işbirlikçileri yok değil. Evet, Trump’ın kaybetmesine AKP den dolayı sevinenler yok değil ama bu onları Türkiye düşmanı diye damgalamaya yetmez.
Zira AKP Türkiye demek değil.
Farklı bir bakış açısıyla nazar edilirse şayet, AKP’nin Türkiye dostu olduğunu kim söyleyebilir ki?
İnsanlar farklı saiklerle farklı tercihlerde bulunabilirler.
İnsan Trump’ı isteyebilir, Biden’ı isteyebilir. Bu isteğin de farklı sebepleri olabilir. Bunlar tek başına gösterge olmaz.
Diğer yandan, bu angaje olma hâlinin zıddı da şeytanlaştırma.
Saddam’ı, Esad’ı, Kaddafi’yi şunu veya bunu diktatör, darbeci vs diye şeytanlaştıran AKP yönetimi, şimdi Sisi ile, Esad ile görüşme masasına oturma mecburiyeti karşısında kalmış bulunuyor. Haçlı Batılı teröristleri katil, cani diye damgalayıp, “onlarla ne görüşeceğim, ellerini sıkmam!” diyemeyenler, iş bu taraf gelince keskinleşiveriyor.
Bu şeytanlaştırmayı güya İslâmî bir hassasiyetle yaptıklarını ileri sürüyorlar aynı zamanda. Ama, Allah Resûlü, düşman da olsa karşıdakine hakaret etmemek gerektiğini söylemiyor mu? Yani bunların İslâmî hassasiyetleri Allah Resûlü’nden daha mı fazla?
AKP siyaset yapacağım, başarılı olacağım diye çok ucuz yollara başvuruyor ve bu ucuzluk sadece siyasetin değil ülkedeki her şeyin mücerret kalitesinin düşmesine sebep olurken, bu ucuzlatıcı taktik kısa vadede AKP’nin işine yarıyor gibi gözükse de uzun vadede AKP de dahil tüm milletin aleyhine oluyor. Bu ülkede mücerret insanî keyfiyetin seviyesinin düşmesinden ancak bu milletin düşmanları sevinir, istifade eder, bu durum uzun vadede düşmanların işne yarar.
Bize gelince…
Biz Trump’ın seçilmesinin Türkiye açısından daha faydalı olacağı kanaatindeydik. Olur veya olmaz; bilemiyoruz. Mesele o gelirse şu olur, bu gelirse, bu. Yani biz karşı tarafa angaje olmuş değiliz ve kim gelirse gelsin biz kendi oyunumuzu oynamaya devam ederiz. Satrancın bütününe hâkim olan içn, karşı tarafın hangi hamleyi yapacağının pek bir önemi yoktur; şu hamleyi yaparsa, şöyle karşılık verirsin, bu hamleyi yaparsa, böyle.
Ama bu tartışmalar içinde kimlerin ne kadar nereye angaje olduğunu bir kez daha gördük.
Not: Bu satırları yazarken Erdoğan’ın Trump’ı tebrik eden açıklaması haberi geldi. Erdoğan Biden’ı tebrik ederken şunları söylüyordu:
“Sayın seçilmiş Başkan!
Türkiye-ABD ilişkileri köklü temellere dayanan stratejik bir nitelik taşımaktadır. Günümüzde küresel ve bölgesel düzeyde karşılaştığımız sınamalar, ortak çıkarlar ve değerlere dayalı bu ilişkilerimizi daha da geliştirmemizi ve güçlendirmemizi gerekli kılmaktadır. Önümüzdeki dönemde ABD Yönetimiyle bu doğrultuda yakın çalışma hususundaki kararlılığımızı tekrarlıyor, ülkelerimiz arasındaki güçlü işbirliği ve müttefiklik bağının bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de dünya barışına hayati katkılar sunmaya devam edeceğine inanıyorum. Seçim başarınızı tebrik ediyor, Amerika Birleşik Devletleri halkının barış ve refahı için en içten dileklerimi iletiyorum.”
A. Bâki AYTEMİZ