DİYALEKTİK DÜŞÜNCE VE VAİZLİK

DİYALEKTİK DÜŞÜNCE VE VAİZLİK

Şimdi arkadaşlar, nereden geldik buraya?

Biliyorsunuz benim kitap (Diyalektik Düşünce) pek tutulmadı. Ben de tabii olarak düşündüm, neden tutulmadı? Bir günah keçisi aradım.

Kitaba baktım, ele avuca geliyor, tutulabilirmiş aslında. Çevreye baktım: Oo herkes birtakım saçma sapan vaizlerin peşinde koşuyor. Adamlar herkesin söyleyeceği çok basit bir laf etseler bile gençler kendinden geçiyor. Adam, söyleyecek laf bulamamış, “Kudüs çok önemli bir şehirdir” demiş, herkes ekstaz. “Evlenmek iyi bir şeydir” demiş, millet perişan.

Ben tabii bu noktada kitaba başvurdum. Hiç böyle gençleri etkileyecek sözler söyleyebilmiş miyim diye. İlaç için bir tane yok. Kudüs’ün adı bile geçmemiş. Evlenmedir, boşanmadır, evlilikte kadının neresine kaç tane yumruk atmadır, sıfır. Bir İslamcının hayatına dair bu en önemli bilgileri ne yapmışım, ıskalamışım.

Bu gerçeği gördüğüm hâlde, nefsime toz kondurmadım. Vaize patladım. Açtım ağzımı yumdum gözümü. Kulaklarımı da tıkadım. Vay sen misin evlilik çok önemlidir diyen?

Arkadaşın biri güzel cevap vermiş ama: “Herhalde yani, evlilik çok önemlidir. İslam’da yeri vardır” falan diyor. Dut yemiş bülbüle dönüyor insan tabii. Evlilik önemsiz olur mu hiç?

Ama vaiz yine de hatalı: Evlilik önemlidir de, peki evlilikte en önemli şey nedir? Yatak odası takımıdır. Onu kız tarafı mı almalı, erkek tarafı mı? Vaizde cevabı yok.

Bakın gençler! Bu tür vaizler piyasada çok. Fıkhi bilgileri de maşallah derya. Islık çalmaktan kadınların hallerine kadar her konuda fetva verebiliyorlar. Bunların peşinden giderseniz, evliliğin önemine dair bazı şeyler öğrenebilirsiniz. Hatta ticarethanenizin duvarına Mescid-i Aksa zannıyla bir tane Kubbetüssahra resmi de asabilirsiniz. Ama Kudüs’ün önemiyle ilgili edilen cilalı laflar hayatınıza ne kadar uzak kalırsa, evliliğin hakikatine ilişkin duyduğunuz boyalı kelimeler de hayatınıza o kadar az değer.

Neden biliyor musunuz?

Bu tür vaizler size içinde yaşadığınız dünyayı bir masal formunda sunarlar. Türk dizileri gibi. Hayatın dışında. Hayata dair çözdüğü tek problem: Zengin yakışıklı patron, fakir güzel kızı nasıl ağına düşürür? Bu vaizlerin dünyası da öyle. Yaşadığınız dünyanın gerçeklerine yabancı; hayatın dışında bir fıkıh. Kurtuluş fikrine uzak. İslâm inkılâbına aykırı. Çözebildiği tek problem (onu da çözememiş ya): Oy vermek haram mıdır, helal midir? Ben vereyim fetvasını: Sağa verirsen helal, sola verirsen haram. Ortada durursan, tövbe estağfirullah.

Bu tür vaizler (ki onların bu örnekteki gibi sinsi sinsi İslam büyüklerine çamur atan; Osmanlı padişahlarını kafir, Suudi krallarını mümin gibi gösteren modellerine girmiyorum) imanınızı körletir. Sizi ucuz fıkıh bilgileriyle İslami mücadeleden soğutur, boynunuza geçen boyunduruğu size sevdirir, onunla yaşamaya alıştırır.

Benim kitap hiç okunmasa da olur. Ben zaten kitap yazmaya hevesli değilim. Çok yazdım bu yaşıma kadar. Yazdıklarım yele mi gitti, sele mi gitti ben de bilmiyorum. Belki de bana göründüğünden daha önemsiz şeylerdi, isabet oldu.

Fakat şundan emin olun ki, Üstad’ı anlamazsanız, Kumandan’ı anlamazsanız, bu tür saçma sapan adamların saçma sapan fetvalarının peşinden giderseniz, İslâm zannıyla karı kız muhabbeti yapar, vadenizi doldurursunuz ki, bu yol İslâm inkılâbına varmaz. Yanlış yoldasınız.

Selim Gürselgil

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: