İDEALİZMİN KAYBEDİLİŞİ – İSLÂMCILIKTAN MUHAFAZAKÂRLIĞA SÜRÜKLENİŞ

İDEALİZMİN KAYBEDİLİŞİ – İSLÂMCILIKTAN MUHAFAZAKÂRLIĞA SÜRÜKLENİŞ

Gençliğinde komünist olarak yola çıkan her 10 kişiden 9’u, orta yaşına geldiğinde idealizmini kaybediyor, sosyal demokrasiye çarkediyor. Gençliğinde İslâmcı olarak yola çıkan her 10 kişiden 9’u da orta yaşa geldiğinde idealizmini kaybediyor, muhafazakâr demokrasiye çarkediyor.

Bizde de böyle olmuştur. İdealizmini kaybeden kendini muhafazakâr olarak ifade eder olmuştur. Onun dilini benimsemiş, kavgasını omuzlamış, kendi dününü “hayalci”, bugününü “gerçekçi” görmeye başlamış, kendini onun bir neferi olarak parlatmak için gayrete girmiştir. Sorarsınız:

-Devrim diye bir şey vardı sahi ne oldu ona?

Cevabı hep aynıdır:

-Var. Elbette var. Yine var. Yavaş yavaş, azar azar, pek hafif değişmeler yoluyla oraya gidiyoruz.

Doğrusu şudur:

-Devrim yokmuş ya, bir hayalmiş devrim. Evrim varmış evrim. Evrilirsek devrime gideriz.

Ben geçmişte evrimcilerle tartışırken şöyle derdim:

-Ben evrime inanmam, devrime inanırım.

Bu, şu demektir:

-Evrimi kendisi için kılacak ânî ve yaratıcı bir devrim hamlesi olmadan bir evrim olduğundan söz edemeyiz. Bir maymun evrilerek insan olmaz. İnsan oluşuna dair hür bir sebep, yaratıcı bir hamle olduğu içindir ki, maymunun -varsa- insana doğru evrimine mânâ verilebilir.

Bir kaplan, kedinin azar azar, yavaş yavaş, pek hafif değişmeler yoluyla evriminden oluşmuş değildir. Belki tersi olmuştur. Zirâ evrim bir yönde ve daima olumlu biçimde cereyan etmez. Evrim bir çok yönde olur. Devrim, bunlardan birini alır, diğerlerini akamete uğratır.

Tabiatta olan bu hareketin tarihte de yeri vardır. Bir muhafazakârı şuraya koysan, uygun ortamı sağlasan, o yavaş yavaş, azar azar, pek hafif değişmeler yoluyla İslâmcılığa doğru evrilmez. İçinde İslamcılığa olduğu gibi ahlaksızlığa, yiyiciliğe, konformizme ilh. pek çok yöne doğru evrim hareketleri belirir. Gelecekten bir devrim eli uzanmadıkça bu evrimler kendi mânâsızlığı içinde sürer, başka yöne döner, başka başka mânâlara dağılır.

Kısacası, idealizm bir kez kaybedildi mi, onu realizmlerin hiçbir çeşidinin gelişmesinde bulamazsınız; isterseniz çeşitli realistik düşünceleri karıştırarak elde etmeye çalışın. İdealizm eğer varsa her şeye rağmen vardır, her şeyin içinde vardır, tek yönden değil, her yönden çıkıp gelir.

İçinde yaşadığımız düzen her türlü idealizmin düşmanıdır. Fakat geçmişinde idealizm olup sonra o yoldan çarkedenleri de pek sevdiği söylenemez. Onlara hep kuşkuyla yaklaşır. Arasına kolay kolay almaz. “Ayıplı arkadaşlarımız” olarak görür. Temiz çocukların davası olmak ister.

Buna rağmen, girilen bu yoldan kolay kolay dönüş olmaz. İdealizmini kaybedenler, onu yeniden kazanıncaya kadar, başkasının bacağıyla visale ermek isteyenler gibi, kaybettikleri idealizmlerinin realizmin içinde, onun tarafından gerçekleştirilecek bir şey olduğunu sanırlar.

Selim Gürselgil

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: