KÖPEK SKANDALI, SAĞLIK SKANDALI, 3000 AİLENİN SİSTEM SKANDALI BİR OLUP BİR GENCİN DAHA CANINA KIYILDI

Geçenlerde bir genç, mimar Lütfü Seray’ın Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde köpeği tarafından ısırıldıktan sonra kuduzdan öldüğü haberi gelmişti.

Lütfü Seray’ın ailesinin yaptığı açıklama bir dizi skandalı da ortaya çıkardı.

Öncelikle Lütfü Seray köpeği sahiplenmişti. Sahiplendirildiği köpek tarafından ısırıldıktan sonra kuduzdan ölümün gerçekleşmesi, itperestlerin “köpek sahiplenin” yaygarasına da cevap olur mu acaba?

Ailenin yaptığı açıklamadaki bir başka skandal da sağlık sistemi ile ilgiliydi. Bir kişi için helikopter gönderdik şovlarının ötesinde, Seray’a yapılan muamele bu ülkede sıradan vatandaşların değerinin olmadığını bir kez daha göz önüne serecek cinsten.

Seray’ın ailesinin yaptığı açıklamada hastane ihmalkârlıkla suçlandı. Hastanedeki tedavinin yetersiz olduğunu iddia eden aile, ölüme götüren sürecin ihmalden kaynaklandığını ifade etti.

Siverek ilçesinde köpeği tarafından ısırıldıktan sonra kuduz hastalığı belirtileri görülen genç mimar Lütfü Seray, Siverek Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış, hastanede kuduz teşhisi konulan genç mimar Seray, Gaziantep’e sevk edilmişti.

Gaziantep’te yaklaşık bir hafta tedavi gören Seray, doktorların tüm mücadelesine rağmen hayatını kaybetti. Lütfü Seray’ın cenazesi Siverek’te gözyaşları arasında toprağa verildi.

Kuduzdan hayatını kaybeden mimar Lütfü Seray’ın abisi Kenan Seray’ın açıklaması şu şekilde: “12 Haziran tarihinde kendi köpeği tarafından acı bir şekilde ısırılan sevgili kardeşimiz, kuduz virüsüne yenik düşerek hayatını kaybetmiştir. Kardeşimiz, sahiplendirmiş olduğu köpeği tarafından kolundan, boynundan ve alnından ısırılmıştır. Aynı gün hastaneye başvurarak kuduz aşısı yapılmış, ancak maalesef immunglobulin serumu uygulanmamıştır, bu da hastane tarafından yapılan ilk ihmalkârlık olmuştur. Ayrıca, köpek tarafından ısırılan bölgelerin gereken şekilde immunglobulin serumu, su ve sabunla yıkanmaması, hastane tarafından yapılan ikinci ihmalkârlıktır” dedi.

Seray, açıklamasının devamında “Sonrasında kardeşimiz, 4 doz kuduz aşısı almasına rağmen sağlık durumunun düzelmediğini hissederek farklı hastanelere tedavi olmak için başvurmuştur. Anlattığı semptomlar kuduz ile maalesef uyumlu olmasına rağmen, yeteri kadar detaylı tetkikler yapılmamış, kendisine sadece soğuk algınlığı teşhisi konup eve gönderilmiştir, bu da üçüncü büyük ve ölümcül ihmalkârlık olarak karşımıza çıkmıştır. Tüm bu ihmalkarlıkların sonucunda, kardeşimizin hayatını kurtarabilecek olan kritik tedavi zamanında yapılamamış ve hastane hataları nedeniyle acı bir kayıp yaşanmıştır. Devlet hastaneleri, zaman kaybına ve tedavi gecikmesine neden olarak kardeşimizin ölümüne sebebiyet vermiştir. Ancak, ihmalkarlıklar yalnızca hastane tarafında değil, diğer devlet kurumları tarafından da sergilenmiştir. Kopeğin karantinaya alınmaması ve gerekli testlerin yapılmaması, Belediye ekiplerinin ihmalkâr davranışları da tedavi ve surecinin anlaşılmasını geciktirmiştir. Biz, bu sürecin tüm detaylarını soruşturma dosyasında detaylandırarak savcılığa ileteceğiz.”

İtperestlik bir cana daha maloldu. Bu defa kurban, itperestlerin iğvasına kapılan genç bir kardeşimiz maalesef. Peki bu nereye kadar devam edecek? Şöyle etili ve yetkililerden bir kaçının, ailesinden, çoluk çocuğundan birilerinin itlerin keskin dişlerine teslim edilip kudurması mı beklenecek? Bizde malûm, balkondakilere bir şey olmadıktan sonra Anadolu Ahalisi umurlarında olmaz. Anacak kendi nefslerine dokunursa, ondan sonra tedbir almaya adım atarlar, bu sayede millet de istifade eder. Sistem millet için değil, 3000 aile için olunca böyle oluyor.

NOT: Avrupa ülkeleri Türkiye’ye gelecek vatandaşlarını köpeklere dikkat edin diye uyarmaya başlamış. Turistler gelmeyecek korkusuyla tedbir alınmaya başlaması muhtemeldir.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: