İSRAİL İŞGÂLCİ, MEŞRU MÜDAFAA HAKKI YOK

Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nebenzya, BM Genel Kurulu’nun Filistin’e ilişkin olağanüstü özel oturumunda yaptığı konuşmada:

Öncelikle akan kanın durdurulması ve krizin tüm bölgeye yayılmasının önlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde çatışma asla durdurulamaz” diyen Nebenzya, tüm arabuluculara, ‘rehinelerin hızla serbest bırakılması da dahil olmak üzere diplomatik bir çözüm üzerinde çalışma imkanı verilmesi’ çağrısında bulundu.

Rus diplomat, “Er ya da geç bu yoldan gitmek zorunda kalacağız, tek mesele bu süre zarfında kaç masum insanın öleceğidir” vurgusunu yaptı.

‘Mevcut şiddet dalgasını durdurmaya yönelik acil görevleri çözmenin yanı sıra, çatışmanın siyasi çözümü için somut kolektif eylemlere yönelik bir strateji üzerinde derhal anlaşmaya varılmasının gerekli olduğunu’ da vurgulayan Nebenzya, şunları söyledi:

“Bölge devletlerinin aktif bir rol üstleneceği ortak bir arabuluculuk mekanizmasının oluşturulması gündemde. Bu, Ortadoğu’daki durumun gelişmesinde son zamanlarda ortaya çıkan, Suudi-İran normalleşmesi, Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden entegrasyonu gibi olumlu eğilimlerle destekleniyor. Bütün bunlar, bölge ülkelerinin meseleleri kendi ellerine almaları ve dış baskılara maruz kalmamaları durumunda Ortadoğu’nun istikrara kavuşturulması yönünde çok şey başarabileceklerini kanıtlıyor.”

‘İsrail’in işgalci devlet olması nedeniyle mevcut çatışmada meşru müdafaa hakkı yok’

İsrail’in işgalci devlet olması nedeniyle mevcut çatışmada meşru müdafaa hakkı olmadığına dikkat çeken Nebenzya, “Ayrıca, tamamen farklı durumlarda insani hukuka saygı gösterilmesi çağrıları yapan, soruşturma komisyonları oluşturan, yıllar boyunca uygulanan şiddeti durdurmak için ancak son çare olarak güç kullananlara yaptırımlar uygulayan ABD ve müttefiklerinin ikiyüzlülüğü üzerinde durmadan edemeyeceğim” diye konuştu ve şöyle devam etti:

“Ve bugün diğer bölgesel bağlamlarda öfkeyle eleştirildiğinden kat kat daha büyük olan Gazze’deki korkunç yıkımı, hastaneler de dahil olmak üzere sivil hedeflere yönelik saldırıları, binlerce çocuğun ölümünü ve tam bir abluka altındaki sivil halkın korkunç acılarını görünce, onlar ağızları su doluymuş gibi susuyor. Yapabildikleri tek şey, İsrail’in meşru müdafaa hakkı olduğunu iddia etmek, ancak Uluslararası Adalet Divanı’nın (BM) 2004’teki tavsiye niteliğindeki görüşüyle de teyit edildiği gibi onların işgalci bir güç olarak böyle bir hakkı yok.”

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: