PERDE GERİSİNDEKİ SAFLARIMIZDA, DAİMA ARAMIZDA!
Dün akşam vefat eden gönüldaşımız, siper ve kavga arkadaşımız Mehmet ŞİŞMANOĞLU’nu, Sakarya – Karaçam Merkez Camiînde ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Karaçam mezarlığında ebedî âleme yolcu ettik…
İstanbul başta olmak üzere farklı bir çok bölgeden gelen gönüldaşlarımızın iştirakiyle gerçekleşen defin sırasında Mehmet ZENGİN ve ardından cenaze evinde Hasan PARMAKSIZ gönüldaşlar Kur’ân tilaveti yaptılar…
İBDA düşmanlarına hesap sorduğu faaliyetleri sebebiyle 1998 yılında tutuklanıp Metris’e gelen, Metris’ten başlayarak Kumandan Salih MİRZABEYOĞLU’nun yanı başında her fırsatta hayatını ortaya koyan, Şanlı 5 Aralık zaferindeki pervasız duruşuyla düşmanın hususi öfkesini üzerine çeken, bu sebeble düzen güçlerinin 25 Ocak 2000 tarihli saldırısı sonrası Kumandan’dan hemen sonra en ağır işkencelere maruz kalan, ardından Kartal cezaevinde sürdürülen direnişte geride durmayan, tahliyesi sonrasında Kumandan Mirzabeyoğlu’nun esaretten kurtulması için sürdürülen Bolu Seferleri’nin tamamında ve en önde yer alan, Kumandan’ın 2014 Temmuz’unun 23’ündeki muhteşem çıkışı ve hemen ardından kitlelerle buluştuğu tarihî 29 Kasım Konferansı’nda “Şişmanoğlu ailesi”ne has fedâilik görevini mükemmelen icrâ eden ve nihâyet Kumandan’ın öncesinde ihbar ettiği suikaste maruz kalmasının ardından (4 – 16 Mayıs 2018) hastanede “son nefesine kadar” yanından ayrılmayan, O’nu bekleyen; yiğitliği, tevazuu ve görev adamı oluşu ile göz dolduran, omuzdaşına güç verip düşmanı daima ürküten gönüldaşımız Mehmet Şişmanoğlu’nın kıymet ve değeri hakkında söylenebilecek sözler kifayetsiz kalıyor…
Kumandan’ın dışarıda bağlıları ile bir araya geldiği nadir zamanlarda özellikle sorduğu ve takdirini ifâde ettiği Mehmet Şişmanoğlu, tıpkı kendisinden önce şehîd olan Ünsal Zor gibi hususî bir şahsiyet ve karakter sahibi olarak taklidi mümkün olmayan bir bağlılık sahibiydiler…
İBDA mücadele geleneğinde işkence, zindan ve mücadeleiçerisinde yoğrulan bu mizaçlar, her biri bir mektep, bir okul, bir ekol olarakbu dünyada misli bulunmayacak büyüklükte bir değer ifâde ediyorlardı bizleriçin!
Günümüz dünyasında, bu isimlerin yaşayıp, tecrübe edipüstesinden geldikleri badirelerin, imtihanların binde birini kaldıramayıp intihareden binlerce insan olduğunu düşünürseniz, bahsettiğimiz mizaçların asaletinisezebilirsiniz…
Hangi siyasî faaliyet kolu, örgüt ve yapıda olursa olsun, çok dikkatli tahlil edilmesi gereken bu gerçek insan soyu hakkında, “mücadele nedir ve nasıl verilir?” sorusunu dert edinen her vicdan sahibi şu tesbiti sekmeden yapar:
– Mücadele, bu insanlar eliyle yükselir ve zafere kavuşur!
Hayatı ile davası birbirinden ayrılamayacak olangönüldaşımızın vefat ettiği tarihe de ayrıca dikkat çekmek gerek:
5 Ocak 2020!..
Hasan Meriç’in Bandırma zindanında şehâdete kavuştuğu günün tarihi!.. Tam 20 yıl sonrası!
Şu var ki, Hasan ve silah arkadaşları Bandırma’dadirenirken, direnişi zafere götüren eylem İstanbul Metris’te tezgahlanıyor veKumandan’ın liderliğinde Mehmet Şişmanoğlu ve gönüldaşları gerçekleştirdikleri “rehinalma” eylemiyle dünyanın dikkatini Bandırmada icra edilmek istenen katliamaçeviriyorlardı…
5 Ocak tarihi, İBDA Mücadele Tarihi’nin sıçrama yaptığı günlerden biriyken, mücadelenin aktörlerinden biri olan Mehmet gönüldaşımız için, ruhunu Sahibine teslim ettiği gün olarak “hayatını davası, davasını hayatı bilmiş” yiğitliğine harika bir nişâne oldu!
Müjdeler olsun!
Ona ve onu bağrından çıkaran ŞİŞMANOĞLU âilesine!
Allah’tan duâmız, onu Kumandan Mirzabeyoğlu başta; Ünsal gibi, Halil, Sancar ve Hasan gibi şehidlerimizle haşretmesidir… Ve elbette bizleri de onlarla!
Geçtiğimiz ay Sakarya’da kendisini son ziyaretimiz sırasında sayın Ali Osman ZOR’a:
– “İnşallah ayağa kalkacak ve yarım kalan işlerimizi tamamlayacağız! Daha görülecek hesaplarımız var!” diyerek bir nevî tevdi ettiği vasiyeti ve selâm çakan fotoğrafıyla (aşağıda yer alan son fotoğrafı) birlikte zihnimizde ve ruhumuzda daima canlı kalacak olan gönüldaşımız hakkında Bâkî Aytemiz ve Selim Gürselgil gönüldaşlarımızın “sosyal medya” hesaplarından paylaştıkları mesajları ile birlikte defin gününün fotoğraflarını alakalarınıza sunuyoruz:
Bâki AYTEMİZ:
Yiğit, vakur ve görevadamıydı. Etrafında çakallar ulusa da korkusuzca dimdik durmasını bilirdi.Gözünü budaktan sakınmazdı. Güven duyardınız. Allah’ın izniyle Ünsal veKumandan’la buluşmaya gitti. Kumandan alnından öperek karşılamıştır Mehmed’i…
Selim GÜRSELGİL:
Kavgamızın sıkılmışyumruğu, 5 Aralık kahramanlarından Mehmet Şişmanoğlu Hakk’a Yürüdü!..
Mehmet Şişmanoğlu uzunsüredir kanser illetiyle boğuşuyordu.
Başta İbda neferiŞişmanoğlu ailesi olmak üzere tüm gönüldaşların başı sağolsun!
Mehmet Şişmanoğlu’nunKumandan’a pek çok hizmeti oldu. En son,2018’de, Kumandan’ın Ölüm Odası’nın kapısında uykusuz, yarı aç yarı tokgünlerce nöbet tutan erlerdendi.
Mehmet Şişmanoğlu ile1997’deki “Liman davası”nda ilk defa birlikte çalışma imkanı bulduk.O, Mustafa, Ünsal, ben işe tek araçla, beraber gider gelirdik.
Ben üniversite içinayrıldım. Onlar Mehmet, Mustafa, Ünsal, Ekrem, İbrahim “limanıntemizlenmesi” davasından içeri girdiler.
1999’da Kumandan’ınneferleriydiler. O nerede derse orada, hiç sessiz, tam bir aşkla dururlardı.
Mehmet 5 Aralık’ınkahramanlarındandı. Orada fazla sivrildiği için (o gün mimlenmişti) 25 Ocak’ında en ağır gazilerinden oldu.
Kartal’da yineberaberdik. Oradaki büyük direnişte mücadelenin her zamanki sessizliğiyleiçindeydi. Açlık grevlerinden, kavgalardan, hiçbirinden geri kalmadı.
Çıktığında dagerektiğinde her zamanki gibi mücadelenin içindeydi. Salih Mirzabeyoğlu’naÖzgürlük Kampanyasına katıldı.
Mehmet aziz islamdavasının sayısız isimsiz kahramanlarından, hayatını Allah Resulü için vakfedenve O’nun davasından başka her davayı nefsine haram kılan erlerindendi.
Allah şehadetini kabuletsin. Ağabeyinin az önce duası gibi, Kumandan’a komşu olsun.
ADIMLAR
