AKP, KABİL HAVALİMANININ İŞGALİNE TALİP OLDU
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 7 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Afganistan’ın başkenti Kabil’deki uluslararası havalimanını işletmeye talip olduğunu ve bu doğrultuda temasların sürdüğünü ifade ederek, “Şartlar oluşursa Afgan kardeşlerimizin güvenliği, huzur ve ihtiyaçlarının karşılanması, Afgan kardeşlerimize destek olması için havaalanını işletmeye talibiz. Bu konudaki temaslarımız sürüyor” demişti.
Akar’ın bu açıklamasından sonra, Kabil Havalimanının Haçlılar adına korumalığını Türkiye’nin üstlenmesini talep ederek AKP’nin yanlış yaptığına dair itiraz Avrupa Birliği’nden geldi.
AB’nin eski Ankara Büyükelçisi Marc Pierini, Kabil görevinin, “Mevcut tehlikeler göz önüne alındığında, bu Türk ordusunun yapısına aykırı” olduğunu söyledi.
VOA’ya konuşan Pierini, “Türkiye, uluslararası operasyonlarda Müslümanların birbirine asla silah çekmesini istemiyor. Geçmişte Afganistan ve 2011’de Libya’daki operasyonlara baktığımızda da Türkiye asla muharip görev üstlenmedi. Bir yandan bakarsanız bu birinci derecede öncelikli jeostratejik öneme sahip. Diğer yandan da riskli, ama yerel düzeyde Kabil havaalanının güvenliği için siyasi bir öneride bulunuyorsunuz. Elbette Kabil havaalanı Amerika, NATO ve Batı için önemli, çünkü Afgan başkentine erişim sağlıyor” şeklinde konuştu.
“TALİBAN’IN SALDIRMASI KAÇINILMAZ”
Pierini’ye göre Kabil havaalanı Amerika, NATO ve batı ülkeleri için çok önemli. Ancak çekilmeden önce siyasi bir anlaşma sağlanamazsa, Taliban’ın Türk kuvvetlerine saldırması kaçınılmaz.
“Türkiye’nin bu işten ne kazancı olacağı?” sorusuna Büyükelçi Pierini, “Türkiye risk almaya karar verdi ve NATO’yla Amerika’ya şu öneriyi sundu: Rus füzeleri satın almasından sonra NATO içindeki durumunun yeniden dengeye oturmasını istedi. Bana da sorarsanız bu füzeler, NATO sistemleriyle uyum sağlamıyor.” ifadelerini kullandı.
İktidar, bilindiği üzre Rus füzelerini aldı ama aktive edemedi… Şimdi ise bu füzeleri almış olmaktan kaynaklı, NATO içinde “sarsılan” pozisyonunu yeniden dengelemeye çalışmakta. Bunun için de mehmetçiğin kanı masaya sürülüyor; “müslümanın müslümanı kırması” umurlarında mı?