AMERİKA’YA YARANMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPTILAR
Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a gitmişken, burada yapılan görüşmeler ve diğer faaliyetlerle Amerika’ya yaranmak, hoş görünmek için ne gerekiyorsa yapıldı.
Biloboardlar ve reklam kamyonetleri kiralanarak şehirde büyük bir reklâm kampanyası ile Türkiye’nin aslında ne kadar Batı’ya ait olduğu vurgulanmak istendi.
Burada müslüman Anadolu ahalisi nezdinde anti-emperyalist hamaset savuranlar, New York’ta Amerika için ne kadar faydalı olduklarını ballandıra ballandıra anlatıp aferin alabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Hem de bunu anlatabilmek için, yani gavurun hoşuna gidebilmek için bir de para ödüyorlar, tüyü bitmemiş yetimin parasını…
Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyince (TAİK) düzenlenen yemekte iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. (İş dünyası = Kapitalist kan emiciler)
Buradaki konuşmasında, iş dünyası temsilcileriyle yeniden bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye ve ABD’nin, NATO çerçevesinde uzun yıllara dayanan müttefiklik ilişkileri bulunduğuna işaret etti. (Sizin için çalışıyoruz, biz de sizdeniz, bize güvenin mesajı.)
Avrupa-Atlantik coğrafyasının güvenlik, barış ve istikrarına önemli katkılarda bulunan bu ortaklığı güçlendirerek sürdürmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Amerika ile ekonomik ve ticari faaliyetlerimiz, ikili ilişkilerimizin önemli bir boyutudur. İkili ticaret hacmimiz son 10 yılda 1,5 katına çıktı. Amerika Birleşik Devletleri, geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız 2’nci, en fazla ithalat yaptığımız 5’inci ülke oldu. 2022 yılı sonu itibarıyla ikili ticaret hacmimiz yüzde 15’in üzerinde artışla 32 milyar doları geçti.” ifadelerini kullandı. (Sistemin bir parçasıyız.)
“AMERİKA İLE EKONOMİK ALANDAKİ İŞBİRLİĞİMİZİ DE ÇEŞİTLENDİRMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile ticaret hacminde yakalanan bu artış eğiliminin memnuniyet verici olduğunu belirterek, “Ancak hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi artırmamız gerekiyor. Bu bağlamda sizlerden beklentimiz yüksektir. Amerika ile ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki işbirliğimizi de çeşitlendirmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu. (Sistemin daha büyük parçası olmak istiyoruz.)
Türkiye ve ABD arasında yeni teknolojilerden kritik sektörlere, inovasyondan imalata, yapay zekadan siber güvenliğe büyük potansiyel bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, enerji sektörünün de işbirliğinin ilerletilebileceği bir başka kritik alan olduğunu söyledi. (İzin verilirse bu alanlarda da faydalı olabileceğimizi, sisteme katkı verebileceğimizi gösterebiliriz.)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye olarak Karadeniz’deki tarihi keşfimizin ardından doğal gaz ve petrol arama ile üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Biliyorsunuz, kısa süre önce İstanbul Finans Merkezimizi hizmete açtık. İstanbul Finans Merkezi ile ülkemizi finans ve katılım finans alanında global bir merkeze dönüştürmek istiyoruz. Merkez içinde doğal gazdan madenlere birçok ürünün pazarlamasının, değerlendirmesinin yapılacağı yeni bir yapı tesis edeceğiz. İstanbul Finans Merkezini aynı zamanda ‘enerji hub’ımız haline getirmeyi arzu ediyoruz.” (Türk milletine sattığı hayalleri satmaya kalkmış ama yemezler. Ama şunu diyor, biz de sizin gibi dünyayı sömüren kapitalistlerden biri olmak için çırpınıyoruz, finans merkezimiz bile var. Ne demek finans merkezi? Faiz demek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını sömürmek demek… Hani nas vardı?)
“DETROİT UÇUŞLARININ 15 KASIM’DA BAŞLAMASI PLANLANIYOR”
Türk Hava Yollarının 121 ülkeden 342 destinasyona uçuş gerçekleştirdiğini, ABD’de 12 noktaya İstanbul’dan doğrudan uçuş yapıldığını anlatan Erdoğan, “13’üncü uçuş noktasını teşkil edecek Detroit uçuşlarının 15 Kasım’da başlaması planlanıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile turizm alanındaki ilişkilerin seyrinden de memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, salgının etkisinin azalmasıyla 2022’de 1 milyonun üzerinde ABD’li turistin Türkiye’de ağırlandığını, gelecek dönemde bu sayının daha da artmasını ümit ettiklerini söyledi. (Nedir turizm? Türkiye açık genelev hâline getirildi. Uzak Doğu’dan sonra Batılıların ucuz seks turizmi için seçtikleri ülkelerden biri hâline geltirildik…)
“TÜRKİYE, AMERİKAN ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BÖLGESEL ÜRETİM VE HİZMET ÜSSÜ”
Türkiye’nin son 21 yılda ekonomiden ticarete, savunma sanayisinden altyapı yatırımlarına büyük bir başarı hikayesi yazdığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaptığımız reformlar sayesinde ülkemiz son 20 yılda, 252 milyar doların üzerinde uluslararası doğrudan yatırım çekti. Türkiye’nin küresel yatırımlardaki payı 2022’de yüzde 1,03. Amerika Birleşik Devletleri’nden Türkiye’ye yaklaşık 14,4 milyar dolar doğrudan yatırım girişi oldu. Ülkemize yatırım yapan 2 bin 88 Amerikan firmasına ve Amerikalı girişimcilere Türk ekonomisine duydukları güven için özellikle teşekkür ediyorum.
Türkiye, Amerikan şirketleri için önemli bir bölgesel üretim ve hizmet üssü konumundadır. Halihazırda Amerikalılar dahil birçok uluslararası şirket, Türkiye’yi bölgesel bir imalat, ihracat, yönetim, lojistik, mühendislik ve araştırma geliştirme merkezi olarak tercih ediyor. Salgın sonrası dönemde ülkemizin bu konumu daha fazla öne çıkmıştır.” (Ülkemizi, Türk Milleti’ni gönül rahatlığı ile sömürebilirsiniz. Bize gelen çok kazanır, milletin iliğini kanını sömürür. Zaten milletin şeyine koyma ve koydurma düzenini de icat edenler kendileri değil mi?)
Konuşma uzun, fazla da şey etmeye gerek yok.
Nihayetinde bir BM toplantısı daha sona erdi.
AKP’den önceki iktidarların söylediklerinden farklı bir şey söyleyemediler. Onlar da bunlar gibi yaranmaya çalışır, yapıp ettiklerinin Batı için ne kdar değerli, önemli ve Türkiye’nin Batı sömürüsüne açık olduğunu söyler, muhataplarını ikna etmeye çalışırlardı. Benzer şeyler tekrarlandı ve döndüler.