İŞTE AKP’NİN “OSMANLI” OLMAKTAN ANLADIĞI

İŞTE AKP’NİN “OSMANLI” OLMAKTAN ANLADIĞI

Başbakan Davutoğlu, dün bir konuşma yapmış ve bunu da Anadolu Ajansı Twitter üzerinden şöyle duyurmuş:

“AVM’lere sesleniyorum, dükkânlarınızı dualarla bereketlendirin, işinize başlarken Ahilik geleneğini taşıyın.”

Hadise o kadar komik ki, en güzel cevaplardan biri yine Twitter üzerden Atilla Taş’tan gelmiş:

“Armani yavrum! Kardeşlerin Gucci, Versace,Dolce gabbana’yla, Donna karan’ı çağır toplanın, dua edicez! -Tamam buba!”

Bu rezalet üzerine laf etmeye gerek var mı?

Adamların Osmanlı olmaktan, geleneklere sahip çıkmaktan anladığı bu…

Bu anlayış değil mi ki genelev açarken kurban kesmişti.

Bu, İslâmî kalkınmayı, fabrika yanına cami dikmek zanneden garibanlık…

Bu satırları yazarken, açık olan televizyondan Başbakan Davutoğlu’nun yine bir konuşması yayınlanıyor. Samsun’da 19 Mayıs Üniversitesi’nin açılış töreninde konuşuyormuş. Yukarıdaki kafadaki adamın verebileceği ne var? Yine aynı teraneler: “Eski gelenek, kadim gelenek, modern zamanlar… Modernitenin öznesi olmak, küreselleşmenin öznesi olmak zorundayız; nesneleştirilemeyiz, sömürgeleştirilemeyiz. Tarihin öznesi olmak zorundayız.”

AVM’lere dua edin diyerek, AVM’leri kutsayan izan rezaleti aslında tam da bu, modernitenin öznesi olmayı istemek. Kendimiz olmak, “ceketimizin astarı içinde” kaybettiğimiz güneşi bulmak değil, piç moderniteyi, Batı’ya bırakmamak; Batı’dan daha çok Batılı olmayı isterken, bunun içine biraz da din ve gelenek sosu katarak milletin gazını almak. İşte, Tanzimat artığı aydın kafasının biraz İslamî sosla servis edilen hali.

Yine bu adam, birkaç gün önce, devletin kumardan çekilmesi gerektiğini söylüyordu. Yani, Spor Toto, Milli Piyango gibi şans oyunlarını özelleştirerek, devleti kumardan kurtarmış olacaklar. Aslında bu yolla devlet bizzat kumar mekânı işletme işini devretmiş olacak ve kumar işini devrettiklerinden haraç almaya devam edecek. Ama nasıl ki genelevlerin önünde polis bekliyorsa, devletin izin verdiği kumar çetecilerinin kapısında da polis beklemeye devam edecek. Kumar bu milleti zehirleyen aynı kumar ama bir tek devlet bizzat kumar oynatmamış olacak.

Soralım Davutoğlu’na: Vergilerini veren saygın işadamı-işkadını olan, işyerlerinin kapısında polis dikip güvenliklerini temin ettiğiniz, genelev patron ve patroniçeleri ile kumar çetecileri de dükkânlarını açarken dua etseler, ahilik geleneğini yaşatmış olurlar mı? Dükkânlarında bereket olur mu? Bereket olursa siz daha çok vergi alırsınız ve bu sayedeki mili gelir artışı ne kadar olur?

Osmanlı AVM’ci miydi, kerhaneci miydi, kumarbazlar çetesi miydi?

Zeki Müren de bizi görür mü?

Tam yazıyı bitirdim derken, bu defada TV’den Erdoğan’ın sesi duyulmaya başladı. Zaten Davutoğlu’nun konuşması da baymaya başlamıştı. Erdoğan da kapitalizm-liberalizmin modern dünyasında varolabilmek için markalaşmadan bahsediyor. Batı karşısında ezilen, Batı gibi olmak isteyen, bunu da Batı’yı taklit etmekte bulan gariban mantığı. Erdoğan’ın Türkiye için övündüğü şey: Uluslararası bir turizm markası olmakmış ki bu da Yeni Türkiye’nin özgüveninin simgesiymiş… Turizmin fuhuş sektörü demek oluna nazaran, övüncün nerelerde arandığı kendiliğinden görülüyor: Para gelsin de nerden nasıl gelirse gelsin.

Artık dünyada bir turizm markasıyız; daha çok bitli turist gelecek ve milletin cebine de çocuklarını şunun-bunun hizmetine sunmaktan dolayı üç-beş kuruş para girecek.

Sormuştuk, tekrar soralım: Sen Manukyan mısın kardeş?

İşte Yeni Türkiye: Osmanlılık ve Manukyancılık kardeş kardeş, hepimize hayırlı olsun.

Bunun dış siyaset ayağı da, Batı’ya güya efelenirken, bütün pis işlerinde Haçlılarla birlikte müslümanları katletmede ortak olmak.

“Bölünmüş yol, boğazın altında geçiş, havalimanları, TOKİ’ler, Türkiye hamdolsun hayallerini gerçekleştiriyor!” diyor Erdoğan… Bölünmüş yollardan, Boğazın altına yapılan yollardan, havalimanlarından doğruca bitli turistlere hizmet etmek için haydi sefere!

Bütün bunlar bu hükümetin “fikir”de bir hiç oldeuğunun ve ne yapacağını bilmediğinin göstergeleri…

Hamdolsun, başımızda AKP var, ya bunlar olmasaydı ne olurdu halimiz?

Ahmet Öçülü

ADIMLAR

 

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et