“ATEŞLE OYNUYORSUNUZ!”
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in oğlu Mehmet Kısakürek, Üstad’ın şeyhi, Altun Silsile’nin 33. Halkası Abdulhakîm Arvasî Hazretleri’nin Bağlum’da bulunan kabirleri ile ilgili AKP destekli İhlas çetesince yapılan haksız tecavüzle ilgili “Ateşle Oynuyorsunuz!” başlığıyla, Efendi Hazretlerinin gerçek sevenlerinin sesi olacak ve haksızlığa karşı duracak şekilde bundan beş gün önce bir ihtarname yayınladı.
Mehmet Kısakürek, Efendi Hazretleri’nin kabrini İhlas çetesinin tasarrufuna terk eden haksız tecavüzle ilgili şöyle haykırmakta:
“İhlas grubuna ait paravan bir vakfın, kanun tanımaz şekilde Bağlum Kabristanının duvarını yıkarak, Üstadımızın ruhu, hayatı, her şeyi demek olan Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nin mübarek kabr-i Şerifine açtığı Vakfın içinden geçen RANT yolu, “özel bir tâlimat”la Devlet korumasına alınmış bulunmaktadır.
Büyük Velî’nin öz torunu ve kanunî vârisinin hukuk mücadelesi devam ederken, helâk edici manevî vebâl demek olan asla kayıtsız kalamayacağımız bu davranış karşısında iktidar sahiplerine îkazımız iki kelime:
Ateşle oynuyorsunuz!..”
Vicdanların sesine tecüman olan bu çığlığı kim duyar, kim bu çığlığın işaret ettiği tecavüze karşı harekete geçer bilinmez ama Efendi Hazretleri’nin torunları da Sayın Kısakürek’in bu çığlığına katılarak bu yapılan tasarrufun haksızlığını onlar da dile getirmekte.
Efendi Hazretleri’nin torunlarından Sayın Ahmet Cüneyt Arvâsî Üçışık da sosyal medyada Efendi Hazretlerinin Türbesi adına açılan hesapta figanını şu satırlarla dile getirmekte:
“Hiçbir hak, hukuk ve insaf ölçüsüne sığmayan büyük bir hukuksuzluk örneği.
Ortada inatla uygulanmayan bir mahkeme kararı varken, istismar şebekesinin günümüzdeki lideri ve kendi topluluğu içerisinde kutbüzzaman (!) ve sahibüzzaman (!) olarak lanse edilen kişinin sayın cumhurbaşkanı ile görüşmesi akabinde gerçekleşen bu hukuku delme operasyonunu nereye koyacağız?
“Fetocu” veya “vatan haini” denilerek trollerin hücûmuna uğramayı göze alarak yazıyorum.
Sayın cumhurbaşkanı; siz değil miydiniz Ilımlı İslam Projesi’nin öbür taşeronuna “ne istedilerse verdik, yanıldık” diyen? Şimdi neden diğer taşerona ne isterse veriyorsunuz?
Üstelik hukuku delerek Abdülhakîm Arvâsî Üçışık Efendi Hazretleri’nin kabr-i şerif’ini fiilen bu kişilere bağlıyorsunuz ve onların bahçesine açılan gayrimeşru geçiş kapısını “yegâne protokol kapısı” ilan ediyorsunuz?
Sizin de eserleri ile yetiştiğiniz, bugün şiirlerini pek de güzel okuduğunuz Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in 1971 senesinde bu gürûh için yazdıklarını sizden daha iyi kim bilebilir?
Yazık değil mi bu yapılan?”
Sayın Üçışık’ın yaptığı açıklamadan da anlaşılıyor ki, bu yapılan haksız tasarruf basit bir mühendislik garabeti değil, “Ilımlı İslâm-İmânsız İslâmcılık” projesinin yürütülmesine dair atılmış gayet ince ve sinsice bir hamledir. Efendi Hazretlerini ziyarete gelecekleri İhlâs çetesinin vakıf binasının içinden geçmeye mecbur bırakmak, İhlas çetesi ile Efendi Hazretleri’ni iltisaklı göstererek, Efendi Hazretleri’ni de Ilımlı İslâm-İmânsız İslâmcılığa malzeme kılmak suretiyle, cinayetlerin büyüğünü işlemek…