KIBRIS POLİSİNİN “KÜRTÇÜLERİ KOLLAYAN” TUTUMU
Kıbrıs’tan aldığımız bilgilere göre, 17.04.2016 Pazar günü saat 13:00 ile 15:00 arasında Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde, Amerika’nın kara orduluğunu üstlenen etnik Kürtçü terör örgütü sempatizanlarının saldırısına, “vatan namustur” düsturu ile hareket eden Anadolu evlâtlarının erkekçe karşılık vermeleri ile kavga çıktı.
İsrafil İpek ve Kadir Kurkan isimli etnik Kürtçü isimler –ki bunlar daha önceleri de Kıbrıs geneli ve Yakın Doğu Üniversitesi’nde İslâm-Türk-Vatan düşmanlığı ile provokatif eylemleri tertip eden yönetici sınıfındalar-, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi kütüphanesinden çıktıktan sonra “servis alanı”na doğru giderken iki vatansever öğrenci ile karşılaşıp öncesinde küfür-hakaret gibi sözlü tahriklerde bulunup, akabinde bıçak çekmeye kadar varan fiziki müdahale ile darp girişiminde bulundular.
İlk fetihlerle Sahâbî büyüklerimizin İslâmlaştırdığı ve ardından Türk’ün vatan kıldığı Kıbrıs topraklarda son on yıldır şımartılan etnik Kürtçülük mensuplarına “vatan”ı “namus” bilen, Allah ile Resûlü’nü canlarından aziz tutan ve kendilerini Ülkücü diye ifâde eden Anadolucu gençlerin hadlerini bildirmeleri fazla uzun sürmüyor. Öğrendiğimiz haberlere göre çıkan kavgada Amerika’nın kara gücü etnik Kürtçüler haşat olmuş vaziyette, meydanda bırakılıyor.
Kavga meydanında bozguna uğrayan “Biji Obama”cı, Rumcu ve İsrailci etnik Kürtçülerin, polise sığınarak şikâyette bulunmaları üzerine karakola ifade vermek için giden iki vatansever genç, ifadeleri alınmadan sabaha kadar nezarette tutulurlarken, kendilerinin de şikâyette bulunacaklarını bildirmelerine rağmen, şikâyet talepleri sonradan işleme konulacağı gerekçesiyle rapor almaları engellenmek maksadıyla adlî tabibe dahi çıkartılmıyorlar. (Kıbrıs polisinin Vatansever inananlar karşısında takındıkları bu tavrı “not” ediniz. – ADIMLAR)
Kefâlet ve adadan çıkma yasağı ile serbest bırakılan gönüldaşlarımızın mahkemeleri, bugün gerçekleşecek.
Hadisenin plânlı bir taciz olduğu şuradan belli ki, hadise ile hiç alâkası bulunmayan bir kişi de gözaltına alınıp nezarete konuluyor ve hakkında soruşturma başlatılıyor.
Kıbrıs polisinde hâkim olan “saldırgan Kürtçüleri kayırmak ve haklı Vatansever-Müslüman Türk’ü cezalandırmak” anlayışı Kıbrıs’ta yıllardır işletilmektedir. Polisin ekserisini teşkil eden bu tutumun asıl sebebi olan CTP Hükümeti ve kendisine bağlı İçişleri Bakanlığının takipçisi olacağımızı bir kez daha ifâde edelim. Zira aldıkları talimatlar gereği böyle davranmak durumunda kaldığını beyan eden bazı polislerin “elimiz kolumuz bağlı” şeklindeki serzenişlerini Kıbrıs Davası çapı karşısında bir “mazeret” kabul etmesek de, eklemiş olalım.
ADIMLAR Haber
NOT: Daha önce Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nde yaşanan etnik Kürtçü örgütlenmenin elebaşı olarak deşifre ettiğimiz Serdar Kayaalp, bu yaşanan kavgadan iki gün önce adadan sınır dışı edilmişti. Yayınımız üzerine AKP iktidarında Kıbrıs’la ilgili işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, ilk yaptığı açıklamada, Kıbrıs’taki etnik Kürtçü örgütlenmeyi reddetmiş, fakat yayınlarımız sonrasında bu örgütlenmenin sağır sultanın bile duyduğu bir hakikat olduğunu kendisinin de öğrenmesiyle, “durumun araştırılacağı”nı ifâde etmek zorunda kalmıştı. Serdar Kayaalp’in sınırdışı edilmesi ardından, etnik Kürtçülerin bu provokatif eylemi intikam maksadıyla gerçekleştirmiş oldukları düşünülüyor. Gerçi önceki haberlerimizde de belirttiğimiz üzere geçmişte “deport” edilen birçok Etnik Kürtçü, kısa süre sonra tekrar Kıbrıs’a geri alınabiliyor. Sürecin takipçisiyiz.
“Demokratik mücâdele” verdiğini iddia eden İsrailci etnik Kürtçülüğün aslında hiç de “demokrat” olmadığını bu tür hadiselerle tekrar anlaşılmakta. Kendileri hakkında en ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri olmayan, hemen ellerindeki medya gücünü kullanarak insanları hedef gösteren bu ihbarcı anlayış, ADIMLAR’a da bunu yaparak Amerika’nın BOP Militanı Sosyalistlerin saldırısının ihbarcılığını yapmıştı. Bu anlayışın yöntemlerinin tamamen faşizan ve ihbarcılığa dayalı olması da dikkatlerden kaçmıyor… Bu zihniyetin bütün gâyesi, İslâm temelli Anadolu merkezli mücâdeleyi sindirmek. Onlar hesabına yaptıkları bu hesabın yanlış olduğunu ve kendileri açısından nelere mâl olacağını defalarca söylemiştik.
İlgili haber ve yazılar: