Av. Mehmet TIĞLI: ÜNSAL ZOR’UN KATLEDİLMESİ ve HUKUK
Ünsal, Şehit… Ne demek şehit?.. Şahit, yani “Allah’ın varlığına şahit olan”, böyle bir anlamı var. Gözlerden kaçan diğer bir anlamı? Ünsal, “insan”ın varlığına da şahittir. İnsandan murat “Gaye İnsan-Allah’ın Resulü”. Yaşadığı zamanda ve mekanda varoluşunu olması gerekene nispetle tamamlayarak, “O”nun ümmeti olmakla “O”nun varlığına şahit.
O’nun ümmeti olmak ne demek? Allah Resulü’nde tecelli eden ahlâkı kendi şahsında yansıtmak. Ünsal, samimiydi, fedakârdı, fedâiydi, gözü karaydı, feraset sahibiydi, emin ve güvenilirdi, dirayetli ve cesaretliydi. Yaşayışı ile Allah Resulü’ne de şahittir Ünsal!
İBDA Mimarı’ndan öğrendiğimiz; “Hukuk ahlâkın pıhtılaşması; ahlâk oluşmuyor ki hukuk oluşsun.” Erdemlerin çoğu örnek şahıslar vasıtasıyla düşünülür. Örneğin “adalet”, “adil olmak” vs… “Hz. Ömer adaleti gibi” denir meselâ. Adalet gibi soyut bir kavram, Hz Ömer üzerinde ve O’nun eliyle somut hâle gelir. “İman” ve “güven” Hz. Ebubekir ile…
Yaşadığımız çağda somut bir örneği olmayınca, yukarda zikredilen şahsiyetler mitolojik bir kahramandan öteye geçmiyor. Hani diyordu ya bir aklı evvel “bu çağda faizsiz bir hayat mümkün değil”. Muhal farz, “mümkün olmadığı”nda Allah’ın kelâmı ve doğal olarak zatı yalanlanmış oluyor. Şahitlik etmek ise, onu fikirde ve pratikte doğrulamak ile gerçekleşiyor. Ünsal bu çağda yaşayışıyla zikredilen şahsiyetlerin yaşayışına şahitlik ediyor.
Ünsal’ın ilahî sıfatı şehîdlik…
Ayrıca mer’i hukuk açısından Ünsal maktüldür de. Yani katledilmiştir!
Ve katledenler, katiller, 4 yıl geçmesine rağmen bulunamamış, ortaya çıkarıl(a)mamıştır. Bu güne kadar “fâillerin kimler olduğu”, “niçin bulunamadığı” ne camiâya ne de aileye açıklanmıştır. Ortaya çıkarmanın sorumluluğu kimdedir? Tabiî ki kolluğun bağlı olduğu yürütme ve yargıdır. Yürütme ve yargı erkleri failleri bulmak, bulamıyorsa niçin bulamadığının izahını yapmak zorundadırlar. Bizce, bu zorunluluğu yerine getirmeyen Yargı ve Yürütme; olayın üstünün örtülmesi, unutturulmaya çalışılması, hakikatin gizlenmesi anlamında kâfir, delilleri karartan anlamında fiîle iştirak hâlinde olayın fâilidir.
Bugün biz burada Ünsal’ı anıyoruz. Biz anarken unutturmaya, yok saymaya, ademe mahkum etmeye çalışanlar da var Ünsal’ı… “Unutturma bir bilinçaltı politikasıdır”. Direnişin, mücadelenin hafızası ve bu hafızanın oluşturduğu bir bilinçaltı. “Şahit” olan Ünsal’ın unutturulmasının anlamı, tanığın ortadan kaldırılmasıdır. Neyin tanığıydı Ünsal? Yukarıda söyledik; şahsından yansıyan “ahlâk”ın tanığı, Gaye İnsan-Ufuk Peygamber’in tanığı, Salih Mirzabeyoğlu’nun tanığı!
Ben Ünsal ile 5 ay beraberdim cezaevinde. Hayran kaldığım yönü, hiçbir şartta düşmanına ağlamamasıdır. Hesap sorucu tavrıdır! Bir diğer yönü asla fitneye yol vermemesidir.
Eşi şehîd Nuray Zor Hanımla birlikte, bir ömrün nasıl yaşanacağını bizlere gösterendir.